sessizliðe giden düþ tarihin belleðinde kök salan sabahlarý uyandýrýyor ayýn yüzünde susan sevmelerim
mavi iklimle dönen uzaklar göðün daðýlan sesine özlem serperken yapraksýz aðaçlara dallanýr ýþýklar yürür gölge veren fotoðraflar dar sokaklara saatleri kaygýlandýran dilsiz sonralarda görürüm bütün kuþlarý bilirim gece ölür sonra tüm sesler denizin kabuðunda
bilirim sancýlý bir doðumdur güneþin etrafýnda gezenler
sessizliði sarýya baðlayan taze soluklar diri anýlarý soyar mezar omuzlarýnda bu yolculukta öyle çok benzeriz ki birbirimize taþlar aðýt yakar manidar bir besteyle ki elimi uzatsam en çok kum ölür ben ölürüm