- 1372 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Allah Güzeldir, Güzel Olanı Sever, Ya Siz?
İnsan ruhu her şeyin güzel olanından zevk alacak şekilde ve güzelliğe düşkün duyarlılıkta yaratılmış. Güzel olana bu denli yoğun istek ve ilgi duymamızın nedeni, ruhumuzdaki güzelliğe ulaşma arzusuna yanıt verebilmek. Beyaz bir gül, kırmızı bir lale, ışıl ışıl bir mücevher, güzel bir çocuk, bahçeli bir ev, yeni bir araba ya da sevimli bir kedi… İnsan tüm bunları gördüğünde, içinde bu güzelliklere sahip olmak arzusu oluşur.
‘Yarattığı herşeyi en güzel yapan’ Allah, hissedip zevk alabilmemiz için yarattığı tüm güzellikleri evrenin her santimetrekaresine yerleştirmiştir. Baktığımız her yerde O’nun Cemil (güzel), Musavvir (tasvir eden, şekil ve suret veren), Sani (Sanatçı) ve Bedi (örneksiz yaratan) isimlerinin tecellilerini görebiliriz. Güneş doğar ve batarken gökyüzünde oluşan görsel şölende, Allah’ın Sani isminin tecellisini izleriz. Bir kelebeğin kanadındaki kusursuz simetriyi ve yanardöner renkleri fark ettiğimizde Allah’ın Musavvir isminin tecellisini görürüz.
‘Ol!’ buyruğuyla yaratılan atomlardan, moleküllerden, hücrelerden, canlılardan, gezegenlerden, yıldız ve galaksilerden oluşan, insanın kavrayış gücünün dışındaki sonsuz âlemin muhteşem güzelliklerini düşündüğümüzde sonsuz ilim ve güç sahibi olan Allah’ın Bedî ismini hatırlar, tecellisine hayranlık duyarız.
Çok güzel bir çocuk gördüğümüzde; duru teni, ışıl ışıl gözleri, yüzündeki mükemmel simetri Allah’ın Cemil isminin bir tecellisi ve Allah aşkıyla bakan onu görür.
Güzelliği arayan insan, gerçekte Allah’ın benzersiz sanatından, üstün ilminden, eşsiz güzelliğinden ruhuna zevk verecek olanı arar. Güzellikten alınan zevk de Rabb’imizin bu özelliğinin kulu üzerindeki tecellisidir. “Allah güzeli sever” buyurur Peygamberimiz (sav). Allah’ın ruhundan taşıyan kulları da güzeli severler.
Ancak tüm güzellikler, dünya koşullarında bozulur, eskir, yıpranır ve sonunda da yok olur. Çok güzel bir insan zamanla yaşlanır, yıpranır, muhteşem güzellikteki bir çiçek birkaç gün içinde solar, kurur ve güzelliğini yitirir. Çok gösterişli bir ev ya da araba bile zamanla yıpranır.
Görüldüğü gibi dünya üzerindeki tüm güzellikler zamanın yıpratıcı özelliği ile bir gün yok olur. Allah dileseydi sonsuz gücüyle sonsuza dek sürecek güzelliklerle dünyanın her yanını kuşatırdı. Ancak, imtihan gereği, kullarının Kendisi’ni tanımaları, gücünü anlamaları ve cennet özlemi duymaları için eksiklik ve acizlikleri de yaratmış. Gerçekte insanın güzelliği arzu etmesi bir ‘kusursuzluk’ arayışı.
İnsan, içindeki kusursuz güzellik isteğine gerçek anlamda yalnızca cennette kavuşabilir. O halde çabamızın, bizi gerçek mutluluğa ulaştıracak olan gerçek güzellikleri elde etmek için olması daha akıllıca olmalı değil mi?..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.