Ben bu dünyanýn adamý deðilim.
Silin takvimlerden doðum tarihimi,
Nüfus kayýtlarýnda adým geçmesin,
caddede sokakta göz göze gelmeyelim sizinle...
Dar, kalabalýk kaldýrýmlarda bir böcekmiþim gibi
görmezden gelin, ezip geçin beni.
Mümkünse ayný havayý solumayalým sizlerle;
ben is, duman kusan bir fabrika bacasýyým çünkü.
Sizin olan ne varsa sizde kalsýn,
bana sizden uzak bir kabristanda yer verin sadece,
bunu bile kýskanýyorsanýz benden,
dert deðil, dereler, denizler kucak açar bana.
Bilirim bir fincan kahvenin kýrk yýl hatýrý dahi olmaz sizde
ama ne olur, bir fincan kahveye,
bir tebessümü çok görmeyin beyler, bayanlar.
Sigaralarýnýzýn filtreleri sararmýþ izmaritlerini,
bir kül tablasýymýþým gibi hýþýmla bastýrýn üzerime.
Lanetleyen bakýþlarla izleyin beni,
çukurlar kazýn yürüdüðüm yollara,
o kahrolasý aðýzlarýnýzdan çýkan tükürüklerle boðun beni.
Türeyin, türeyebildiðiniz kadar daha fazla kirlenmeli dünya.
Doðrularý savunanlarý prangalara vurun
Kesin gerçekleri söyleyen dilleri,
vurun baþ kaldýran baþlarý,
sinek gibi ezin kendi yaðýnda kavrulan yoksullarý
Koparýn çiçekleri; gülleri, karanfilleri, sümbülleri
bir eþya olarak gördüðünüz kadýnlara sunun onlarý.
Ancak son bir dileðim var sizlerden;
yeter artýk,daha fazla kirletmeyin bu dünyayý,
koparmayýn çiçekleri,kýrmayýn fidanlarý ne olur,
bir aðaç gölgesini çok görmeyin bana...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.