bir çýnar yapraðý önünde rüzgârýn
yalnýz kanepede uçuþan yapraklar
düþlerini yitirmiþ bir adam oturuyor
koynunda sevdasý yýllardýr gizli
eski sararmýþ gönül defterinin sayfasýný
açýp, kendine bile söyleyemiyor
onu ne çok sevdiðini
at kestanesi yapraklý yolda kaldý ayak izleri
ay tepeden kaç kez güldü
aþk sarhoþuyum diye haykýrdýðý gecelerde
kaç yýldýz düþtü sevdasýna
koynuna aldý savurdu dumanýný
isli bir bacaya döndü ciðeri
ellerini sararttý sigaranýn dumaný
bir resmi ne çok okþadý sevdi
yýrtýp atamadý sevgiyle bakan gözleri
oysa ne çok yaþanmamýþ yýldý
buruþturulup atýldý çöp sepetine
ne çok düþü yarým kaldý yaþanmadan
götürüp attý hayat süpürenleri, çöpçüler
dönüþ yoktu artýk geriye sarýyordu yýllar
düpedüz yaþayýp giderken düþe kalka
hiç zorlamadan ev sýnýrlarýný kayýtsýz
bir sürü dert bindi çökük omzuna
yaprak dökümü baþladý ömürde
derken saç sakal aðardý bir bir
baba, bir dede kuruldu koltuða
pencereden izledi
uçuþan çýnar yapraklarýný
yitip gittiler önünden
aþký gibi
nerde yanlýþ yapmýþtý
kararsýz kaldýðý günleri anýmsadý
ay soðuk bulut arasýnda gizliydi
yýldýzlar öyle uzak
öyle uzaktý sevdiði
açamadý
koynuna kilitlediði düþlerini
düþündü kanepedeki adam
bir çýnar yapraðýný rüzgâr sürüklüyordu!..
15. 09. 2016 / Nazik Gülünay
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.