ve gece yýrtýlýrken dudaklarýndan
hüzzam makamýnda bir aðýt dökülüyor koyaktan
uykusuz bir türkünün içinde daðýlýyorum
erirken gözlerimde mevsim renkleri
güz gelmiþ gibi usulca yere düþüyor günebakan yapraklarý
akþamlý bir mevsimde sararýyorum
bir güvercin acýlarýný boþaltýyor içime
hüzün hüzün sararýyor dað taþ
ey hayat
hangi sýfatý yükledin omuzlarýma
avuçlarýmda birikiyor kýþ rüzgarý
saçlarýmda örgütleniyor kar rengi
ve sen coðrafyamda üþüyen ati
eylül gelmeden daha
bir çocuðun kalbiyle aðlýyor aðlýyor yüreðim..
güz kokusu ýkýnýrken aðustos
ne desem…
toprak eylül eylül kapatýyor ölümleri
deþifre olmuþ bir acý gibi sýðamýyorum içime
harabatiliðe savruluyor gönlüm
isyanlara evirildiðinde yolculuðum
anladým ki eresiyim ben Anadolu’nun
güneþ ýþýklarýný toplayýp gitmeden yurdumdan
yaralarýmda algoritmik bir eylem planý
gidiyorum karanlýðý þafaða baðlayýp
Aðustos 2016/Antalya
Sýtký ÖZKAYA