TEN, KİR TUTMAZ, YAS TUTAR:
Ýçine boþaldýðým her aþk
sancýlý bir ayrýlýk doðuruyor...
I
Orada kafiyeli intiharlar ve hatýrlanmaz bir ömrün merasimleri..
Orada, hissiz ve acýklý bir orgazm, tenhasýnda gecenin...
saflýðýndan soyunmuþ aþk artýðý bir kadýn;
teninde kaç þehvetin izi var...
yýrtýlmýþ tenini yamalýyor, masumiyetini yitirmiþ, duygusuz seviþmelerle...
aðzýnda kanayan sözcükler, ömründe sanal sevgilere sýðýnmanýn saðýr ve kör kimsesizliði...
II
’Önüne gelene nikah kýyýyorsun;’
sevmek sana, nikah onlara düþüyor...
Göçük altýnda kalmýþ yetiþilmez yüksekliðin
kalbinde deðil, teninde sýzlar aþk yaralarýn senin...
kirlenmiþ bir ömrün aralýðýndan b/akar, yastýðýnýn arasýna sokuþturduðun ihanetlerin...
III
’Ten - kir - tutmaz; utanç tutar’, Yelda’ya göre...
sen ruhunu unutma!
nasýl olsa, utanç sana, kir onlara düþüyor...
Sen, dinmeyen bir þehvetin hasarlý öznesi;
bir kabuk gibi düþüyorsun hayatýn yaralý gövdesinden;
yara sana, kanamak onlara düþüyor...
Kalabalýðýn, kirli ve yavþak sevgiler kýyýsýnda,
bir aþka baþlamak sana, ayrýlýk onlara düþüyor...
Ömrüne saplanan bir ünlem, kasýklarýnda gecenin
fikrinde bir telaþ ve soluðunda s/aklanan þarkýlarýn yaslý boðuntusu
yüreðinde ’hüznün senfonisi’, gözlerinde aþkýn silinmez buðusu,
ve bilincinde, yaralarýný örttüðün anýlarýn uðultusu...
Sen bir kemanýn kalbindeki ses...
kanayan bir aný’nýn küflenmiþ yüzünde,
unutmak onlara, umudunu büyütmek sana düþüyor...
Üstünden ne mevsimler geçmiþ, eski bir orospudur zaman,
saçlarý tel örgülere takýlmýþ kaçak bir ömrün kýyýsýnda...
Rüzgarla yarýþýyor nefesin...
ihanetler sýzýyor ömrünün çatlaklarýndan
yýllarýn kopuyor takvim yapraklarýndan..
beklemek sana düþüyor, gitmek onlara...
Sen, kimsesiz bir nota gibi terlemiþ þarkýlarýn teninde...
kendine dönmek için, kendi yüreðine koþan...
bir hüzün devrilir ömrüne apansýz
içinin denizlerinde bir dalga vurur kalbinin kýyýsýna, heyecansýz...
Ömrüne sarýlan ve çoðalan bir yangýndýr aþk, ansýzýn çýkagelir...
yanmak sana düþer, küllerini savurmak onlara...
IV
Romantik bir þarkýyý hýzlý söylemek gibi artýk yaþamak...
Temposuna çoðu zaman ayak uyduramadýðýmýz...
Sen bir kemanýn kalbindeki ses...
Ömrüne bilenir hoyrat bir býçak
silinir yüzündeki gülümseme
bir þarký týrmanýr sesinin yokuþlarýna
söylemek sana düþmez...
Ten eskir, kir tutmaz, utanç tutar, Yelda’ya göre...
eskir her þey, eskimeyen tek þey sevgidir bana göre...
Kýskançlýðýnýzýn öznesi kendi kadýnlarýnýz deðilse
arsýz bir anýn kýrýlganlýðýnda ten kir tutmaz, ama vicdan tutar kirli döþeðinizde,
bir hazla ürpermenin tatminsizliðinde hunharca unutulan..
Sen, bir tenin belden aþaðý hatýralarýnda anýmsanan...
bir tenin tarihini yazan
veya reddedilmez bir seviþmenin ezberini bozan.
Kabuðuna alýþmýþ bir yaradýr oysa aþk;
iyileþsin istemezsiniz
kabuklarýnýz düþsün istemezsiniz...
Çürüyen yazgýsýnda zamanýn küf tutar naçar bir ömür..
tenkir tutmaz, sevgisizlik tutar...
defolu çýkan bir ömür, yama tutmaz...
bir ten ezberlenir, bir pezevenk duyarlýðýyla, hangi dilde olursa olsun..
sen teninin hakkýný ver, ruhunu unutma!
/ Ten, yatakta sabýrla beklenmeyen..
hüzünle de beklenmez...
sevgidir beklenen,
yollara bakarak, sessizce aðlayarak beklenen sevgilidir.../
Bir kartal gibi sevilebilir bir kadýn, bir serçe telaþýyla...
sevmek çamaþýr makinasý gibi döner durur içinizde...
ten kir tutmaz;
belki tutunabilir þehvetli bir düþe
ve bir düþ davetkar bir tene...
Akýyor yüzünüzden gerçeðin makyajý...
akýyor teninizden ter gibi aþkýn tedavülü...
Ten, kir tutmaz, yas tutar,
sýtma tutabilir, yaðmalanabilir...
ten deðil, sevgidir yitirilen...
Ten, kir tutmaz;
pazarlýðý eksiksiz ve saðlam yapýlmýþsa...
Ten, kir tutmaz,
kesilir;
kan tutar beni...
V
Ateþli bir silah gibisin Yelda;
ama bu gece günaha girmeye deðmez!
Ýyi akþamlar Yelda; yalnýzsan, bu gece sen de kalabilir miyim?
bir þiþe þarap alýr, þiirleþiriz biraz...
sonra bronzlaþmýþ tenini rehin alýr avuçlarým,
kadýnlýðýný tanýmlarým...
Dokunmam tenine, dokunsam incinir...
sevgisiz dokunulan her þey incinir Yelda...
Ateþli bir silah gibisin Yelda;
ama bu gece günaha girmeye deðmez...
çünkü, örtüþmüyor benim þairliðimle, senin burjuva, sosyal statün...
Beni þu insan yýðýnýndan çýkar Yelda..
bu kimsesiz gecelerde kendimizden baþka her þeyi bürünmüþüz...
birkaç güzel þey yaþamak için, ne kadar kirli yol varsa yürümüþüz...
’Portatif bir hayat, kolay katlanýlabilir’ Yelda...
ten, kir tutmaz; kesilebilir ve kaza süsü verilebilir...
Birdal Erdoðmuþ -
Sosyal Medyada Paylaşın:
Birdal ERDOĞMUŞ Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.