yakasý sýyrýlmýþ bir omuzun gerdanýnda uyanýr zaman vatkasýnda yanýk türkülerin tütsülenmiþ kokusu içimin kýyýlarýna çekiyorum yavaþ yavaþ gönlümün ortansýnda dipsiz bir kuyu
ne çok birikmiþ ne çok süzülmüþ anýlar ömrümüzden bakýþlardaki mimli izlerin yüzlere meze olmuþ onlarca eski hâtýralarýn hangisi terketmedi ki tuzla - buz misâli
ayaðýný sürüyerek gelen gençlikle baþlamýþtý uzun dönem askerliðimiz ruhumuzu okþayan traþsýz gülüþlerden küçük sýyrýklarla atlatýlan gece nöbetlerine kadar her þey t/adýmlýktý kiralýkmýþ gibi
oysa; cebi delik bir geçmiþin satýrlarýnda avlanmaktan geçiyordu böylesi þiirler yazmak ve avuçlarýmýzda biriken ölümlere mezardý ilk kelimesinden son hecesine kadar