Ölümsüzdü þafak vakti
Sevgiyle tepinen çocuk gibi
Kuzey rüzgârlarý arasýnda
Elini her uzattýðýnda
Titreþen sazlar gibi
Gözleri büyürdü yüzüne
Sonra birdenbire masunlaþýrdý
Atalarýndan miras kalan
Kelebeðin boyun eðiþi
Utangaçla yoðrulmuþ harman
Saklardý baþ tacý buðdayý
Çünkü bilirdi kanatlarýnýn
Baðlarý çözülürdü göðsünde
Ýþte o an ayak basýlmamýþ
Engin göðe baþak olurdu
Daðlardaki ýrksýz maðara gibiydin
Hiç kimseye ait olmayan
Körlük içinde cahil düþünceler
Karanlýða hapsolmuþ pus bulutu
Bu yüzden billur bir yürek
’’ah!’’ diye sýzýyý hisseder
Savunmasýz susardý
Çýð gibi bir çoðalan suskunluk
Güneþin önünde tükenirken saatler
Yuvasýz uçan yalnýz kartal
Ay büyürdü gecenin lir sesine
Sokaklara dolan karanfil tadý
Uykuya daldýðýnda an
Adýnla seslenerek
Pýnar olup yüreðinin kapýlarý açar
Göðsüne dökülen gözyaþlarý
En körpe aþkýn vecdine
Sevginin gölgesine birlerce dua
Ýstanbul’un ruhu olurdu
Kýyýlarý arasýnda sýnýrlarý olmayan
Adýna Selvi boylu derlerdi
Sonbaharýn üzüm baðlarýnda
Aþk sarhoþluðunda ufukta kaybolup
Tan aydýnlanýrken
Birlikte karaya ayak basacaktýk
Lavantanýn derin muhabbetinde
Boðazýn sürmeli gözlerine
Ve o þarkýda saklanarak
Köklerimiz sarmaþ dolaþ
Kanlýcaya býrakacaktýk þiirleri
Þimdi topraða gömülü.
Ummuhan YILDIZ