mavi ölüme aþikâr gün göçleri keskin sesin aðzýnda ayýpsýz aðlarken yaðmurlar selam eder kýþ çiçeði ve sesinde yalnýzlýðýn küçük harfleri..
kök gözleriyle söz dayayan duvarlarýn düþünsem seni haberin olmaz uçar bir bulut/ tutulur gün hüznünde/ düþer iþte bir sabaha içini çeken deniz..
avuçlarýn gümüþ karanlýðý adýmlar ve upuzun dalgýnlýðý yollarýn içinden geçiyorum sessizce uyuyor dünya her mevsim yüzünde kanayan merhametin kanatlarý ama bak bakýþýna ölen toprak gibi zeytin aðaçlarýyla çýkýyorum mum gölgeli yamaçlarýný.. ruhumu sallarken fýrtýnam yaralarýnda ýþýklý bir parmak çiçeðini emer nar’ýn