içimin dumaný tütüyor hâlâ, eski ben’e girdikçe bir milim ilerleme kaydetmeye kuruluydu ayaklarým bir milim gözlerimin yaþýný kurutmaya aklým iniyordu parmak uçlarýma bir þelâleydi yüreðim dolanýyordu sularým bütün taþlarý
tek tek ezberliyordum su yollarýný herkes nasýl doldurur testisini yüzü asýk zamandan nasýl ölmez insanlar nasýl boynu bükülmez analarýn
nasýl aðlamaz insanlar Yusuf’ça dolduruldular kuyuya ve kapattýlar üstlerine demir kapýlarý
eski diyorum ya! yeni yeni tütüyor dumanlarým yerinde eski közler, yerinde kývýlcýmlar durmadan odun atýyorlar üstüne canlý kalýyor ateþ çýkýlamýyor içinden küllerin nerede kaldý o elleri karanfil, dilleri umut söndürücüler
nerde kurulacak mut sofrasý
güneþ uyukluyor bulutun arkasýnda gözlerimize çekilen perde, duman, sis göz gözü görmüyor ortalýk duamýz sürünüyor ayak altýnda ayak altýnda eziliyor çocuklarýn düþleri
boyun eðecek misin güz?
04. 10. 2011 / Nazik Gülünay
Sosyal Medyada Paylaşın:
glenay Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.