kafesli ve sulak
mutfaðýn penceresinden çýrpýnan caným günler
karþý kaldýrýmdaki huzurevi
ve bahçesindeki boþ, tekerlekli sandalyeler
bacaklarýmý veriyorum, nefesimi veriyorum
geçtiði her mekana takýlýp yýrtýlan kalbimi veriyorum
yine de gençleþmiyorlar
aðýzlarý sanrýlarla dolu tanrýlara karþý
çýðlýk çýðlýða yaþlý bir yaþamak telaþý
fincanýmý alýp salona geçiyorum
pencere biraz daha büyük
kesilmesine izin vermediðim caným aðaç
yapraðýnýn düþüþünde olmadýðýmý biliyorum
hafifliðin anlamýna aðýrlýk veren
bir anýn rüzgarýnda
bilmekten aðrýyorum, biliyorum
beni deneyen zaman, ne aðrýlara alýþýr
camý açsam içeriye giren soðuk bile kamburlaþýr
fincaný yere düþürüp, yatak odasýna geçiyorum
pencere yok, bir sessizlik teraryumu
duvarlarda beni hatýrlayan birilerini arýyorum
nefesimi hýzlandýran, ýþýðýmý ýslatan
aynalarda yansýdýkça hayvan, sarýldýkça insan
bulamamaktan aðrýyorum,
ah benim bebeðim, caným kalbim
bir pirinç tanesi üzerine yazýlmýþ kaderin
çok su yedi; þiþtin!
gnþk-r
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.