Çığlık Çığlığa Maviler
Özgür memleketin tutsak çocuğu
Günaydın Tutku , bugün iyi misin ?
Ben yorgun gibiyim biraz. İçimde cam kırıklıkları var, ben topluyorum, yapıştırıyorum çatlak yerlerinden çıt diye kırılıp dağılıp gidiyorlar hepsi başka yere Tutku .
Ne olacak bunun sonu, bilmiyorum.
İyi ki sen varsın hayatımda. Sabah uyandığımda önce güneş doğuyor odama, sonra sen. Akşam da öyle. Gözlerimi kapatırken eyvallah diyorum içimden hayata, ama önce sana...
***
ŞİMDİ BEN SOKAKLARDAYIM. HAYATIN TAM KALBİNDE.
YA SİZ, SİZ NEREDESİNİZ?
Evet, Alanya da Obagöl Mahallesinde. Uzuun bir sokakta, kaldırımda stand açtım, çalışıyorum. Satış yapmak için, müşteri bekliyorum. Sağ arkamda, diğer komşular, durmaksızın konuşuyorlar. Konuşmaları izlemiyorum.
Önümdeki caddeden, her türlü motorlu araç geçiyor. Az önce çöp arabası, tam da önümde durdu. Midem hala alt-üst. Kötü kokulara dayanamıyorum. Çocuklar, çığlık-çığlığa oynuyorlar. Çocuklar, farklı bir dünya. Çoğu kez, bizlere ayna.
Artık, ne görebilirsek?
Yağmur yağarsa? Önce, kalın çöp poşetiyle, bilgisayarımı, sarıp-sarmalayacağım. Sonra: Masa örtüsünü, dört bir yandan yukarı kaldırıp, Satılacak ürünleri koruyup. Kendim de, sol ilerimdeki lokantaya sığınacağım. Bakalım neler olacak?
İlk geldiğimiz zamanlar, Yağmur, çok korkuyordu. Engellemek istiyordu hep beni. Ben de ısrarla, “KORKMA İNSANLAR BENİMLE YAŞAMAYA ALIŞACAKLAR.
BUNA MECBURLAR.”Diyordum. Öyle de oluyor.
Şu an evdeyim. Bu yazıyı, çalıştığım stand da bitiremedim. Çünkü yağmur yağdı.
İlk damlalar düşerken, hemen b.sayarı kapatıp, poşetle sardım. Masa örtüsünü, ürünlerin üzerine kapatıyordum ki. Bir yerden, kocaman bir naylon gönderdiler ve her şeyimi korumaya aldılar. Beni de bir şemsiyenin altına yolladılar. Çok ıslanmadım korkma Tutku .
***
İşte Tutku hayat böyle bir şey. Önüne aniden bilmediğin perde açılıyor ve hiç tanımadığın oyuncular çıkıyor. Ya alkışlamak gerek, ya da yuhalamak. Düşünsene bir, senin sadece üç parmağın olsa ve bununla şiirler, yazılar yazsan...
Düşünsene ayakların yerine tekerlekli sandalyen olsa, bununla otobüslere binmek istesen... otobüslerin sana göre merdivenleri olmasa...
Düşünsene Tutku birde sen olmasan...
Hey Tutkuuuuu ....
Nilgün Acar için.
öyküsatıcısı2012Davidoff
YORUMLAR
of kötü oldum ya arkadaşım ama nedense biz insanlar engelli birini görünce kötü oluruzAllaha şükreder ona da şifalar dileriz ve güç kuvvet dileriz. sonra böyle yazı okuyunca kötü oluruz yine aynı şeyleri dileriz sonra arkamızı döner 5 dakika sonra da unuturuz unutkan değiliz aslında duyarsısız ve belkide kalpsisiz bilmiyorum
tebrikler
sevgiler
Sizi okurken şunu düşündüm. Demek ki bu tanımadığımız, ama kalemlerini bildiğimiz ve bu vesileyle muhtemelen başkalarına çok da anlatmadıkları ama burada yazabildikleri cümlelerinden iç dünyalarını da az çok bilidiğimiz bu insanlar- ki bu kalbini açıverme haline ben de dahilim- herhangi bir yerde olabilirler. Alanya'da gezerken önünden geçip gidersiniz ama aslında o en beğendiğiniz yazılardan birinin yazarıdır mesela. O da sizi bilmez siz de onu bilmezsiniz. Ne kadar gizemli değil mi?
Kaleminize bereket...
Turuncu, mavi... Renklerle ilgili bir seri yapmaya çalıştığınızı düşünmüştüm, başlığı okuyunca.
Geçen, Nilgün Hanım'ın yazısını okuduğumda yorum yazmaya çalışıp, uzun uzun, içime sinmeyip sessizliği yeğlemiştim. Ne iyi etmişsiniz bu yazıyı yazmakla!
Selâm ile.
"Özgür memleketin tutsak çocuğu"
"Düşünsene Tutku bir de sen olmasan..."
Baştaki ve sondaki cümle özetliyor zaten bütün hikayeyi... Kelimeler gönül imbiğinden geçip uygun bir sıraya konulduğunda farklı gönüllerde nasılda anlamlanıyor.
Yazarlığınız hakkında söz söylemek haddimize düşmez. Feyz alıyoruz sadece...
ben bu nadide sayfaya girince yazıyı bir kaç kez okurum....yorum yazarken yazıyı inciteceğim diye strese girerim...becerebilirsem mutlu beceremezsem. üzülürüm.... seni okumakta bizlerde tutku oldu can... betonda bile iz bırakan kalemini kutluyor saygılar sunuyorum...
Ben beğeniyorum yazılarını,anlatmak istediklerin alakadar ediyor,ilgimi çekiyor.
böyle yazmayı çok isterdim de beceremiyorum.
gıpta ile okuyorum sizin gibi yazanları.
İlla olmuyor ...yazarken sapıyor kalemim.
Az önce bir katikatür vardı masamda...
Kadın adama " çocuklarımın babası olur musun ? diyor..Adam da " Ay ben gülerim" diyor.
Ayne o haldeyim.
Selam ve saygı ile.
Sizden öğrenecek çok şey var değerli yazar.
Davidoff
Demek ki birisinin dedesi Hanya' dan gelmiş, diğerinin ki de Konya' dan erolabi.