eðer þu gök kuþaðýnýn altýndan geçersek
orada bir þehir var benim bildiðim,
topla pýrtýlarýmýzý
gir koluma
oraya gidelim sevgilim.
iftirasýz
iþkencesiz
kalbimiz kýrýlmadan yaþayacaðýmýz günler orada..
daðýn ardýnda göl var su perim,
göller var;
bataklýk yok
boyumuzu geçmez berrak sular
boðulmayýz,
bölünmez tatlý uykular.
ah yâr!
çabuk olmalýyýz.
görmelisin ciðerim,
kýzýlcýklar var sokaklarýnda
sarý
beyaz,
gizlenmez orkideler
selâmlaþýrýz her sabah
konuþur koklaþýrýz.
erkenden koþacaðýmýz iþimiz olur;
bana beyaz gömlek
ipek mendille süsleyeceðim bir ceket
sana da bir çift yeni ayakkabý alýrýz.
düþün
düþlerimize benziyor o þehir,
istemediðin kadar mutluluk
sevebildiðin kadar sevgi var,
aþk iklimi sürüyor dört mevsim;
dört mevsim çiçek açýyor insanlar.
uyandýr umutlarýmýzý
gidelim,
türküler söyleyelim gülerek
yaðmura tutalým ellerimizi
rüzgârda seviþelim.
ah sevgilim!
þu gök kuþaðýnýn altýndan bir geçsek...