Celp gelince sevinç doldu yüreði,
Vatan borcu namus idi törede!
Peygamberin ocaðýydý ereði,
Asker olmak adamlýktý yörede.
Can dostlarý omuzlara kaldýrdý,
Kýna yaktý Mehmetçiðe obasý.
Mahalleli davul zurna çaldýrdý,
Bayraðýyla halay çekti babasý.
Dost akraba sarýldýlar gururla,
El salladý, selam durdu Mehmet’im.
Baba öptü tam alnýndan vakarla,
Gözü güldü, topuk vurdu Mehmet’im.
Anacýðý döküverdi bir tas su,
Hasret dolu yüreðiyle aðladý.
Hain eller ya kurarsa bir pusu?
Aðýt oldu, ciðerimi daðladý.
Veda vakti, herkes derken; "Tez kavuþ"
Bir haberle tüm mahalle karýþtý.
Þehit olmuþ komþu oðlu baþçavuþ,
Feryat, figan birbiriyle yarýþtý.
Hemen koþup geldiðim yer þehitlik,
Öfke dolu dudaklarda hep dua…
Peygamberim yapýyordur þahitlik,
Bu acýyla edilmez mi beddua?
Önce sandým babasýný kokluyor,
Bu bayraðý onurunla tut çocuk.
Dik baþýyla mezarýný yokluyor,
Hainlere diþ biliyor oðulcuk.
Suskun herkes, sessiz isyan belli ki;
Bir bilseler nasýl coþar bu millet!
Süngü takýp oynatmýþtýk sirtaki,
Yunan gibi olacaklar; ha gayret!
Yazarýmda derin uyku var ise,
Kim anlatsýn milletime tehlike?
Þairime sessiz kalmak ar ise;
Þiirlerle uyanmalý bu ülke.
Coþkun dille çaðlamalý þairim,
Yürek kabart, avaz avaz yaz destan!
Gece gündüz susma sen hiç þiirim,
Haykýrmazsan yaralanýr bu vatan!