o gün geldiğinde herkes yalnız, bir ikimiz birlikte uyanacağız Lautreamont
o gün geldiğinde herkes yalnız, bir ikimiz birlikte uyanacağız
bir mezarlýkta buluþmuþtuk, hayat arýyorduk. HAYIR! adeta cennetin üzerimize yýkýldýðý, mucizevi bir eziliþin ortasýnda ilahi bir yerdi. tüm taþlar, topraklar kendiliðinden hareket ediyor, yaþamaktan korktuðumuz ne varsa yüzümüze, gözümüze çarpýp gidiyordu. peki þimdi ne kaybettik diye telaþ içinde bakýnýrken etrafa geçiyordu zaman, geçiyordu dünya yaralarýmýzdan. her ne olursa olsun, sanki sadece benim için gönderilmiþ bir peygamberin dizlerinin dibindeymiþçesine mutluydum. gülünce dikenlerle, susunca gemilerle batýyordun kaderime ve yanýnda MUTLUYDUM. tanrý ellerini çekince yüreðimden, þeytan týrnaklý parmaklarýmla tutunmuþtum sana. içiçeydik. EVET! daha ilahi baþka yer olamazdý. kýmýldayacak, karþý koyacak gücümüz yoktu ve geçiyordu zaman, geçiyordu dünya üzerimizden.
o kadar gürültüsüz seviþiyordun ki yüreðim ruhuna vuruyordu. UYAN! UYAN! UYAN! duymuyordun. kutsal kitaplara göre topraktan yaratýlmýþtýk, senin de yalnýzlýðýný üstlenip öyle gömülmüþtüm etine. her kavuþmada ardýmdan dua edecek farklý farklý evlatlar veriyordun bana. korkuyorsan gözleri çok büyük, hüzünlüysen tepeden týrnaða yaþlý doðuyorlardý. her kavuþmada kan dökülür gibi dökülüyordu terin koynuma. sürekli dayak yiyordun, sürekli idam ediliyordun bana gelirken geçtiðin her camii avlusunda. belki de sebebi buydu; babaya boyun eðer gibi pes ediþlerinin, her fýrsatta evden kaçan çocuk gibi beni yalnýz býrakýþlarýnýn. ben de terk etmek istiyordum ne var ne yoksa! sýrtýnda parmaklarýma deðen herhangi bir sivilce olup seninle birlikte kalkýp gitmek! öylece kalýyordum. HAYIR! duvardaki saatin kollarýnda adeta çýrpýnýyordum geçmesin zaman diye.
ne zaman kederlenip bir sigara yaksam, tanrýnýn üzerimize örttüðü bir muþambaymýþçasýna delinirdi gökyüzü. sen sigaraný söndürdüðünde ise ne var ne yoksa ýssýzlaþýrdý kainatta. radyoda siyah-beyaz þarkýlar baþlar, kapkara ufukta çocuklarým kaybolur ve kaybetme korkumun zifiri odasýnda yalnýz gözlerinin rengi kalýrdý tanýdýk. kovulduðum cennete geri dönerdim.
son kez birlikte uyandýðýmýz sabah, geçtiði her yeri önüne katýp sürükleyen taþkýn bir nehir gibi kalkýp gitmiþtin yataktan ve bu dünyanýn tüm kasýrgalarý þehirden denize doðru kabarmaya baþlamýþtý.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Lautreamont Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.