Sakiniyim buz gibi þehrin gecelerinin...
Bana öðretilen o lanet olasý
üzgün ifadeyi takýnýnca,
daha çok Babamýn en sinirli haline benzetiyorum
aynada bakýþlarýmý
Ben olmanýn lûtfuna adým atmamýþken
aðýr virüslere karþý
baðý’þýklýk gösteriyordu bedenimdeki deðiþimler
Baþlarý hafif eðik buðdaylarýn
güneþe olan uzaklýðý kadar
uzaktým peynir tabaðýnýn
kenar mesafesine
Yüksek yamaçlardan salýnan
kardelen çiçeðinin güneþe hasreti kadar
Hasrettim verev kesilmiþ saçlarýmýn
kestane rengine
Cüssem yettiðince boþ kaðýt karalayýp
ikili konuþmalar yapýyorum yalnýzlýðýn hatsafhasýnda
S’özleþtim gökyüzü(m) ile
gün aymazdan evvel
Yýldýzlara basarak
daðýnýk ahvâlimin sýcak kumsalýna býrakýyorum parmak izlerimi
Bir çocuðun kaderi kadar
ürkek bakýyorum kapý deliðinden
Öyle ki;
hayatý içinden çýkýlmaz hale getirenlere vecize oluyor yaþam felsefem
Ölü kentin kaçak tütün satýcýsý gibi,
ilikleyip iki yakamý,
göðsümde beslediðim sahtelerin
yalanlarýný alýyorum avuç içime
Hürriyetini kaybetmeyen dilimin ucunda
baðýþlanmayacak onca söz varken
s(k)usuyorum...
Ýstila etmek
haddinin merhametine kalmýþ olanlarý duyumsamýyorum bile artýk
Tamam tamam býraktým,
Bu gece olgular daðýnýk kalsýn
Babasýnýn her dediðine inanmayan
küçük bir kýz olarak
karýþtým kalabalýðýna çatlak türkülerin,
kansýz höykürmeler peydahladým
ve býraktým
ruhsuz âraflarýn buruþuk yanlarýna
k(s)ustu
midesi kalkan dilim
Giden durumuna düþmektense
Hep kalan aptalý seçmekle yetindim
Sen, iyisi mi benim törpülenmemiþ cümlelerimden kendine iyi bir þiir çýkart,
zirâ öfkemin sesini dinlemeyi itiyat haline getirenlerin
Solumun dibine vurduðu þu vakitte,
Ne çok taþsýz mezar var bilsen..
Ne çok baþsýz insan gömdüm.
zeynn