Dünya boyanýrken al kana, Çöreklenmiþti yýlan, Balkan’a. Ama yetmezdi, Çünkü ziraat, petrol kadar para etmezdi. Deðiþmez oyun bariz, Akýttý zehrini Ýngiliz: Sultan Yavuz’dan bu yana, Müslümanlar hep yan yana, Oysa Arap yarým adasý tez düþer oyuna, Demeden daha þerefsiz, Geldi aþiretler galeyana, Irak’ta Ürdün’de , Suriye ‘de baþladýlar bile isyana. Yakýnda kül olur asýrlar süren kardeþlik yana yana. Kolay lokma Osmanlý tek baþýna!
Büyüyordu göðümüz kapatan bulut, büyüyordu durmadan Ýstanbul þimdiden toz duman, Ufuklar kapkara, Hazýr deðildi oysa daha Ankara, Kopacak fýrtýnaya!
Kan kokusunu alan hangi çakal durur ininde, Üstelik vakit gece… Ki o, emperyalistlerin sað kolu, Ýzmir’e, Aydýn’a girince , Karalar giydi Anadolu! Boþ deðildi ama meydan, Tehlikedeyse vatan, Teferruattý, Top, tüfek, ordu, cephane, Yoksa yoktu, deðildi yokluk yoksulluk bahane. Zapt edilmez daðlar ne güne! Aha, bir taburu bastý bile Yörük Ali Efe, Ortalýk toz duman, Ve haykýrýyor bir bölüðe pusu atan Demirci Mehmet efe: Sað koman yiðitlerim,sað koman aman! Paniklemiþ düþman Kaçan kaçana… Ve doðum sancýsý milletin sinesinde, Kurban olsun benim oðlum! da diye yalvarýyor efelere kaç ana… Ölmedik daha biz de varýz diye yola düþüyor kaç baba! Ve daha nice efeler, Zeybekler, Geldiðine piþman etmek için Yunaný, Geceyi bekler… Ezan, bayrak, vatan denince döner bu millet, Döner deliye, Sen de yürü Hasan Tahsin’im, Yürü Halide onbaþým, Kara Fatmam, Haydi daðlarda bekliyor Kuvâ-yi Milliye!
Yas etti yer, gök, deniz, Yürekler gibi vatan da oldu parça parça.
Ege’den girince Yunan, Kuva-i Milliye oldu ilk uyanan: - Bize göz gerek, ileriyi görecek, Akýl gerek, doðru karar verecek… Kelle deðil, bize baþ gerek, Hani Anadolu cömertti, Ve daðlarý gibi sert ve mertti hani adamlarý? Topraðý gibi bereket berekketti kadýnlarý hani? Tutsaklýk kader mi, Nerede baþ olacak yiðitler, Nerede bizi derleyip toparlayacak o büyük lider?
Dile geldi Millet: -Bize baþ gerek, El ayak, kol bacak sapasaðlam, Hele de yürek. Ama baþ kütük gibi, Yönetemiyor koca cüsseyi, Bize baþ gerek! ..
Daha önce Türk yurdunda, Yaþanmamýþtý böyle bir gece. Görmüyordu göz gözü, Geçmez olmuþtu memlekette Ýstanbul’un sözü.
Ne bitiyor, ne bir baþka yere gidiyor, Kýpýrdamýyordu bile yerinden, Bütün yurdu saran o zehir gibi koyu karanlýk. Tükenmiþken bütün umutlar, Dalgalandýrdý Samsun semalarýný Bir ýþýk. Ve sardý parlak bir yýldýzý, Ak pak bir hilal. On dokuz Mayýs þafak vakti ufuklar oldu al al. Büyüdü yýldýz, Büyüdü yaklaþtýkça ay, Bayrak oldu göðsümüzde, Dalgalandý Mustafa Kemal! Ve haykýrdý: -Baþka yol yok, ya ölüm, Ya istiklal!
Ve Ýnanýp toplandý büyük önderin etrafýnda Aydýn - cahil, iþçi, çiftçi aða, bey… Kadýn erkek, Tek yürek olup yürüdü Erzurum’a büyük bir heyet. Ulusal egemenlik kararý alýnca kongre, Ana, baba, Amca, dayý, Bacý aðabey Seve seve uyarýz dedi biz bu emre. Vardýlar Sivas’a. Zengin, yoksul, Þeyh, derviþ. Baktýlar, Esaret ölümden beter, Yoksa bir ülkede Hürriyet, Orada zillet vardýr, Hakaret ve eziyet görür orada insan, Zincire vurulur orada Ýslamiyet, Yaþayamaz orada Müslüman! Yeter deyip uyandý asýrlýk uykusundan Baþkaldýrdý bu zulme Toplanýp Ankara’da yüce bir Millet. Ve kadýnlar cephane oldu, Erkekler silah, Ve Patladýlar “Allah Allah! ” nidalarýyla, Ýnledi dað, deniz, orman, Atýldý yurttan Düþman, Ve 29 Ekim 1923’te edildi Cumhuriyet ilan!
Ey Türk Genci, Varlýðýna, birliðine, dirliðine sahip çýktýkça sen, Delinmez yaðýz yer, Yarýlmaz mavi gök. Yer de sensin, gök de sen!
Necip Zeybek Bu þiir" Türk Tarihi "adlý þiirin son bölümüdür.
Sosyal Medyada Paylaşın:
NecipZeybek Çöreotu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.