Güneşin Ölümü
Günün yorgunluğunu üzerimden atmak için, yatak odasına yöneldim. Yatağa uzanır uzanmaz uykuya daldım. Uykunun en verimli yerinde yastığımın yanı başındaki komidin’in üzerindeki telefonum çalmaya başladı. Uyku mahmurluğundan arayan numaraya bakmayı akıl edemedim.
“ Alo kimsin? ”
“komiserim benim fatih” arayan yardımcım fatihti
“hayırdır fatih bu saatte ne için aradın bir şey mi oldu?”
“ komiserim gece gece rahatsız etiğim için kusura bakmayın. Size kötü bir haberim var.”
“Ne oldu fatih?”
“komiserim, bugün bizlere hatıralarınızı anlatırken isminden söz ettiğiniz eski uyuşturucu patronlarından Sami güneş evinde ölü olarak bulundu.” diyerek sorumu, matematik dersinde sorulan problemin cevabını bilmediği halde soru için tahtaya kalkan çocuğun heyecanıyla, yanıtladı.
Bir an duraksadım, üzüldüm. Eskiyi anımsadım. Sami güneşle seneler önce karşılaşmıştım. Karşılaşmamız pekiyi bir karşılaşma sayılmazdı. Bir cinayetin azmettiricisi olarak karşıma çıkmıştı, onu içeri attıracak kadar yeteri delil vardı elimde ama o,içeri girmedi bir yolunu bulup bütün delilleri ortadan kaldırtmış, hâkimde haliyle onu delil yetersizliğinden serbest bırakmıştı, bileğinde kelepçeyle girdiği mahkeme kapısından elini kolunu sallayarak çıkmıştı.
İçeri girmesini beklediğim adam elini kolunu sallayarak dışarı çıkması zoruma gitmişti tabi ama yapacak hiçbir şey yoktu adam hepimizin sandığından uyanık çıkıp bütün delilleri yok etmişti. Bu olaydan sonra ona kafayı takmıştım onun bir hatasını bulup içeri tıkacaktım, ama olmadı, adam her yaptığı işlerde çok temkinli davrandı, hiç açığını yakalayamamıştım. Artık onu takip etmekten vazgeçtim. O günden beri ne bir haberini duymuştum nede karşılaşmıştım dahaki yardımcım fatih ölüm haberini verinceye kadar
“komiserim”
“……”
“evet, fatih”
“komiserim şuan olayla ilgili elimde fazla bilgi yok ayrıntılı bilgileri yarın benden öğrene bilirsiniz” diyerek telefonu kapattı. Fatihin sesi, yeni bir maceraya katılacağı için sevinçli geliyordu. Telefonu kapatır kapatmaz yatağıma tekrar uzandım gözümü açtığımda merkezdeki odama giden koridorun yolunu tutmuştum. Koridorda bulunan genç bir polise bana kahve getirmesini söyledim. Odama girdim iki dakika sonra kapı çaldı fatihin heyecandan büyümüş gözlerinin yer aldığı yüzünü gördüm. Bilgiç bir ifadeyle bana gülümsedi.
DİKKAT!
“sayın edebiyat dostlarım, yukarıdaki polisiye öykümün devamını yazmadan önce sizlerin degerli yorumlatrınıza ihtiyac duydum.yukarıdaki kısımla ilgili olumlu yada olumsuz yorumlarınızı bekliyorum.”
YORUMLAR
İlgiyle okudum ve yazı merak uyandırıyor kendini okutuyor analtım çok güzeldi kalemin akıcı yazıda bütünlük var... Bence gerisinide yaz devam ete derim... Yetneğin harika tebrikler selamlar...