kasýrganýn körüðünde þahlanan sýzýlardan
düþen sükût/ta bin çýðlýk
bilinmezliðin kavþaðýnda tutsak kalan gün
v e b â l i m i z
öylesine çoðaldý ki keder kapýlarý
nokta nüshalarýna bakýp
cinnetini es geçiyor çoklarý
derin uçurumlar kadar ihanetleri
çürütüyor umut çiçeklerini
sabâ rüzgârýyla gelenden
yorgun sabýrla
zamansýzlýða düþüyor saatler
iki küçük kývýlcýmýn hiçliði/ndeki hacamat
canlandýrmýyor damarý
geçmiþini vicdânýndan gizleyen
gözlerindeki günahkâr ýþýkla
karanlýðý mayalayanlar
tecelliyi teselli etme sýrasýný savýyorlar
kara dünya örtüsünün altýnda
saf beyaz
haksýzlýðý baðýran alnýn, dürüst terini
görmezden gelen
dil korkaðý güdümlüler
keder ýrmaklarýna attýðýnýz
daðladýðýnýz canlarý
yaðmalanan sevinçleri
ve de ölümü görmezden geldiðiniz belli
kalmakla gitmek arasýndaki o büyük müþkülünüz
taze kalmakken tek derdiniz
yok ettiðiniz yeþilin
altýnda
her an taze iki metrelik yeriniz
Hâdiye Kaptan