Ben derken
kendimi sermek için geliyorum
bir þiirin gölgesine
adýmý unutuyorum onu unutmuyorum
güneþli günlerime tozlar serpeleyen
en sivri ucunu bana batýrýp günü
masmavi gökyüzünde salýnan uçurtma
mezar gibi kocaman çadýrý kuran
penceremin önüne çiçek yerine
kara bakýþlý adamlar koyan el
nasýl unuturum suretini dizimin baðýný çözeni
kuþlarýn dansýný unutturan cenaze evlerinde
el sallayamam dünde kalan
bir salon dolusu gülüþ bile olsa
nasýl toplarým kendimi
bu darmadaðýnýk günde kaybolduðum yerden
içimde kasýrgalar savurur düþlerimi
alaþaðý edilir sevdiðim türkülerim
konuk gelemem dýþýma içimde en/ler
en kanadý kýrýk kuþlar
en büyük taþlar
en aþaðýlara çekilmeler
en mutsuz insanlar
yine de kendim için toplarým çakýl taþlarýný
býrakýn derim kýrmayýn kuþlarýn ayaðýný
ölmesinler ilk denemede uçmaya
ulaþsýnlar beyaz bulutlara
onlar da döksünler ne var ne yok içlerinde
taþ atacak sanmayýn tepenize
deðilseniz ebrehe’nin ordusu
kendimi sererim içinde bütün insanlar var
görür aynasýnda yüzünü
kim kimden farklýdýr
düþünürüm..
22. 05. 2018 / Nazik Gülünay
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.