Taklacý güvercinleri gibi
sevinçle süzülürken gök yüzünde.
Yere basýyor ayaklarým
masum bir hüzün ile.
Rüzgarýn kadýn hali ben olsam da;
sessizim þu günlerde.
Maviyle seviþen lacivert
kanýyor içimde.
Kalkmak bilmeyen
bir adam oturuyor sol köþemde.
Býrakýyor acemi bakýþlarýný
’Bir Ýstanbul masalýna’
Alýp gidiyor tanýþýklýðýný.
Güneþin evinden
Titreyerek bakýyor ýþýða.
Aða vurmuþ balýk kadar yorgun
inkarýn kýyýsýnda.
Sohbet cesetleri býrakýyor ardýnda.
Gölgeleri daha çok seviyor maviden
iklimler kopyasýný verirken aþka.
Meþgul çalýyor kendine
Kalabalýk bir þehrin fahiþesi gibi.
Hangi avazý üþüyor kim bilir..?
çektikçe içini ürperiyor teni
Yüzünü yüzüme sürttükçe
acýyor bilekleri.
Bense dinledikçe denizin nabzýný
eriyorum uzak bir yýldýzda
Yoruluyorum kulaç attýkça sorulara.
Ak kaðýda yazýyorum ’biz’ imlerini
Alacaklý dürülüyor defterim.
kalýyorum sular altýnda.
Dalgalar silse de þiirin ayak izlerini
Ezan sesleri kokan bir karanlýk
örtüyor üzerimi
Yatýrýyorum mutluluðumu
otuz dokuz derece ateþe
Hastasýný þaþýrmýþ virüs gibi
aramýzda ’Aþk ’hep ayraç içinde
Bir kaç düþ ötemizde.
Daðlar kolay yýkýlmaz
kendi destanýný saklar ömrünce.
Severken imkan/sýzým olsan bile...
ferdaca
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.