- 1424 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
ALEVİLİK ÜZERİNDE OYNANAN OYUNLAR
”İstanbul Sarıyer’deki Kartal Sokak’ta 14 Mayıs 2012’de apartman giriş kapılarına “Alevi”, “X” işareti koyan kişinin de Alevi olduğu saptandı.
AKP’den Alevilere bir darbe daha…
“7 Alevi öldüren cennete gider.” Fetvasını veren Yavuz’un katliamcısı İdris-i Bitlisi ‘nin ismi Pierre Loti’ye veriliyor…”
Sosyal medyada ve gazetelerde son günlerde çok fazla rastlar oldum bu tip haberlere. Ve ister istemez birilerinin Alevi vatandaşlarımız üzerinden çirkin hesaplar peşinde olduklarını düşünmeye başladım. Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki iç ve dış düşmanlar yanı sıra cehalette en büyük düşmanlarımızdan birisi. Provakotörler de bunu elzem bilip en ufak fırsatı kaçırmadan ortalığı bulandırma telaşında. Son günlerde bu çirken emellerin üzerlerine yönlendirildiği kesmin hedefleri Alevi vatandaşlarımız. Ülkeyi sürüklemek istedikleri kaos ortamında Alevilik davası güder gibi davranıp çıkacak kanla semirme derdine düşmüş tüfeyliler, tahrikkar bir şekilde barizce ortada dolaşmakta..
Yazık ki bunu yapanların en önde gelenleri yine sözde Alevi (!) vatandaşlarımız..Nasıl ki İslami kesim içinde de her türlü yanlışını İslam’a dayayıp gerçek amacını saklamak isteyen sahtekarlar ve bu şekilde hareket edenler olduğu gibi Alevi kesimde de aslına hıyanetle hareket eden, Aleviliği bile bildiğini düşünmediğim Alevilik maskesi arkasına sığınmış bir takım insanlar var…
İlk haber zaten kendi kendini yalanlayan bir haber.. Kapılardaki çarpıları koyma fantezisinin arkasında yatan sebebi merak etmedim değil, ama gözle görülene kılavuz ne lazım. Amaç nifak, araç bir zavallı, emel provakosyonla Alevi ve Sünni adlı iki cephe oluşturup bu milletin kanında kendine çıkar sağlayacak kadar ucuz hesapları olan bir güruhun çirkin hesapları… Aslına ihanet eden birinin çirkin tezgahı yine kendi ayağına dolaşarak ortaya dökülmüş durumda..
İlk haber ehemmiyetsiz görülse bile sinek misali mide bulandırıyor..Ancak ikinci haber asıl bu yazıyı yazma isteğime sebep oldu..Bu tip haberlerin arka arkaya gündeme düşmesi tesadüf olamaz bu bir organize çalışma sonucu diye düşünmeye başladım..
Burada ne Aleviliği ne de İslamiyeti; ne kıyaslamak ne de yargılamak gibi bir haddim de düşüncem de yok. sadece bu iki haber bana ülkesine milletine sevdalı bir insan olarak bana sorumlu olduğumu düşündürttü. Bu konuda dikkatli olunması gerektiğini söyleme mecburiyeti hissettirdi..
16. yüzyılda özellikle üç padişah devrinde Anadolu’da Alevi isyanları olmuştur Bunlar Sultan II. Beyazıd ,Yavuz Sultan Selim ve üçücü olarak Kanuni Sultan Süleyman döneminde çıkan isyanlardır. İsyanların muhtevasını incelemek isteyenler meraklılar için; “www.belgeler.com/blg/1d0f/onaltinci-asir-osmanli-toplumunda-bellibasli-kizilbas-isyanlari-the-main-kizilbas-rebellions-in-the-16th-century-ottoman-society”adresindeki belgeleri incelemelerini öneririm..
16. yüzyılı kapsayan bu isyan hareketlerine baktığımızda siyasi ve ekonomik yönden baskıya uğramış ve ezilmiş halk kitlelerini görmekteyiz. Bu insanların bu durumlarından faydalanan İran, siyasi menfaatleri gereği bu insanları gönderdiği halifeler aracılığı ile etkilemiş, kendi safına çekmiş ve kanlı olayların yaşanmasına neden olmuştur. O dönemde Türkmenler ya da Kızılbaşlar adıyla anılan Alevi isyanlarının temelinde Şiîliğin inanç esaslarını ile Sünni inancı asla çatışmamış; Osmanlı Devleti yönetim kademelerinde bulunan devşirme sınıfının, Türk köylü ve özellikle konargöçer tebaaya karşı adaletsiz ve baskıcı tutumlarından dolayı bu isyanlar çıkmıştır.
Şu an 21. yüzyıldayız aradan beş yüz yılı aşkın bir zaman dilimi geçmiş. Beş yüz yıl Alevi ve Sünni kesimi barış içinde yaşamış. Zaman zaman yine provakatörlerin kışkırtmaları cehaletle birleşince istenmeyen olaylar yaşanmış sonuçta Alevi olsun Sünni olsun onlarca vatandaşımız teröre kurban edilmiştir. Bu gün ise geldiğimiz noktada altını çizmeye çalıştığım haberlere bakınca birilerinin yaşanan acılardan ders almayı geçin, bir nifak tohumunun dibine sürekli su vererek büyültmeye bir ateş çemberi içine kendi içinde gayet barışık olan insanları sürüklemek çabasıyla hareket etmekte olduklarını yazık ki üzüntü ile görmekteyiz..Biz bu filmi daha öncede seyrettik..
Adamlar her gün geçmişte yaşanan acıları birer intikam söylemi arkasında temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp gündeme taşımakta; “unutmadık” sloganın altında yazık ki gizli bir düşmanlığı körüklemeye çalışarak, barış ve kardeşlik yerine kan ve barut kokusu özlemlerini dillendirmekteler..Gözlerini kan bürümüş bu sefil insanlar halkı birbirine düşürmek için her fırsatı değerlendirmekteler.
Özellikle Alevi dostlarımızın üzerlerinde oynanan bu oyunlara karşı çok dikkatli olmalarını dilerken; barış ve kardeşlikle dolu daha nice seneler omuz omuza bu cennet vatanda huzurla var olmanın Alevi olsun Sünni olsun “insansa” eğer, her vatandaşın özlemi ve dileği olduğun düşünüyorum. Saygılar..
Perihan KILIÇ
ESMİZE
YORUMLAR
Kaleminize sağlık, efendim. Bu topraklar, maalesef, içten ve dıştan çıkarları uğruna olmadık dolapların çevrildiği yerlerdir. İnsanımız da, yine maalesef, oyunlara gelmeye müsait. Şu bilinmelidir ki, gerçek bir müslümanın örneği Peygamber Efendimiz (sav) ve sahabe-i kiramdır. Onların ise hangi dinden olursa olsun, komşuluk ilişkileri bellidir. Ben ne Madımak yangının, ne de alevi vatandaşlarımıza dair yapılan diğer fiillerin dindar insanlar tarafından gerçekleştirilmediğinden adım kadar eminim. Amaç, tahrik etmek, amaç bölmek ve karışık ortamdan faydalanmak. Tabir-i caizse, suyu bulandırıp bulanık suda rahatça balık avlamak.
Uyanık ve birlik olmak zorundayız. Komşu hakkı, kul hakkı gözeterek, karşımızdakinin inancı doğrultusunda yaşama hakkına saygı duyarak...
Selâm ile.
Memleket gündemi çoluk çocuğun ağzına kalmış hocam. O çarpı işareti koyan genç ilgili şahısların akrabasıymış bir de. Kendi evini bile işaretlemiş.
Hem kel hem fodul derler ya, hem cahiliz hem de mangalda kül bırakmayız. Hükümet kurar, yıkar, devrim yapar, adam asarız. Bilip bilmeden her Allah'In günü "hepimiz felancayız" diye naralar atarız.
Hakikatli hayal gücümüz var vesselam.
Aklına, gönlüne selam hocam.
Başkalarının inançlarını ve yaşantılarını kendine mesele yapanları asla sevmem. Her kim olursa olsun neye inanırsa inansın nasıl yaşarsa yaşasın o kişinin kendini ilgilendirir. Başkalarını asla enterese etmez. Bu olaylar devamlı aşağılık duygusu içinde yaşayan psikolojik rahatsızlığı olan ve makam ve mevki beklentisi içindekilerin aymaz bölücü yıkıcı kişilerin fitne ve fesatlıklarının eseridir.Alevi inancı olmayan veya başka inançlara hoşgörü ile bakmayan kendini sünni islam müslüman sayanlara bir bakarmısınız. Müslümanlığın M sini dahi bilmiyorlar.İmamı Azam gibi peygamberin vefatına en yakın yaşamış o büyük din adamının bile bu gün mezhep diye uygulamalrının hiç birisi yok sünni geçinenlerde. Malum müslüman geçinen çakma islamcı başbakan bile bakmayın 40-50 koruma ile Cuma kıldığına ılımlı islam inancı yaratarak dinler arası diyaloğ saçmalığı ile batıl olmuş dinler ile sıkılmadan ilişkiler kurma hastalığında. Bu mu sünnilik. Herkes kendi inancının gerçeklerini ve doğrularını bilmiyor önce onları öğrensin.Her insan Allahı'ın yarattığı varlıklar içinde en üstünleridir ve kendi ruhundan yaratılırken üflemektedir. İnsanların inacının ölçüsü ancak Allahın takdiri ile olur. Bu gibi konular inceleme ve araştırma dışında yani bilimsel çalışmalar dışında kin ve nefret konusu yapmak insanlıkla bağdaşmaz.Allah aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdıracağız diyor.Sen aklını kullan doğruyu bulmaya çalış gerisi boş boğazlıktan öteye gitmez. Güzel bir yazı idi . Kaleminize kuvvet diyorum.
karabagli43 tarafından 6/14/2012 11:24:04 AM zamanında düzenlenmiştir.
Aslında "takiyye" yapmadan" konuşulsa sıkıntılar kolay aşılır
Fakat her durumda kabullenemezlik var. Saygı sorunu var.İnsanlardaki genel rahatsızlık ve anlayışsızlık nir de mezhep taassubuyla birleşince saçma ve tehlikeli boyutlara ulaşıyor.
Ben Alevileri severim. esnaflık yaptım,en güvenilir müşterilerim onlardı.
Sözünde dururlar, dürüst,yalan söylemez insanlardı.
Malatyalı Fatma abla vardı hemşire. Çayeli devlet hastanesine tayin olmuştu.
Bizim evden çıkmazdı.Bize yıllarca ablalık yaptı. Babası ziyarete geldi, misafirimiz oldu. Hala onu çok özlüyoruz.
Üniversitede Sivaslı Cengiz kardeşimi futbol takımına aldım . Bir gün "abi ben senle bi şey konuşacam " dedi ve ağlamaya başladı. "Abi ben seni çok severim bilirsin ,sen de beni sevdin abi..ama abi şimdi sen benden nefret edeceksin bi şey diyice abii yaa ben ' Aleviyim' " demez mi!
Gülüp mahçup edeceğime ben de ona " Vayyy demek koynumuzda "kızılbaş" beslemişik yaaa " diye biraz kafa yaptım. daha sonra srıldım "o benim kardeşim ,sen sünni olsan da kardeşsin,alevi olsan da ,mecusi olsan da, hatta hıyar olsan bile " dedim.
Yani bu memleketin insanlarını zulümlerle,baskılarla , işkencelerle " muteber vatandaş " ve "sakıncalı vatandaş" olarak bölmüşler.
Ki; ilerde lazım olunca kavga çıkarabilsinler.
Türlü iftira ve yalanlar ile saldırmışlar .Kin büyütmüşler .
Bu noktai nazardan meseleye bakınca her iki topluluğun inançlarını yaşabilmeleri lazım.
ben şahıs olarak Alevilerin yaptığını yemem. mesela "üzümlü kek" yapsalar yemem.
Elmalı kurabiye asla !
Yaş pastaya el sürmem yeminlen.
Hele künefe ..asla !
Bu konudaki hassasiyetimi denemek isteyen Alevi arkadaşlarım sayesinde tam dört kilo aldım.
Denemek isteyen varsa adres verebilirim.
Velhasıl herkes ölümlü.
Ve yaşanabilir dünya kurmalıyız .
Sevgi ile
Huzun ile
Saygılarımla değerli yazar.
"....Adamlar her gün geçmişte yaşanan acıları birer intikam söylemi arkasında temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp gündeme taşımakta; “unutmadık” sloganın altında yazık ki gizli bir düşmanlığı körüklemeye çalışarak, barış ve kardeşlik yerine kan ve barut kokusu özlemlerini dillendirmekteler..Gözlerini kan bürümüş bu sefil insanlar halkı birbirine düşürmek için her fırsatı değerlendirmekteler..."
tek amacın da zaten sadece bu olduğunu ne yazık ki alevi kardeşlerimiz da göremeyeceklerse ?!.
Sevgili PERİHAN hm.ef.insan VE YURTSEVER olarak size düşeni yapmağa devam edeceğinizi biliyorum; ümitvar olmasam da..Sevgiler,saygılar hm.ef. dost...İNŞAALLAH, OKUYANLAR VE DEĞERLENDİRECEK OLANLAR BULUNACAKTIR...
aleviligi ve alevileri islamin disinda görmeye, göstermeye calisan kim varsa gaflet, delalet ve
ihanet icerisindedir!
dikkat edince görülecektir ki bölücü örgütün teröristlerine sünni cocuklari denmiyor; cünkü onlar etnik irkcilik üzerinden kullaniliyor.dhkpc... gibi örgüt militanlari hem marksit hem de ayni zamanda alevi oldugunu idda ediyor ve buna itiraz edenlerin sesi duyulmuyor ne hikmetse; pirin türbesinin yakinina örgüt flemasini dikip cadirlar acabiliyorlar!
ne yazikki ülkedemizde takiyyeci oldugunu itiraf eden din istismarcisi recep tayyip erdogan ve yandas ekibi de ortamin gerilmesinden besleniyor!
"ayrilikta azap birlikte rahmet vardir"