Bir Hilda geçti içimden...
Kelebekler gibi geziniyorum
Ne zaman doðdum, ne yapýyorum,
Ne zaman öleceðim, bilmiyorum.
Ama doðar doðmaz çiçeðine koþan kelebekler gibi, gözümü açar açmaz sana þiirler yazýyorum.
Yanaðýndan, dudaðýndan, gözlerinden, alnýndan,
Kaþýndan, saçlarýndan topladýðým
Öpücüklerimle, balýmý yapýyorum
Seni, yazýyorum Hilda’m.
Belki yarýn ölürüm Hilda
Belki de bugün..
Kelebekler ne kadar umursarsa ölümü,
bende o kadar umursuyorum.
Kimsesiz bir çocuk gibi küstüm hayata
Ýçime saldýðýn bu acýnýnýn tercümesi yok
Her gün öleceðimi hissediyorum
Meðer sen gittiðinde ölmüþüm ben
Yeni yeni farkediyorum
Ama Hilda , þunu bilmeni istiyorum;
Çocuklarýn gönlü çabuk geri kazanýlýr
Çocuklar kýyamaz gönlünü almak isteyene ve dayanamaz
Gelmen bile yeter, gönlüm zaten sende kaldý
Hilda; seni seviyorum..
Hilda; seni sayýklýyorum…
Ben sana ne yaptým da
Beni böyle yalnýz býraktýn?
Ýnsaf et Hilda ve azda olsa acý bana.
Biricik sevgilindim ben senin,
Ya þimdi ? Þimdi ben neyim Hilda ?
Bu hikayede mutlu mesut insandým,
Þimdi hiçbir þey deðilim,
Çünkü ben seninle birþeyim
Sen yoksan, hiçim..
Yanýyorum Hilda
Terli rüyalarýmda,
Kâbus üstüne kâbus
Sen yokken her gece uykumda.
Yorgun düþmüþ yüreciðim
Beklerken Hilda’sýný…
Akýl, aþk karþýsýnda çaresizdir Hilda,
Güçsüzdür, zayýftýr ve yitik.
Þiirsiz boþ bir kaðýttýr, anlamsýz
Ýþlevini kaybetmiþ
Rüzgârlarýn bir oraya bir buraya
Sürüklediði biçare süprüntü.
Aþk olmadýktan sonra Hilda
Akýl neye yarar?
Sevgi yoksa eðer
Aklýn, ne anlamý var ?
Ama aþk varsa da yoktur bir akýl
Biz akla aþk dedik
Sevdiðimizi öyle sevdik
Seni öyle sevdim Hilda
Aklýmý aldýn sen
Yerine aþkýný koydun
Ve çocukça þeyler yazýyorsam sana
Kýzma Hilda’m
Çünkü bu sözler akýllýca deðil,
Aþkça..
Bu dili yalnýz aþýklar anlar,
Anlýyorsun deðil mi beni ?
Yoksa unuttun mu dilimizi?
Doðrusunu istersen, tiksiniyorum sensiz aldýðým her nefesten.
Ve yokluðun, zavallý kalbime iþkence.
Bahçede aç, susuz, yolunu gözlemekten , kurudum, dal gibi kaldým. Gelmeyecek misin?
Birbirini seven iki genç
Elele geçerken yanýmdan,
Bahçeme koþup aðlýyorum hemen
Gözyaþlarým çiçeklere dökülüyor
Doðmuþlar solarken
yeni doðanlar, ölü doðuyor.
Bahçe soluyor, otlar kuruyor,
Çiçekler ölüyor,
Ben ? Ben aðlýyorum
Aðlaya aðlaya ölüyorum Hilda.
Seni beklerken, her an;
sanki yüzlerce gün, binlerce yýl.
Kulaðýmda huzursuz edici bir uðultu
Kuþlar gelmeyeceðini fýsýldýyor
Ve sen gelmedikçe, ölesim geliyor.
Oysa ne zamandýr seni bekliyorum,
biliyorsun Hilda’m.
Biliyorsun, gelmiyorsun
Ölüyorum günden güne
Solan çiçeklerle, bu bahçede.
Dolanýr dururum, bir oraya bir buraya
Çiçekleri koklarým, var mý bir benzeri diye kokunun,
Bütün bahçeyi çektim içime
Ve anladým, senin kokun, çiçekten, bahçeden öte.
Sevginin kokusu var sende.
Hava çok soðuktu, bahçeye çýktým
Üzerime kalýn bir þey almadan.
Annem seslendi, üzerine bir þey al , hasta olacaksýn hava soðuk.
Halbuki yanýyordum ben Hilda;
içimde mum gibi eriyen, damla damla yüreðimi delen bu aþk, koruyordu beni soðuktan.
Ama iyi bir þey sanma bunu;
Donarak deðil, yanarak ölüyorum yalnýzca…
Yemektir, içmektir, yaþamaktýr annemin, babamýn ve kardeþimin derdi,
Ve yarýna sað çýkmak ve diðer güne.
Sonunda da doðru düzgün ölmektir istedikleri, sevdiklerimin.
Hilda’m ;
Ne yemek , ne içmek nede yaþamak istiyorum,
Öpücüklerim dudaklarýnda olmadýkça.
Kollarým yeter sanmýþtým, seni sarmaya,
Yetmedi Hilda; çünkü sen yalnýzca bir kadýn deðilsin, sen evrenimsin benim, gökyüzüm ve denizim.
Bu kollar ne iþe yarar, seni saramadýktan sonra ?
Bu dudaklar ne iþe yarar, üzerine tam oturan bir kýyafet gibi, sana uygun güzel bir çift söz kuramadýkça ?
Mutsuzluktan ve yolunu gözlemekten, gözlerim bozuldu
Yüzümde , ölmek isteyen bir ifade
Huzursuzluk içeme çöktü
Ve dayanamýyorum artýk
Ama þimdi þuradan çýkýp gelme ihtimalin,
Ýþte o yaþatýyor beni…
Kaç yýl daha yaþar dünya ?
Kaç gün daha izler onlar; güneþi, ayý, yýldýzý, geceyi ?
Ölüm ne zaman uðrar onlara ?
Ýnsanlar ne zaman ölür Hilda’m ?
Nefesi kesilince mi?
Yoksa senin gibisi unutunca mý sevdiðini ?
Bak, rüzgar esiyor ..
Ýçimde yaþayan çiçekler soldu
Ýnsanlar öldü
Güneþ battý
Ama ay kayboldu
Yýldýzlar ise gidiyor
Bulutlarla beraber..
Bende bahçede
Bende karanlýkta
Topraða seni çiziyorum
Gözyaþlarým bozuyor resmini
Ýçim dýþým, ruhum bedenim
Çamur oluyor ve
Eriyorum damla damla
Resminin yanýna.
Adalet mülkün temeli derler Hilda ,
Düzen bozuldu sen gittikten sonra
Þimdi duyduðuma göre ; Mülk, adaletin temeli diyorlar burda.
Gittiðine bir ben bozulmadým
Ülke bozuldu, þehir bozuldu,
Ýnsan bozuldu, düzen bozuldu
Bunlarýn hepsi sen gidince oldu ..
Gel tamir et bizi yeniden
Ýnanayým ülkeme, þehrime
Ýnanayým, insana, düzene
Gel onar bizi Hilda..
Neþeli bir kýzdýn sen
Ülkemin neþesi, þehrimin ve ruhumun,
Sen gittin ya, bunca mutsuzluk bu yüzden…
Sanki herkes korkuyor bir þeyden,
Sessiz sedasýz nefes alýyorlar.
Onlar sýradan insanlar, ve bilmeden doðar, bilmeyerek yaþarlar.
Ekmek, su ve gökyüzü yeter onlara
Bir kaç parça iþ, biraz da uyku
Aldýrmazlar geçip giden zamana
Ýþte bütün hayatlarý bu.
Þu gökyüzü yetmez bana
Yemek içmek neyime benim ?
Uyku nasýl helal olur içimdeki cana
Yoksa yanýmda Hilda’m benim ?
Sana yazdýðým bu þiirlerin
Ne uyaðýný, ne kuralýný bilirim
Seni ebedi sevmede çok eski
Sensiz kalýp þiir yazmada acemiyim
Ýnsanlar yaþamaktalar günü
Tadýný çýkarýyorlar güneþin
Kar yaðýnca çok mutlular
Dibini buluyorlar hazzýn
Ama senin þu Dokman’ýnýn
Gittin gideli göreni yok
Gülümseyen yüzünü…
(Kim cesaret edebilir böyle bir aþka ?
Kim sevebilir varolmayan kadýný ?
Kim þiirler yazar olmayana ?
Kim aðlar isimsiz yokluða ?
Kim verebilir ömrünü hiçliðe ?
Ben , varolmadýðý için hiç gelemeyecek olan birisini bekliyorum,
Ben, seside sessizliðide olmayaný dinliyorum,
Ben, tercümesi olmayan acýlar çekiyorum,
Ben, yapayalnýz, ben, ölüm, ben, ben yok ben !
Sen, sen yok sen ! ..)
Ne insanlar var Hilda
Ne zihinler var görüyor musun ?
Okuduðum bu metin, deniz kýyýsýnda bulduðum aðzý kapalý þiþeden çýktý.
Bunu denize birisi mi atmýþtý,
Yoksa dalgalarla bunu bana kaderim mi yollamýþtý ?
Ben dermanýma deðil, derdime aþýðým Hilda’m. Ve benim derdim yalnýzca sensin, biliyorsun bunu.
Derman mý? Derman diye birþey yoktur Hilda’cýðým, yoktur.
Bu dünyada dert vardýr sadece.
Çenenlede dertsin, çenen olmayýncada , gücenme Hilda’m.
Durmadan konuþurdun, hayýr sýkýlmazdým bundan. Sadece anlam veremezdim hiç. Ve nedenini bir türlü bilemezdim. Seni öperken dudaklarýndan, konuþmaya çalýþýrdýn öpüþürkende.
Bu hem âný bozuyordu, hemde hoþuma gidiyordu. Dudaklarýndan hem tatlý hemde acý birþey içmek, tatmak gibiydi bu öpüþler.
Ve biliyor musun hâlâ düþünürüm, öpüþürken bile konuþmaya çalýþmanýn nedenini. Sen tuhaf bir kýzsýn Hilda.
Sen gerçektende tuhaf bir kýzdýn Hilda.
Neden dersen eðer,
öpüþürken yaptýðýn tek þey bu deðildi ki.
Ben sonsuzluða gider gibi gözümü kapayýp öperken seni, gözümü açtýðýmda gözünün açýk olduðunu görmüþtüm.
Sen gözün açýk öpüþüyorsun Hilda,
Sonradan dedin bunu bana ve benide gözü açýk öpüþmeye alýþtýrmýþtýn. Sen tuhaf bir insansýn.Gözgöze öpüþmek, bunun yaratýcýsý sensin.
Derman yoktur Hilda’m , yoktur.
Hayat bir derttir, ölüm bir baþka ve ebedi dert. Mutluluk diye birþey de yoktur Hilda. Sadece huzur ve huzursuzluk vardýr, ama onlarda var gibi görünen geçici , uçucu buhardýr.
En üstteki metinde yazanlara katýlýyor ve hak veriyorum orada söylenene. Sen unutkansýn, hangi metin diyeceksin þimdi, þu metin caným, hani þiþedekine.
Ama büsbütün de doðru saymýyorum orada yazanlarý. Saymýyorum, sayamam; çünkü sen varsýn Hilda, ve senin Dokman’ýn, bende varým. Ve sevgide var , aþkým da var sana, biliyorsun bunu.
Günler geçti aradan, yoksun, gelmedin hâlâ,
Günler geçti aradan, yokum, sen yoksan hâla,
Ýnanamýyorum, inanamýyorum, yoksa, yoksa o metin gerçek mi?
Ama biz seninle öpüþtük,
Dudaktan, yanaktan, burundan, gözlerden, sözlerden,
Ama biz öpüþtük, öpüþtük.
Seni öpen kiþi nasýl varolmaz ?
Öpen kiþi, öpülenin varolduðuna nasýl inanmaz ?
( Git, git iþte geldiðin yere !
Git seni sersem þiþe !
Saçma kaðýt, sahte kötü metin,
iðrenç þiþe, git , git geldiðin yere ! )
Þiþeyi fýrlattým denize ,
Nifak sokacaktý aramýza,
Uðursuz bu þiþe,
Ona inanma, bana inan Hilda ;
Eðer varolmadýysam ,
eðer sende hiç varolmadýysan,
hiçlikte muhakkak dudaklarýmýz olmasa bile zerrelerimiz deðmiþ birbirine,
seni öptüðümü biliyor, hissediyorum çünkü
ve insan hiç bile olsa, hiçliðide aþar, varolur deðince dudaðý dudaðýna ..
Biz varýz Hilda, ama biz yokuz.
Sen baþka yerlerdesin, ben seni öptüðüm bahçede. Unut gitsin o uðursuz metini, lüleli saçlarýnla yine dön çehremde…
Uçarak giderdim cehenneme
Sorardým ; Hilda burada mý?
Burada derlerse girerim, hiç çýkmam
cehennemden.
Deðil derlerse de, bu kez koþarak
Cennetin kapýlarýnda alýrdým soluðu;
-Hilda, Hilda’m burada mý ?
-Hangi Hilda, burada Hilda çok ?
-En þirini, en güzeli, en acýmasýzý,
en çekicisi hangisiyse o Hilda !
Benim aradýðým..
-Ha evet, onu Araf’ta býraktýlar,
Bir beklediði varmýþ, ’onsuz ne cennete , nede cehenneme girerim’ demiþ. Sen misin o ?
-Araf nerede ? Benim o? Benim o !
-Araf, bir bahçedir. Ne cennet nede
cehennemi istemeyenlerin, sadece
sevdiði kiþiyi isteyenlerin bekleme
yeridir. Þu karanlýk yoldan yürü,
göreceksin Hilda"ný .
Uyandým
Gece bahçede yine
Seninle dolu olan aklým
Uykusunda da seni bekliyor
Rüyasýnda da.
Dünyadada seni bekliyor
Baþka dünyalarda da.
Hep seni
Yalnýzca seni
Arýyor
Bekliyor Dokman’ýn.
Ama burada da
Orada da
Hep karanlýk çýkýyor karþýma !
Ne talihmiþ bu bizimkisi..
...
Rüzgâr
tenime dokunduðunda
sanki ellerin dolanýyor ruhumda.
Bu rüzgar , ellerin gibi ayný
Yumuþacýk, ferahlatýcý, ve sonsuz
Ama ben varsýn rüzgârsýz kalayým
Hatýrým için gel Hilda
Esip gidiyor þu ömrüm
Ellerinin arasýndan.
Saçlarýn, güzel kokan bir orman
O ormanda dolanýr Dokman
Ben senin her zerreni ilahileþtirdim
Tanrýlara eþsin sen Hilda’m..
Bu çaðda herþeyin bir tanrýsý var;
Yerin, göðün, þarabýn, aþkýn, acýnýn..
Hilda’m var
Benim de hepsinden üstün.
...
Altýn renkli taraðýný alda gel
Saçlarýný tarayayým,
Uykularýný alda gel
Sana masallar anlatayým.
Ellerini de getir , ellerime koy
Ateþten bir sevgiyle tutayým,
Baþýný da göðsüme yasla
Seni sýmsýký sarayým.
Bebek, yorgunuz ikimizde
Ruhumuzun içi geçmiþ,
Birazcýk dinlenelim birbirimizde
Yüreciklerimiz pârelenmiþ.
Ya ölüm gelsin þu canýma
Yada sevgin gelsin hayatýma
Bunun dýþýnda hiçbir þey istemem
Ya sen, ya ölüm
Baþka þeye gerek yok ortasýnda !
Gözlerim yanýyor bebeðim
Sen gözleriminde bebeðisin
Neredesin, bilmiyorum ama
Biliyorum, sende acýlar içindesin !
Ayrýlýk, ölüm tepsisinde gelecekti
zaten;
Neden bu kadar acele ettin ?
Her gün düþünüyorum seni
Her gün aklýmdan geçiyorsun bensiz
Bana ne yaptýn sen, ne yaptýn böyle?
Büyüttün, ihtiyarlattýn beni , sensiz.
Ýnsanlar yeni yeni sokaða
Çýkmamaya baþlýyorlar henüz
Virüs, hastalýk, ölüm endiþesi,
Ben kaç yýldýr karantinadayým.
Senden bulaþtý bana bu aþk
Hasta ettin beni, kimsesiz býraktýn
Ecel terleri dökerken yýllardýr ben
iyileþemiyorum, sen çok uzaktasýn.
Ýnsan kaç kez ölür?
Ben sayamadým henüz.
Sensiz geçen senelerim
Belki beþ, belki on, belki yüz.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ezeli Gece Ve Yıldızlar Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.