Bir istasyonun
bekleme salonu gibi günlerim.
Basmýþ biri hançeri nah þurama
listesi bitmemiþ mevsimleri
sayýyor baþ ucumda.
Beþ parmaklý rüzgar esiyor odamda.
Burnundan kýl aldýrmayan ýssýz adam
çivilenmiþ duruyor ömrümün duvarýnda.
Eðilip öpüyorum geceyi en lacivertinden
dökülüyorum yýkýk bir tünel gibi kendimden.
En tatlý küfürler sýralansa da dudaklarýmda
seslerin ucuna düðüm atýyorum.
Soldurmak istemiyorum düþ çiçeklerimi
güne sýðdýrma telaþýndayken bir þiiri.
Geçiriyorum sevdamýn süzgecinden
maviyle yýkadýðým sarý tek düzeliði..
Endülüs esmeri
bir bardak çaya uzanýyor ellerim.
Aþk devrildikçe içime;
zamaný tutuþturan kalem oluyor ellerim.
Yüreklerimiz birbirine zýpkýn diyor sanki
karþýmda iki gözümün çiçeði...
Gözlerimin bitmez bakýþýnda döndükçe
sesimin içine yatýrýyorum yaprak döken yeminleri.
Daðýlýyor esen rüzgarýn öptüðü
ezik yaban çilekleri.
Asýlýyor þafaðýn koynuna sessizlik
ödenmiþ bir borç gibi..
Masallardan kalma ýslak saatler
düþüyor göz kapaklarýma.
Geride kalanýn geride tuttuðu mutluluktu
kýrýk anýlar mahzeni.
Kollarýmda çiçekli dallar.
Göðsümde þiirden bir uyku.
Ayný tonda gülümserken geçmiþe.
ölmüyor hiç bir þey yaþanmadan.
Dolmadan gözlere toprak
rastladýðýmýzda kendimize..!
Ferdaca
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.