ayný yerde ayný korkuda korkusuzluðu büyümenin ay sevinciyle gün saçlarýmda aðarýr gece
gölgeler ikindi bahçelerin gürültüsünü bir nehir gibi yutarken sabah tozlarýyla uyansýn güneþ
karanlýðým eteðimde mýsra mýsra siyahlar düþleri solur aðacýn morlaþan gövdesine toprak kokan avuçlarýmda üþür sýzý yaðmura yakýn yerlerden bir dal çiçekle çözül gözlerime yeryüzüne çoðalacaðým
gizli gizli o sabrýn saksýsýna nicedir kara bulutlar indi hangi günün gündüzüydü devrildi tenime dað mevsimlerin ateþ soluðunda hüznün rüzgârý kambur bir çýðlýk yoksa kim aðlayacaktý bahçeleri Ýkimizin yerine
dilime köpüren kayalara yýldýz takar bakýþýn yanaklarýmda incecik mavi ruhun deniziyle çýkýp dudaklarýmýn mýsrasýna aþklýyorum uzaklarý sustukça çoðalan ayný seslerle ne güzel bir kavgada seviyorum uçurumlarý