Siberi Değil Siperiyiz Birbirimizin

kendi kendimin balkonundayým
ben diyeyim ön, siz anlayýn arka
bu gürültü biraz Kalamýþ’tan
sizin kulaðýnýza biraz Kordon,
onlarinkine Sakarya,
biraz da Hakkari Çukurova
yayýmý gerdiðimde Ünye, o amazon ruhlara
annemi özlediðimde Fatsa
An(A)kara’dan

bu sokak ondan,
biraz þundan biraz da bundan
kedileri hepimizin sahipsizliðinden
bu rüzgar ise ya içimizin buzundan
ya da nefesimizin hayrýndan
týkýrtýlarý hiç sormayýn
onlar benim gelip giden aklýmdan
ya da genç süvarilerin yaþlý topuklarýndan

frekanslarý önceden seçilmiþ þarkýlar
bir boðazý temizler gibi bazý bazý sesleri
ikiye böler gibi ya da
içimizde çeviremediðimiz seslileri
sessizleri de hiç sormayýn
aslýnda onlarý benden hiç duymayýn
kulaklarýnýzý O’na yaklaþtýrýn
duyamadýklarýmýzdadýr bazen aklýmýz

ensemdeki güneþi yakýyor sanmayýn
öpüldüðünde çýkacak yangýn
az kaldý üþüyen ellerinizi
hiç çekinmeden ateþimizde sývazlayýn

hepimizin penceresi birbirine bakýyor
ayný þeyleri görmüyor
ayný sokakta buðulanmýyor
birlikte acýkýyor ama sokakla karnýmýz
çorbacým’a hep beraber aþýðýz
"Getir" götür bir tarafta dursun
28 liraya doymakta kararlýyýz
ya da doyurmakta gençliðimizi
yaþlý bir Zerdüþt’ün genç aklýnda

yaþlý adam, ben, sokak ve kedi
alýnmayýn hadi
sizi de sokaðýmýz hep kendinden bildiydi
karþý terastaki avukatýn o þirin köpeði
baþýný okþamadan taþýnmasa çok iyiydi
bir de þer’ab
2 kadeh diyelim biz siz anlayýn 99
41’i kýrýk, 13’ü kayýp
7 ise kendini onun aklýnda yediydi :)
7 gün 7 gece yapýlacak bir ziyafette
siz görmediniz ama en güzel gelinliði giydi
aklýn telleri saçak saçak ellerinde
inandýðýnýz an kokan son gelin buketiydi

sonra Ali’s geldi ve zýplamalarýyla sevildi
o beyaz tavþanlar
beyaz tenli kadýnlarý gibi
esmer rüyalarýmýzýn
her biri güçlü kuvvetli yaþamak karþýsýnda
her biri hisli, merhametli ve çoook sesli
çok eþli deðil yanlýþ anlamayýn
çoook eþsiz kalplerinin böceði
sizi ýsýranlarla asla karýþtýrmayýn

Siz bilmezsiniz ama
bizim yaþadýðýmýz camdan bir evdi
yansýmalarýyla sevildi, terk edildi,
sonra yeniden sahiplenildi
bazý pencerelerin hala açýk perdeleri
uçuþan ve uçuþtuðu kadar tutuþan
bir ev olmaya tutunan
hep turuncu, en çok da turuncu
her þeyden daha turuncu perdeleri

kýrmýzý zannetmeyin bizi iþaretleyen
o yazgýyý
siz hiç gökkuþaðý gördünüz mü
ekim yýldýzlarýyla beraber
duvarlarýnýzda
çizmekle olmaz öyle
siz hiç yansýttýnýz mý aklýnýzýn renklerini
kendiniz mercekli bir baþka saydamlýkla
üstelik gözlerinizden akanlarý
duygusal bir yaðmur saymadan

onlar hiç yok’ladý mý sizi
içinizin zehrini akýttý mý
kendi içinin çiçekli þiþesinden
bir uzayýp bir kýsaldý mý boyunuz
kapýlar hep aynýyken
kapý deliklerini hiç mi hiç sormayýn
onlar gidecek bir kapýsý olmayanlarýn
deliliklerinden
gidecek bir kapýsý olmayan
kendilerinden
ve kendi gibi bildiklerinden

siz hiç biz oldunuz mu onlarý býrakýp
gerçeðinde büyüttünüz mü
içinizin i mgelerini
þarkýlarýný bildiniz mi
þiirleriyle birlikte inanmanýn
biz sizin yerinize de olmaya yaklaþtýk
ruhumuz suya vardý
var olan hep yar olandý
anladýk onun aklýndan
bizim kalbimizden
sonra utandýk
hiç öpülmemiþ alnýmýzdan

GünAþk Ran’ca





Sosyal Medyada Paylaşın: