Sorma[!]
Anlatmasý da zor anlamasý da…
On iki eylülde doðdu[!]
Göðüsten girip sýrttan çýkan bir kurþun gibi geçti seneler
Aynaya baktýðýnda gelin olmuþtu
Ve [U] dönüþü yoktu hayatýnda
Otuz kasýmda bir çocuk çýðlýðý düþtü baðrýnýn ortasýna
Bir tek canlý kalamadý gökyüzünün hurcunda
Yeryüzü matem tutan bir gelin gibiydi
Ýçerledi…
Kalbi karýncalandý
Hücrelerinde zýkkýmlý bir fütur husule geldi
Ocaðýn baþýnda saçlarý bembeyaz oldu
Peþisýra soyuldu çehresi kendi suretinden
Aynaya baka baka[!]
Zamaný yaþanan yýllarla tartamadý
Yan yatýrdý kum saatini
Ne sordularsa sonra dedi
Yirmi dört mayýsta güneþ tutuldu[!]
O günden sonra
El deðmemiþ karanlýklar ince ince söküldü
On yedi temmuzda karardý karanlýðý aydýnlatan ay[!]
Bir hayal daha kýrýlýp suya düþtü
Su yaralandý su kanadý
Alýk alýk gökyüzüne baktý
Ýsminin anlamýný temmuzda öðrendi
Feleðini temmuzda þairdi
Yani, bir daha huzur kýblesine götüren yolu bulamadý
Yirmi sekiz aðustosta gün aymadý[!]
O durgun, dalgýn ve fersiz yüzüne uhrevi bir hüzün peyda oldu
Þuur muvazenesi bozuldu
Kalbi tümden narkozlu gibi
Ve tek bir i mge taþýmýyor içinde taþýdýðý his
Dudaklarýnda hiç tereddüt etmeyen heceler
Bir türlü sadede gelmedi cümleler
Sustu!
Uzun uzun sustu
Sadece sustu
Amansýz, dipsiz, hüzüne davet eden bir susuþtu bu
Küllerine gömülü korlar yeninden alevlenmek üzereyken
Süzülürcesine meçhul hayatlarýn piyesine girdi
Ödüllü bir hanýmefendi gibi isminin anlamýný not ettiler
“Çok karanlýk gece”
Ve saçlarý gece gibi simsiyah olan [kadýn].
Ýsminin anlamý sanki nakýþ gibi iþlenmiþ fermanýna
Her þeyin helak oldu bu dünyada
Keder kadersizlere mahsus besbelli
Mahlas istemez
Þad olsun felek
Kabaran göle benziyor gözleri
Buðulu ve tedirgin[!]
Daldý vasat bir yaþamýn âlemine
Yürüdü[!] bir meçhulden bir baþka meçhule yürüdü[!]
Meçhuller caddesinde býrakýlmýþ kedi yavrusu gibi
Baðýrdý
Baba! Kapý kapalý
Annem beni duymuyor
Baðýra baðýra
Çatlayýncaya kadar kendini doyurdu
Bir kez daha ufka baktý
Dünün bir adým uzaðýnda yarýnýn bir koþu yakýnýndaydý
Ve nefesinin her biri bir ateþ topu
Nereye düþeceði belli deðil
Karanlýðýn yaya yolunda koþtu
Kýrmýzý ýþýklar yandý üstüne
Zamanýn umurunda bile deðildi
Yaþanmamýþlar düþtü peþine
Gelecek vaadini tutmadý
Kýrmýzý kar yerden göðe yaðdý
Rüzgârýn kelebek etkisi vardý
Bir pelerin gibi tutup savurdu seyir defterini
Kurþun döker gibi döküldü yapraklarý þimþekli karanlýklara
Bir izleyici gibi oturdu kendi mazisinin önüne
Gece gibi örttü geçmiþin üstünü
Geride marazlý bir ömür kaldý
Sardý sarmaladý kalan ömrünü
Hüzünün en güzeli battý tenine
Týrnaklarý sýzladý
Kirpik diplerinden oluk oluk [ah] geldi
Terk edeceðim bu [ah] larý
Uzaklara…
Gideceðim diyordu, uzaklara…
Tarih atlaslarýndan sileceðim ismimin anlamýný
Bir düþünce boyu
Bakýþlarýnýn çaresizliðinde buluþtuk
Ve hayat sokaklarýnda
Kendi gölgesi ile ayaz bir yolculuða çýktý
Adým adým ama nereye?
Sorma[!]
Anlatmasý da zor anlamasý da…
Ve hiç kimse öðrenemedi o dipsiz gizini
KAYIP YALDIZ