- 656 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HEKİMLİK MESLEĞİNİN KUTSİYETİ
HEKİMLİK MESLEĞİNİN KUTSİYETİ
Dr. Sadık Özen
Tıp Dokltorları için "Hekim" sözcüğünü kulanıyor oluşumun okuyanların dikkatinden kaçmamış olduğunu sanıyorum. Bu nedenle kısa bir açıklama yapmamın yerinde olacağını düşündüm.
Tıp da dahil bütün bilim dallarında uzmanlık eğitimi almış olanların ortak adı "Doktor" sözcüğüdür. Hippokrat ve İbn-i Sina’dan beri tıp doktorları için "Hekim" unvanı kullanılmıştır. Aralarında başka uluslardan olmakla beraber bizi yetiştiren hocalarımızın çoğunluğu "Türk Hekimleri" dir.
Türk hekimleri devlete bağlılıkları yanında, son derecede ilkeli ve inançlı insanlardır. Kurtuluş Savaşımız sırasında Atatürk’ün yanında yer alarak "Milli Mücadele" ye katılan ve ülkemizin düşman istilasından kurtarılması için canları pahasına katkıda bulunan hekim büyüklerimiz olmuştur. Bu bizler için büyük bir onur ve övünç vesilesidir.
Manevi olarak; diğer insanlar arasında "Yaradan" ın varlığını ve "O" nun gücünün büyüklüğünü en iyi şekilde bilen ve kabulenenler hekimlerdir. Zira insan vücudunun anatomi, histoloji ve fizyolojisini, yani insan organizmasının yapısını, çalışmasını, görev ve fonksiyonlarını en yakından bilenler onlardır.
Yüce Allah, hekimlere, hastalara şifanın kendi elleriyle ulaştırılmasını ve gerçekleştirilmesi nasip etmiştir. İslamiyet Dini’ne göre de gerek erkek, gerekse kadın bedenini görmek ve dokunmak haram kılınmamıştır. Bunlar hekimlik mesleğinin kutsal meslek sayılmasının işaretleridir.
Ülkemizin en büyük Ruh hekimlerinden Rahmetli Hocam Prof. Dr. Rasim Adasal; "Hekim Allah’a en yakın insandır. dağdaki çobanın kulübesinden Amerika’daki Lana Turner’in yatak odasına kadar girebileceksiniz. Başka hiçbir meslek mensuplarına böyle bir hak tanınmamıştır. Diğer insanlar hep sizi merak edecek ve kıskanacaklardır. Bunun bilincinde olmalı, sorumluluğunu taşımalı ve hekimliğin ulviyetine gölge düşürmemelisiniz" demişti.
Göz Bankası’nın kurucusu Değerli Hocam Prof. Dr. Süreyya Gördüren de hekimlik hakkındaki düşüncelerini "İyi bir hekim olabilmek için önce iyi bir insan olmak gerekir" sözleriyle anlatırdı.
Hekimlerin nitelikleri bu söylenenler çerçevesinde değerlendirildiğinde; onların paylarına ne büyük sorumluluklar düşmekte olduğu kendiliğinden anlaşılacaktır. Hekimlik ; insan hayatını konu alan, manevi yanı yüksek, her türlü çıkar duygusundan uzak, büyük özveri gerektiren bir meslek dalıdır.
Hekimlerin, mesleki bilgileri kadar; sevgi, saygı, şefkat ve alçakgölüllük gibi niteliklere sahip olmaları gerekiyor.
Hekim; hastasını sevgisiyle sarmalı, üşüyeni sıcaklığı ile ısıtmalı, acılarını içtenliği ve yakınlığı ile paylaşmalı, kendisini hastalarının ve hasta yakınlarının yerine koyabilmeli, onlara güven duygusu verebilmelidir.
Kendini beğenmişlik, kibir, bencillik, acımasızlık, sevgisizlik, kazanma hırsı ve çıkarcılık gibi nitelikler hekimlik mesleğinin gerçek ilkeleri ile bağdaşmaz. Nitekim "Tıp Deontoloji Kuralları" da bu çerçeve içerisinde saptanmıştır.
Dünyaya gelen bir insan ilk çığlığını bir hekimin elleri arasında atar, göbeğini bir hekim keser, nüfus kütüğüne bir hekimin imzasıyla geçer. Son yolculuğuna da; yine bir hekimin verdiği "Gömme izin kağıdı" ile gider.
Bir gün bizlere de böyle bir kağıt imzalanacağını unutmayalım. Unutmayalım ki ilkelerimizden uzaklaşmayalım. İnsanlara sevgiyle hizmet edelim, hoşgörülü ve içtenlikli davranalım. Sevelim ve sevilelim.
Bütün hekimlerin, bu söylenenlerin bilincinde olmaları temennisiyle, kendilerine içten sevgilerimi sunuyor, rahmetli hocalarımı en derin saygılarla anıyor, halkımıza sağlıklı ve mutlu bir yaşam, hastalarımıza da acil şifalar diliyorum.
10 Haziran 2012
www.fikirplatformu.net www.edebiyatdefteri.com www.antalyabugun.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.