MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

SONSUZLUĞA UÇ BEDENİNDEN
Ezeli Gece Ve Yıldızlar

SONSUZLUĞA UÇ BEDENİNDEN



Uyandýktan bir kaç saniye sonrasýna kadar herþey güzeldir,
Çünkü bilmezsin nerede, kimlerle, nasýl olduðunu,
Bilincin henüz yerine, aklýn henüz baþýna gelmemiþtir çünkü,
Hatýrlamazsýn çünkü kim olduðunu, yaþadýklarýný, bildiklerini,
Ýnsan uyandýktan bir kaç saniyecik sonra ve uyurken tamýtamamýna huzurludur yalnýzca,
Ondan sonrasý hep bir travma...
Bir aðaç gibisindir, kurtlarýn dadandýðý,
Gücün yoktur, ellerin kollarýn yoktur seni parça parça sürüyle kemiren kurtçuklarý üzerinden söküp atmak için,
Beynini ve kalbini bütün yaþamýn boyunca kemirir kurtçuklarýn,
Ve onlarýn gücüne, azmine baðlýdýr süresi yaþamýnýn.
Ama uyku bir tür narkoz gibi ve uyanýþýn ilk saniyeleri hâlâ son etkisinde olmaktýr narkozun,
Ama sonrasý ise vücudunu, beynini, ruhunu kemiren kurtlarýn varlýðýnýn, ve seni saran doyumsuz acýnýn farkýna varýrsýn,
Daha aðýr birþey varsa eðer, o da þudur ki,
Seni kemiren kurtlara raðmen, çektiðin dayanýlmaz acýya raðmen, gülümsemeye, nefes alabilmeye, iyiymiþ gibi görünmeye çalýþmaktýr.
Bu travmalarýn da atasýdýr.
Topraða girmeden kemirir insaný bu kurtlar, ve bir deri bir kemik yaþarsýn.

...

Bize kýzabilirler, olsun, devam et sen, çünkü doðru yoldasýn,
Dünya sanki bir acý biber, aðzýmýza, kalbimize, beynimize sürülmüþ, ama acýsý yaþamýn boyunca hiç geçmeyen!
Ve bizi delirten þey ise neden sürüldüðünü bilmememiz.
Ne yaptýk ki biz?
Ne yaptýk ki biz?
Bilmemekteyiz.
Ne tür bir oyunun içerisindeyiz bilen yok,
Ama kobay olduðumuz kesin, üzerimizde her tür acý deneniyor,
Üzerimizden hayat, ölüm, evren geçiyor, pestilimizi çýkarýyor!
Bu þey kaygan, bu hayat výcýk výcýk,
Tutunmaya kalksan kayýp gidiyor!
Sonunda hepimiz bir bir düþüyoruz bizi bekleyen mezarlarýmýza.
Arkamýzdan diyorlar;  bu hayat ölümü oldu, hayat onuda öldürdü!

...

Birbirimizi yiyoruz biz yalnýzca, birbirimizi hiç doymadan.
Ýnsan hayvan yer,
Ölürsün hayvan seni yer,
Hayvaný hayvan yer,
O hayvaný sen yersin,
Hayvan hayvaný yer,
O hayvaný bitki yer,
Bitkiyi sen yersin,
Hayvan seni yer,
Sen onu yersin.
Bu iþ iþte böyle!
Her canlý birbirini yer...
Bu dünyaya ilginç bir lokanta diyebiliriz, üstelik yanýlmýþta olmayýz. Neden ilginç?
Kendin piþir kendin ye gibi,
Kendin avla kendin ye,
Tek koþul ölü olmak.
Öldürmek.
Dünyalý olmayýpta dünyadan uzak bir noktadan dünyada olanlarý seyrettiðinizi düþünün;
Aman tanrým, vahþet!
Her canlý birbirini yiyor ve bu doðal karþýlanýyor, saçma sapan, doðanýn kanunlarý deniliyor!
Bununla kalsa iyi,
Bir yerde deprem, bir yerde yangýn, sel, tsunami, hortum, fýrtýna, çýð, ve daha niceleri yaþanýyor, ölüyorlar!
Bununlada kalsa iyi, eðer doða yüzünden ölmezsen bile yine de bir þekilde öldürülüyorsun.
Kaynaklar için, maden, petrol ve benzeri kaynaklar için iktidarlar devriliyor, insanlar öldürülüyor.
Daha basit bakarsak, hýrs, ego, tutku yüzünden, para için, bir anlýk öfke için, reddelmiþ olduðu için, bunlar neyse, hiç haketmediði için bile sayýsýz insan, sayýsýz hayvan, sayýsýz doða katliamý yaþanýyor!
Ama daha kötüsü ne biliyor musunuz?
Bir canlýnýn hayallerini, umutlarýný, güvenini, iyiliðini öldürmek!
Ýþte dünya böyle...

...

Hani ekranlarda günlük corona durum raporu yayýnlarlar ya,
Aslýnda bunu hep yapsalar iþte o zaman nasýl bir dünyada yaþadýðýmýzý anlayabilirlerdi anlamayan insanlar.
Yani þöyle anlatayým;
Bütün dünyada her gün durum raporu yayýnlansa,
Bugün ölen sayýsý
Bugüne kadar toplam ölen sayýsý
Bugün aðýr hasta sayýsý
Bugün hastalýða yakalanan sayýsý
Bugün umutsuzluða düþen sayýsý
Bugün herþeyden vazgeçen sayýsý
Bugün yataða aç giren sayýsý
Bugün sokakta yatan sayýsý
Bugün iþkence edilen sayýsý
Bugün kavuþamayan sayýsý
Vs. Vs. Vs...
Dünya çapýnda böylesine geniþ kapsamlý bir rapor yayýnlansa,
Bir günde çýkan sonuçlar ortaya konsa, sonuçlar ne olurdu düþünün bakalým. Ýnsan dünyaya nasýl bakardý düþünün bakalým. Günde yüzbinlerce insan hak etmediði þeyi yaþayacak, günde yüz binlerce insan ölecek.
O yüzden aþýrý ýlýmlý pozitif insanlar, bizim karamsar ve hüzünlü yanýmýzý sevmemeyi, bizi eleþtirmeyi býrakýp, hiçbir þeye faydasý olmayan havaya atýlan nasihatlarýný katlayýp çöpe atmayý öðreneceklerdi.
Dünyadaki bitmeyen savaþý en gerçek yüzüyle göreceklerdi.
Belkide bu günlük yayýnlanan rapor, halklarýn düþünsel yanýnda bir þimþek gibi çakacak, bütün dünyada kökten bir deðiþime neden olacaktý.
Ýnsanlarýn çoðu gerçeklerden habersiz, toz pembe yaþýyorlar hayatý, uyanýkkende narkoz etkisindeler onlar. Devletlerin insanlarýna, insanlarýnýn beyinlerine verdiði uyuþturucudan bi haberler.
Bu devrimcileri anlayamýyorum ben,
Umuttan, iþten aþtan dem vurarak insanlarý deðiþtirmeye çalýþýrlar. Oysa çok yanlýþtýr bu, insanlarý böyle deðiþtiremezsiniz. Çünkü hangi tezi atarsan at ortaya, soyguncularda anti tez atarlar.
Ýnsanlara dünyanýn nasýl bir morg olduðunu anlatýn, günde yaþanan belki milyonlarca ölümü anlatýn, yaþanan milyonlarca acýyý anlatýn.
Ýdddiaya girerim ki beyninden vurulmuþa dönerler ve bu kadar aþaðýlýðýn yaþandý dünyada, birde sömürülmeyi asla kabul edemeyecek bir hâle gelirler. Gerçekleri anlarlar.
Yeter ki doðru yöntem kullanýlsýn, benim önerim bu. Ýnsanlara cehennemi gösterin ki, olmayan hayâli cehennemlerden korkmasýnlar, insanlara cenneti inþa etmeyi öðretin ki, hayâli cennetlere, o hayâli üretip onlara pazarlayanlarý, o hayâli cennetlere siz gidin, biz cenneti burada inþa edeceðiz diyebilsinler!
Varoluþ ve Hiçliði kavrayabilmeleri için tarihin rolü büyüktür.

...

"Hayat bir iþinize yaramadýysa, boþu boþuna geçtiyse, onu yitirmekten ne korkuyorsunuz?  Daha yaþayýpta ne yapacaksýnýz? Niçin günlerine yine sefalet içinde yaþanacak, yine boþuna geçip gidecek baþka günler katmak istiyorsun? "
Lucretius
Carus.

Ýlk önce Lucretius carus’un bu sorusunu ben cevaplayayým, sonra sizin için nedenini kendi içinizde siz cevaplayýn. Sözlerime baþlarken Lucretius’un hakkýný vermem gerek, sonuna kadar haklý bence. Peki neden hâlâ yaþýyorum, daha biraz önce dünyanýn tanýmýný en gerçek yüzüyle yapmýþken hemde?  Þu yüzden;  Bizler dünyanýn bülbülleriyiz, dikkatle olan biteni seyrederiz, düþünürüz ve anlarýz, daha sonrada anlatýrýz þakýyarak, öterek. Bizde böyle bir canlýyýz iþte. Biz ; "Þairler". Bunu ne için yaparýz bilmem ama Lucretius Carus niçin o yaþa kadar yaþayýp, bülbül gibi onca gerçekliði anlattýysa, sanýrým bizde onun için.
Bu söz, artýk anlatacak hiçbir þeyi kalmamýþ insanlar için daha da geçerlidir. Bir gün kelimelerimiz bittiðinde, niceleri gibi, Lucretius ’ un sözde adý geçen eylemini yapacaðýz. Þairlerde ölür, yazýlarý kalýr.
Ama bazý insanlarda,  sevgi baðýna ilmik atacaðým derken yanlýþlýkla kördüðüm olduklarý için vazgeçemez dünyasýndan. Dünyayý sevdiklerinden deðil, tam tersine, dünyada ki bir kaç kiþiyi sevdiðinden dolayý bu acýmasýz dünyaya katlanýr. Kendisi için yaþamaz, sevdikleri için yaþar ve o ya yýllar önce çoktaaan ölmüþtür, yada ezelden beri ölü doðmuþtur. Ölüm, kapýmýzý çalmayý beklemiyor, ölüm biz davet etmeden çoktan içeri girmiþ bile, zevk içinde, çektiðimiz acýyý ve o acýnýn bizi ona teslim etmesini bekliyor, seyrediyor. Ýnsan artýk sevmediðinde ölür birþeyleri. Sevgimiz ne zaman bittiyse, o zaman ölüyüz demektir.
Bülbüller gülünden kendi isteðiyle ayrýlamaz, onu sevmektende vazgeçemez. Böylelikle dertli dertli öter ömür boyu. En sonunda da kimseler görmeden hiçliðe kanat çýrpar, sonsuzluða uçar...

27 ocak çarþamba
2021
Zile
Saat: 12:00

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.