'bir kasım sabahı'
bu doðum gözlerimin göremediði dünyanýn
bir gece þiiridir,
ruhum yalnýzlýðýna ýslanýyor
elimde bir sigara, sönmeden yanýyor
þehrin cinnet geçirdiði tepe mahallelerde
tek cýgaralýk esrara göðüsleri kaþýnan kavruk tenli kadýnlarýn
namuslu kýz edasýyla tezgahta
çamaþýr ipi sattýðý perþembeler geçmiþtir
adamlarý cýlýz, iki büklüm
parmaklarý arasýnda tütün
kendi aðrýlarýma yüz çevirip yürümüþümdür
yaðmurdan kaçmadýðýma mý sevinmeli,
yoksa doðumgününü
ilk kutlayan olduðuma mý?
ne güzel doðmuþsun
ben yaðmurun altýnda ýslanmýþým,
bir kapý aramýþým
ellerime bakmýþým,
damlalar tutunuvermiþ
gözlüðümü çýkarmadan yürümüþüm
tabanlarým üþümüþ,
bir ürperti sokulmuþ sýrtýmdan
sana seslenmek için
baþýmý önüme eðmiþim
Abdurrahman güvercinlerini
yarýn salacaktý
ona söz vermiþim
’bir bedeli vardýr hürlüðün bile’
derdi Ruslan
þimdi o bir Rus köyünde sarhoþtur
kýþ gelince trenle
uzun bir yolculuða çýkacaktýr
yazardý eskiden kýrýk lehçesiyle
yalnýz yazýsý güzeldi adamýn,
dertli bakardý bir de
gözlükleri vardý sosyalist
doktrinler ezberlemeyi seven
dikdörtgen camlarýyla
bunu ilk defa anlatýyorum,
bazen hiç bahsetmesem dediðim oluyor
hiç anlatmasam, konuþmasam, yazmasam
sussam...
ama Abdurrahman’a söz vermiþim
çayý demleyecek daðdan getirdiði suyla
sana da bir özlem duymuþum
yanaklarýna nasýl hasret kalmýþsam
kastým bile olmadan,
kalsýn demiþim bu aya
kalan kalmýþ,
rüyalarýma girmiyor artýk teni güzeller
yedi uyurlara selam vermeden dönmüþsem bu aybýmý
Abrurrahman’ýn bursa güvercininin ayaðýna naðme baðlayýp
göndermeli kokusu muhterem sayýlacak þehirlerin sokaklarýna
ne de olsa marmara’yý bilir, suya aþinadýr, yeþildir gözleri
uzaktan baktýðýnda kahverengi bir tabure çeker önüne
aklýndan geçen
’bir daha asla, kabul etmeyeceðim’
yalnýz göðe bakýþýndan anlýyorum
onun da acý çektiðini
çok belli, boynu, aç bir ceylanýn nefessiz aldýðý yol olur
peþi sýra baþka insanlar silme kötüdür
bu yazdan beri
’bu yaz’ diye diye bir ömür bitecek ya, neyse biz yüzüne dönelim
bir güzel yüzü vardýr ki,
bardak utanýr suyla dolmaya
’korkmayýn’ der, ’burasý ne bataklýk, ne karanlýk,
burada yatar yüzyýllardýr bahsi geçen dünya hali
nicesi padiþah can vermiþtir
zevkini sürerken
nice garibana cennet bahçesi olmuþtur yoksul sofrasý;
iþte ortadoðu, can evim, bahtý karam
ne niyazdýr bu!
duasý bile kabul olmaz
sakallý gudubetlerin
bir çocuðun minik elleri arasýnda
Allah’a muhtaçtýr kaderi
Allahsýza dert olmuþtur
çocuðun masum duasý
dört duvar arasýnda, tek mevsim yaþatmak için istekli
nice garabet ayný güneþin doðduðu þehirlerde yaþanýr
burasý doðum,
yüreðimi þimdi bir daire içi kadar
eþ ayýrsýnlar
bilmem kaç sonsuz acýyla ben yine de ayakta ölmeyi
yumuþak döþeklerde kadýný okþamaktan çok isterim’
sönmeden yaðmur altýnda yanan
bir sigara dudaðýmý ýsýtýyor
içim aranýyor yine senden bahsettiðim sarý bir yapraðý
uygun düþseydi daha neler neler anlatýrdým eteðinde
sonra dað birkaç aðacýný elinin tersiyle iterdi aþaðýya
kaç milletin tarihi böyle toprak altýnda kalmýþtýr bilemezsin
annen bu acýlarýn aynýsýný yaþadýðý için elleri yorgundur
mahalle aralarýnda soðuk terler atýp,
geri döndüðünde
sokaðýn en dertlisi arþa çýkmaya hazýr uzun bir yokuþtur
bazen ekmek çýkmaz, bazen de çýkar
ama yarýmdýr
sen soðuk ellerini aralayýp içine üfle
yine de, lazýmdýr
var oluþunun sýcaklýðýyla ben þehirler gezinir, görürüm
harabe evlerde vardýr
villa abilerinin arka taraflarýnda
sonra hayal abla kandýrmýþtýr der,
saf bir köylü güzelini
yanaklarý al, sýcak bir helva kadar tutkundur yaþamaya
çað böylesini önce kýskandýrýr, sonra izmine hapseder
ben orada yine Abdurrahman’a verdiðim sözü hatýrladým
iyi adamdýr Abdurrahman, çayý vardýr; ekmeði, peyniri, elleri
hürriyete aþýktýr, boðazýný sýkar insanlarýn tükenmez hýrslarý
’nedir bu’ diye baþlamýþtý cümlesine bir gün, ’insan yitirdi,
ona verilmiþ armaðýný, ne uðruna harcadý, yazýk bak þimdi’
yaðmurunda iyi ýslandým, bir kasým sabahýydý, yürüyordum
sen doðmuþtun, duyar duymaz sokaklarý koþturmuþtum
çirkinliði alemine düðümlemiþ insanlar arasýndaydým, bendim
yalnýz benim bile belamý verebilirdi, aðzýmda yanan bir sigara
Allah can almayý bilmiyormuþ gibi tutturdum illa gidebilsem diye
gizlemem de bundan sonra aðlayabilirsem, çok belli halbuki
nasýl da aceleye getirip sevmiþim yüreðimde piþmeyen insaný
soyunmuþ; çið çið ellerimle koparmýþým kelimelerini, harflerini
sana böyle hevesle anlattýðýmdan belli oluyor sevgiye kritiðim
bir elimi kalbime götürdüm, sýkýþan kafesime sýðýndý elim
hürlüðe meyyal kuþlar kadar dikkatsiz heyecanlar beslediðim
gece bir baþýma içtiðim sigaranýn beni Allah’a çaðýrdýðý saatte
’yalnýz býrak’ dedim kafese -bir kalp daha ne kadar incinebilir?
O bilir, yalnýz bir gece þiiridir bu,
bedenim iskele demiri kadar soðumuþtur yaþamaktan
nasýl olsa sabaha çýkaracak olanýn,
vardýr daha iyi planý uyumak dýþýnda.
sen yine de iyi uyu, al uykunu,
uykusuz kalma
bugün doðmuþsun,
bugün gözlerin açýlmýþ dünyaya
ben bir heves yaðmura sýðýnýp,
sigaramý içmiþim
karným toktur, üstüm saðlamdýr
-bir pabucum ýslak
o da sana gelememekten aðlamýþtýr,
baþka kimler aðlamýþ bir bilsen
sevda yüklü gemileri tek bir kibritle yakmayý öðrendiðim gün
anlamýþtým -aðlayanlar çirkindir adalet ve hürlük adýna
nefsine gülenin tanrýsý þimdi banka cüzdanýnda.
yakýn bir zamanda Abdurrahman’ýn yanýnda bulabilirsin
görmek isteseydin beni,
göðsümde ýsýnýrdý ellerin
gaybýn yarýldýðý ilk aydýnlýk anýnda önümüzde duran kule yýkýlýnca
biliyorum, burada olmak için sen de adýný deðiþtirmek isteyeceksin
fakat kalbim
bir harabeye döndükten sonra,
Allah acýr sana!
bir kasým sabahý sokaklarda ýslandým, üþüdüm -aðzýmda sigara
ne sen unut beni, ne de kalbin sýkýþýnca aðlarken hatýrla!
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.