Biz insanýz ölüm, Meçhulümüz deðilsin sen, Panter gibi sinsi ve sessiz, Bastýrýverirsin aniden, Biz insanýz, aciz... Baþ eðeriz çaresiz.
Elbet bilmez yaðmur baba, Gelince bahar, Niçin bunca bol yaðar. Ve bilmez toprak ana, Düþünce cemre, Neden yeryüzünü yeþile boðar? Soðuk havalarda suyun buz kestiðini, Sonbaharlarda rüzgârlarýn niçin kudretli estiðini, Aklý mý var ki ölüm, sararýp solmadan, Dalýndan savrulmadan, Yarenleriyle sarmaþ dolaþ, Delikanlýlýk çaðýndaki þu þýmarýk yaprak, Yaratýlmýþlarýn aczini, nasýl anlayacak?
Hey ölüm, seni tanýyacak, Yaþasa da Rabbi’ni hiç tanýmadan Tanýyacak her yaratýlan, Atmýþken acizliðini tam kafasýndan. Bilmese, Düþünmese, Ýstemese de, Topraða kan olan yaprak gibi, Kaskatý olan su gibi, Dinginleþen hava gibi, Tamamlayacak Rab’in ol dediði dönüþümünü. Kim bilir kimin koynundasýn sen þimdi, Ve soðuk bir yýlan gibi, Sarmaktasýn kim bilir kimi!
Kim ister seni, ölüm kim... Olmaz bilirim, seninle pazarlýk, Lakin uzak tutar Ýnþallah Râb’im, Seni, benden ve sevdiklerimden Ýki Dünya’yý da kazanana kadar, Sadece þimdi, þimdilik!
Sosyal Medyada Paylaşın:
NecipZeybek Çöreotu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.