Akþamýn pembe tülden kýyafeti üstüne Kýpkýzýl zamanlarýn devamýndaydý gece, Yârin sunduðu tatlý ziyafeti üstüne Bol köpüklü bir kahve kývamýndaydý gece...
Bülbülün, gülü ile vuslatý ânýndaydýk, Aþkýn, acýsý bile tat veren yanýndaydýk, Gülün dikeni batmýþ bülbülün kanýndaydýk; Haþrolan iki gönlün, kýyamýndaydý gece...
Sevdâ ile þakýyan diller düþünce bîtap, Bakýþlarda, ellerde, dudaklardaydý hitap. Bir ’Hayyam Rubâisi’, yasaklanmýþ bir kitap Ya da bir aþk þiiri kelâmýndaydý gece...
Çekilen hasretlerin, kefareti gibiydi, Kavuþmanýn, vuslatýn mefhareti gibiydi, Bal yapan arýlarýn mahareti gibiydi; Aþkýn, sevdalýlara selâmýndaydý gece...
Bilmem ki, sevenlere böyle ödül mü olur? Pembe goncayken cânân, kýpkýzýl gül mü olur? Ateþten gecelerin sabahý kül mü olur? Cevapsýz sorularýn cevabýndaydý gece...