Merhum üstadım : ABDURAHİM KARAKOÇ'la anılarım..

• 11 Haziran 2012 Pazartesi 23:53:57

Merhum üstadım : ABDURAHİM KARAKOÇ’la anılarım..
Saygıdeğer gönül dostlarım. Allah’ın selamı,rahmeti,bereketi üzerinize olsun.
Bugünkü konu 7-6-2012 tarihinde kaybettiğimiz hafızalarımızdan silinmeyen
Mihriban şarkısının mimarı merhum Abdurrahim Karakoç’la anılarımı sizlerle
paylaşma gereği duyarken... Allah’tan rahmet dileyerek mekanının Cennet olması arzumuzdur. Sanat dünyasın da o kadar çok değerli şahsiyetler kaybettikçe bizler de zaman zaman karamsarlığa sürükleniyoruz. Dünya da
unutulmaz eserler bırakanlar daima anılacaktır. Üstadımla ilk karşılaşmam
2001 yılında şölen sonrası yoncalı kaplıcalarında oldu.Sanat üzerine söyleşi
yaptı benimle birlikte birçok sanatsever arkadaş geç saatlere kadar dinledi.
İkinci karşılaşmamız Ankara Kızılay meydanında oldu. Göller Bölgesi Yazarlar
ve Şairler derneğinin kurulmasına vesile olduktan sonra kurucu başkanıyken
Dernek adına yayınladığımız Duygu Seli bülteninden bir çok şahsiyete ilettik
Üstadın Sincan da oturduğunu biliyordum. Adresine her sayıdan ulaştırdım.
Karşılaşma anına gelince: Ben Kızılay meydanından Ulus istikametine doğru
yaya gidiyordum. Üstadım da Kızılay meydanına doğru geliyordu. Aramız da
üç beş metre kala durdu ve bende durdum dikkatlice beni süzmeye başladı.
Bende ilk anda onun Abdurrahim Karakoç olduğunu düşünemedim. Bana biraz yaklaşarak : Selam vererek ben seni nereden tanıyorum diye sordu.
1971- 1974 yılları arası ben o semtte tezgahtar olarak çalıştım. İlkine galiba
müşterimiz olabilir diye düşündüm. Üstadım hatırlayamadı diyerek koluna girdim.Çünkü bende birden hatırlayamadım. Yakın yerde kafeterya vardı ona
Üstadım sizinle şurada çay kahve içelim birbirimizi hatırlayalım deyince beni
kırmadı. Birlikte kafeteryaya girdik. Ortasında küçük havuz vardı yanında da
boş masa sandalye vardı orayı tercih ederek oturduk. Ben bu arada hafızamı
yoklayarak tanımaya çalışıyordum. Elimde kamara vardı Ankara da bazı önemli ziyaretler yapmıştım. Her ziyaret ettiğimi kamera ile kaydını sağladım.
Garson geldi buyurun ne içersiniz deyince .. Ben sizden ricam önce kamera
ile bizi kısaca kaydet sonra isteklerimizi getirirsin dedim. Garson Abdurahim Karakoç üstadımla bizi kaydetti ve siparişimizi de ihmal etmedi. Sıra hatırlama durumuna geldi. Ben dernek başkanı olduğumu Duygu Seli Bülteninin imtiyaz sahibini olduğumu der demez .. Tamam hatırladım sizi. O bültenden zahmet edip bana da gönderiyorsunuz. Üstadım az ve öz konuşan
şahsiyetlerdendi.Onun yazdıkları güncel dörtlükler, şiirler ön plana çıkıyordu.
Bana niçin Ankara’ya geldiğimi sorunca açıklama yaptım. Bende ona siz galiba Sincan da oturuyorsunuz hayrola sizin gezi amacınız nedir ? deyince
Üstadım Hayır diyelim hayır olsun. Allah izin verirse Hacca gideceğim kayıt işlemleri ile uğraşıyorum dedi. Bende Allah bana 1996 yılında nasip etti sana da nasip olur inşallah diye sohbete devam ettik. Bu ara da çayları içtikten sonra kahve ilave yaptık. Benim organize ettiğim şiir,müzik şöleni vardı tarih olarak da yakın olduğundan üstadı davet ettim.Aldığım cevap aynen şu oldu.
Şehir merkezinde yapılan şölenlere pek katılmak istemiyorum ama sizin Şarkikaraağaç Kızıl dağ da yaparsanız gelirim . Çünkü ben dağ ,yayla havasından hoşlanıyorum dedi. Şölenin bir bölümü şehir merkezin de olunca
Görüşüne saygı duyarak fazla ısrar edemedim.Zaman kısıtlı olunca kalktık çay, kahve parasını bana verdirtmedi çünkü sen misafirsin, nasip olur da Isparta’ya gelirsem senden içeriz dedi. Aradan zaman geçti Isparta iline imza gününe gelmiş derneğimizin genel kurulu olduğunu duyunca bizleri de
ziyaret etti hep birlikte çay içip sohbet ettik ve vedalaştık. Abdurrahim Karakoç üstadı gazeteler de yayınlanan şiirlerinden takip ediyordum hasta olduğunu da İnternetten arkadaşlardan duydum, vefatını da basından duydum
. Her şair ve yazarın kendine göre üslubu vardır.Karakoç’un da topluma ışık tutacak değerli eserleri var. Rahmetle anarken yakınlarına sabırlar diliyorum.
Onu hatırlamak için akrostiş şiirimi paylaşıma sunuyorum. Hoşça kalınız.

ABDURRAHİM KARAKOÇ akrostiş

Abdurrahim üstad şiirler yazar,
Beğeni topluyor buluyor pazar,
Dünya düzenini bozana kızar,
Umudu arttıkça kitabı dizer.

Ruha, yüreğine hece işlemiş,
Rızayı kazanmış, gönlü süslemiş,
Allahın izniyle evlat beslemiş,
Halkın sevgilisi Karakoç üstad.

İnsanca davranır çoğalır eser,
Merhametsizleri dörtlükle asar,
Korkmayan arslandır, saygılı susar,
Alkışlamak gerek böyle üstadı.

Ruhu teslim etti acımız büyük,
Abdurrahim için ağlıyor küçük,
Kalleşe,yüzsüze olurdu gıcık,
Onurlu,yiğitti Karakoç üstad.

Çocukluk yılları Maraşta geçti,
Uğurlu kalemi başkenti seçti,
Memleket sevgisi ufkunu açtı,
Akıllı, Zekidir Karakoç üstad.

7-6-2012

***** K A R A K O Ç ’a *****

Kahramanmaraş’ın asil evladı,
Abdurrahim’in Karakoç soy adı,
Şairlik, yazarlık oldu muradı,
Rahmet dilerim üstad Karakoç’a.

Vatan,millet aşkı daima sürdü,
Sözünü sakınmaz,kahraman,hürdü,
Şarkılık, türkülük eserler verdi,
Rahmet dilerim üstad Karakoç’a.

Şiir şölenlerinde karşılaştık,
Kızılay meydanında tokalaştık,
Duygu Seli bültenle mektuplaştık,
Rahmet dilerim üstad Karakoç’a.

Akciğer yönünden olunca hasta,
Sanat sever dostlar duruyor yasta,
Heceli şiir de olmuştu usta,
Rahmet dilerim üstad Karakoç’a.

Bindokuzyüzotuziki de doğum,
İkibinoniki haziran ölüm,
Kabrine inşallah ulaşır gülüm,
Zeki’den dua üstad Karakoç’a,

Ispartalı Zeki Çelik Türkiye İlesam Isparta il temsilcisi.