YALNIZLIĞIN SÜPÜRDÜĞÜ BİR KALBİN FERYADI
Uzak bir diyarýn köþesindeydim bir zamanlar
Zamanýn belirsiz uðultusu çökmüþtü bedenime
Bir sis kaplamýþtý her yaný
Ufalanýyordu sanki elimde hayatýn alametleri
Dalgalarca sürüklenen bir kum tanesi misali
Hapsoluyordum onun ilk sýcak bakýþlarýnda
Kayýyordu yýldýzlar zamansýz bir gecenin girdabýnda
Bir çöl soðukluðu kaplýyordu bedenimi
Kaçamak bir bakýþla onu arýyordum manasýzca
Karanlýðýn ortasýnda kala kalmýþtým sanki
Ne aðlayabiliyor ne de gözlerimdeki yaþlara anlam veremiyordum
Kaç güneþ batmýþtý belki bu yolda
Kaç hayat bu uðurda kalbini feda etmiþti
Kaç delikanlý çaðýndaki kalp
Onun yüreði için kendini karanlýða hapsetmiþti.
Bir ölüm fermaný gibiydi ona yakýn olmak
Bu uðurda kaç ömür musalla taþýnda sona ermiþti
Bazen hayatýn son demlerine yaklaþýldýðý bir vakit
Belki karanlýk hastane loþ odasýnda
Elimde eski bir mektup ve de ortasýnda yapýþtýrýlmýþ kum taneleri
Onun denizinden yadigâr yegâne
Kaybolan bir ömre inat
Onu yaþamak
Denizin kokusunu ruhunda dillendirmek
Ve ölüme doðru elini yüreðine hapsedip sonsuzluðu hissedebilmek
Bu kadar kifayetsizdir tek taraflý sevgi
Uzayan gecenin örttüðü o yolda ölüme doðru giderken
Toprak olmak
Topraða renk olmak
Ama en zor olaný onsuz sonsuz olmak
Zoraki yazýlmýþ bir romanda sahte karakter misali
Satýrlarda tek bir sefer oyunken
Ondan habersiz bir yýðýn zaman örtüsünde
Yine geçmek onsuz beyaz ýþýklý yollardan
Belki bir gün onun seni bulana dek…
Sosyal Medyada Paylaşın:
Kavramsal Empati Yılmaz S Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.