İSTANBUL
Süleymaniye’den ezan sesiyle,
Beþ vakit secdeye varan ÝSTANBUL.
Fatih’in Haliç’e sýzan sesiyle,
Ruhumu sýmsýký saran ÝSTANBUL.
Gökyüzü, güneþ, su, topraðýn rengi
Görsen o yekpare duran ahengi
Dalgalar saz çalar martýlar çengi
Sularla raks edip duran ÝSTANBUL.
Boðazýn üstünde üç altýn çizgi
Arþý kýskandýran o eþsiz dizgi
Bir uçtan bir uca söylenen ezgi
Her gece rüyama giren ÝSTANBUL.
Sabahýn fecrini süsleyen isle
Öðlen çarþýlardan yükselen sesle
Akþam mabetlerde yýkanan pasla
Gece nihayete eren ÝSTANBUL.
Eyüp’te yollara dizili taþlar
Üzerinden geçer baharlar kýþlar
Hangisine bassan bir öykü baþlar
Çýðlýðý kalbime vuran ÝSTANBUL.
Topkapý’yý geçip surlara varsan
Hýçkýrýr burçlarý, suale dursan
Bin Hasan dökülür baðrýný yarsan
Manasý sükûtu yoran ÝSTANBUL.
Avlularda yatan serdengeçtiler
O gün þu bastýðým yerden geçtiler
Allah Allah deyip birden geçtiler
Çaðýn zincirini kýran ÝSTANBUL.
Ey! Kutlu nebinin lütfudur diye
Ordularýmýza þevk veren gaye
Kaderin ceddime verdiði paye
Bin yýldýr okunan Kur’an ÝSTANBUL.
Aydýn YÜKSEL-ANKARA
05.11.2017-PAZAR-17.45
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.