- 939 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
Sensiz Bir Akşamüstü
Şimdi seni beklemek, beni aşkların en büyüğüne götürüyor. Yokluğun bir çığ gibi büyüyor, sanki… Oysa yalnızlık ne kadar kıymetliymiş. Şimdi daha iyi anlıyorum, varlığının mucizesini. İstersen biraz daha yokluğunda seveyim, olur mu?
(seni düşünmek aşktı/ şimdi sadece bekleyerek içimde büyütüyorum, yalnızca seni…)
Bir gün daha yokluğunda kaldı. Acımasız yalnızlık rüzgarıda arkasına alarak geliyor. Artık gitme zamanı; yokluğundan öte… Biraz susmak işe yarar mı sence? Sayısız rüyalarda görüyorum seni; çaresiz kâbuslara bile kabulleniyorum. Bir ömür ki hüzne teslim oluyorum…
Ağaçlar yapraklarını döküyor üzerime. Birikmiş hüzünlerle taranıyor saçlarım. Her şey sisli bir sonbahar akşamı gibi…
Sensiz bir akşamüstünde dağılır içimde ne varsa. Böyle olmuyor gül yüzlüm, yaşanılmıyor. Ayrılıklar, kavuşmaların tek engeliyken; acılar yaşatmıyor sevgimi. Sırıl-sıklam avucumda kalıyor yokluğun… Gözyaşlarım düşüyor bulutlardan, kar taneleri beyazlatıyor saçlarımı. Anlamıyorum bu nasıl bir ayrılık ki-yaşanmıyor.
Faydasız dualardan kaçıyorum. Yüreğimde senin ismin yüksek tepelerdeki mağaralara sığınıyorum. Sensizlikten kaçıyorum. Olmuyor. Ne yapsam aynı yerde kör çukurlara umutlarımı atıyorum…
Acılarım hiç bitmiyor. Hani sen pişmanlıklarıma kızardın ya, inan onları bile özler oldum. Sanki bedenimin her yerinde karanlıkta kalmış biri ateşler yakıyor; yanmaktan değil de, zehirli dumandan korkuyorum/ ya ölürsem! Sensiz kalırsam mezar köşelerinde, ne yaparım gül yüzlüm!
(sence çok yaşar mıyım bu ayrılığı)
Sözlerim… Ferhat’ın çölünden çalınma. Kaç asırlık bir bilsen, kaç yürek sızısıyla harcandı bu aşk. Dayanılmaz içlenmelere uslanır mı sandın, yanılma sevgili!.. Sana isyan edemem, üzemem/ gözlerinden iki damla yaş düşse, inan kahrolurum… Ben hiç böyle yapar mıydım, sen olsaydın yanımda. Kokun damarlarımda dolaşsaydı, hiç uslanmaz ayrılık kapımızı çalar mıydı? Sen söyle gül yüzlüm! Sevmek, hiç mi yakışmadı bize?
(kıyamam gül yüreğine/ dayanamam…)
Sensiz bir akşamüstünde kanar içimdeki kavuşmalar… Yokluğuna gidilen yollarda bırakırım her zerremi. Ne olur tut ellerimden, eskisi gibi. Bir gidersen iki defa gel ki, yaralarıma merhem ol! Seni unutmam artık, hiç!..
Bir aşk ki unutulmadı. Sayende.
Aşklara kaldı…
(hüzünlü yürek tepinmeleri- 1)
Emre onbey
YORUMLAR
Şimdi seni beklemek, beni aşkların en büyüğüne götürüyor. Yokluğun bir çığ gibi büyüyor, sanki… Oysa yalnızlık ne kadar kıymetliymiş. Şimdi daha iyi anlıyorum, varlığının mucizesini. İstersen biraz daha yokluğunda seveyim, olur mu?
(seni düşünmek aşktı/ şimdi sadece bekleyerek içimde büyütüyorum, yalnızca seni…)
sevgili EMRE;
akmış kalemin gözyaşları yüreğindeki ummanlardan bir damlaydı okuduğum.
sayfana sevgilerimi bırakıyorum değerli kardeşim ...
hoş kal sevenle...
Sensiz bir akşamüstünde dağılır içimde ne varsa. Böyle olmuyor gül yüzlüm, yaşanılmıyor. Ayrılıklar, kavuşmaların tek engeliyken; acılar yaşatmıyor sevgimi. Sırıl-sıklam avucumda kalıyor yokluğun… Gözyaşlarım düşüyor bulutlardan, kar taneleri beyazlatıyor saçlarımı. Anlamıyorum bu nasıl bir ayrılık ki-yaşanmıyor.
.................
of Allah'ım of..bu sevgili bize yeryüzünde bir sınav mı diye düşünüyorum çoğu zaman..yani bütün yasalara kurallara aykırı birşey seviyorsun tüm yüreği ortaya koyup ama sonra, elinde kalan koca bir hiç...
sen yaz yaz ki sevdasız yüreklere ibret olsun..e bizim bizim gibi olanlarında gönlü çoşsun
yüreğine sağlık
sağlıcakla kal...
ego tarafından 2/6/2008 1:38:24 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sözlerim… Ferhat’ın çölünden çalınma. Kaç asırlık bir bilsen, kaç yürek sızısıyla harcandı bu aşk. Dayanılmaz içlenmelere uslanır mı sandın, yanılma sevgili!.. Sana isyan edemem, üzemem/ gözlerinden iki damla yaş düşse, inan kahrolurum… Ben hiç böyle yapar mıydım, sen olsaydın yanımda. Kokun damarlarımda dolaşsaydı, hiç uslanmaz ayrılık kapımızı çalar mıydı? Sen söyle gül yüzlüm! Sevmek, hiç mi yakışmadı bize?
(kıyamam gül yüreğine/ dayanamam…)
..........................
Sesimizin adresi bilinmez yolculuklarıyla hıçkırığımızdır kaçak düşünüşler. Yağmalanmış bir yüreğin korsan sularında düşlerimizin zembereğini boşaltınca kan akar şiirlerimizden, aşk kendine sarılarak çocuklar gibi ağlar...
Tebriklerimle dost. Kaleminden yansımalar bizleri duygulu bir iklime sürüklüyor...