SEVGİLİ ÇOCUKLARIM,
Sevgili çocuklarım,
Bu günlerde Aleviliğe merak sardığınızı görüyorum. Bu konuda bu yaşıma kadar edindiğim bilgileri sizinle paylaşmak isterim. Aşağıdaki bilgiler, herhangi bir araştırmanın sonucu değil, tamamen kişisel algılarımdır.
Alevilik, âliyi sevenler, âli taraftarları anlamlarında kullanılıyor. Peki, âli kimdir? Ali, Hz. Muhammed’in amcasının oğlu, aynı zamanda damadıdır. Peygamberimiz küçük yaşta yetim kalmış onu amcası ve âlinin babası Ebu Talip büyütmüş. Hz. Muhammet’e 40 yaşında peygamberlik gelince ona ilk defa dört kişi inanmış: Arkadaşı Ebubekir, hanımı Hatice, kölesi Zeyd, Amcasının oğlu Hz. Ali. Bunlar aynı zamanda ilk Müslümanlardır.
Peygamberin zamanında Müslümanlar arasında ayırım yoktu. Peygamberimiz vefat edince, Hz Ali cenaze işleriyle uğraşırken dışarıdaki Müslümanlar, Hz. Ebu Bekir’i halife seçtiler. Oysaki âliyi sevenlere göre halifelik âlinin hakkıydı. O gün ayrılık tohumları atıldı. Ebu Bekir’i Hz Ömer, Hz. Osman izledi. Dördüncü olarak halifelik sırası Hz. Ali’ye geldi. Geldi gelmesine ya Şam valisi muaviye Ona huzur vermedi.
Halife Osman’ı Ali ve oğullarının öldürdüğü yalanı ile camiin kapısına bir kanlı gömlek astırarak cemaate âliye küfrettirdi. Sözde bu gömlek Ali ve oğullarının şehit ettiği halife Osman’ın gömleğiydi. Küfürlere dayanamayan âli taraftarları, namazlarını evlerinde kılar oldular. Evde de bu gün yarın derken namazdan soğudular. Oysa âliyi gerçekten seviyorlarsa âli gibi namazlarını da kılmalı, oruçlarını da tutmalıydılar. Buna gâvura kızıp oruç bozmak denir.
Camide Namaz kılarken Ali’nin katledilmesinden sonra Halife olan muaviye emevi devrini başlatmış oldu. Âliyi sevenlerin gönlünde Halife adayı, âlinin büyük oğlu Hasan’dı. Muaviye, seni oğluma alacağım yalanıyla Hasan’ı karısına zehirletti. Ondan sonra muaviyenin oğlu yezit halife oldu. Halifeliğini tanımayan âlinin küçük oğlu Hüseyin’i Kerbela’da çetin bir savaştan sonra şehit ettirdi.
Şimdi Alevilerin tuttuğu Muharrem orucu, İmam Hüseyin’in yasıdır. Onun Kerbela’da çektiği acılara ortak olmak isterler. Yezidin orduları ona su vermemişlerdi muharrem orucunda su içilmemesi, et yenmemesi daha birçok zevk veren şeylerden oruç süresince vaz geçilmesi, Kerbela şehitlerine saygıdandır.
Dört halifeden biri olan âli, niçin çok sevilir?
1-Ali kahramandır.
2-Dürüsttür. Bu konuda Sıffın savaşını, Camel Vakasını, Gerdanlık ve hakem olaylarına bakınız.
3-Peygamberin terbiyesiyle yetişmiş. Hem amcasının oğlu, hem damadıdır.
4-Rakipleri her türlü hileyi iftirayı kalleşliği yapmaktan çekinmezler. Ali mağdurdur. Türk insanı da her zaman mağdurların yanında yer almıştır.
5- Türkler Müslümanlığı kabul ettiği yıllarda büyük oranda Aleviydiler. Sonraları Emevi zihniyetlerinin gayretleriyle Osmanlı, Sünni Müslüman olarak tanınmış.
Şİİ (ALEVİ)- SÜNNİ MESELESİ
Ali taraftarlarına Anadolu’da alevi, Araplar ve İran’da şii denir. Peygamberimiz, son hac ziyaretinde devenin üzerine çıkarak beraberindekilere bir konuşma yapmış. Bu konuşmaya Veda Hutbesi denir. Orada Müslümanlara iki şey emanet etmiş. Birisi Kur’an-ı Kerim, ikincisi Sünnilere göre sünnet, Alevilere göre ehl-i beyttir. Sünnet, peygamberimizin hal ve hareketlerini benimsemek onun gibi davranmak diye özetlenebilinir. Ehl-ibeyt ise peygamberimizin evi ya da ev ahalisi anlamına gelir ki bunlar beş kişiden ibarettir: Hz. Muhammet, Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyindir. Peygamberimizin sakalı ve hırkasına büyük saygı gösterilip yüzler sürülürken onun ehlibeytim dediği Hz. Ali ve oğullarını hunharca katletmiştir, kendisine Müslümanım diyen bir takım gafiller…
Peygamberimiz zamanında herkes gibi Hz ali ve Ali’yi sevenler de peygamberin hal ve hareketini benimsemiş ve uygulamıştır. Bu günün Alevisinin de âli ve ailesini sevmekle beraber âli gibi davranıp namazını niyazını aksatmaması en doğrusudur.
Bu böyle de aleviler neden oruç ve namaza soğuklar sorusunun bana göre yanıtı: önce Yavuz Sultan Selim sonra ikinci Mahmut zamanlarında alevi ve Bektaşi kıyımlarıdır. Özellikle Osmanlı zamanında Alevilerin sahipsiz, eğitimsiz kalmaları bu günkü sonucu doğurmuştur.
Gerçek aleviler Âli’yi ve ahfadını, Hacı Bektaşı Veli, Ahmet Yesevi gibi inanç önderlerini sever sayar. “Eline diline beline” sahip çıkar. Mümkünse senede bir kez görülür. Ve Müslümanlığa ait tüm öğretileri elinden geldiği kadar uygulamaya çalışır.
Sevgili çocuklarım,
Toplumumdan uzun zamandır ayrı düşmüş sıradan bir alevi olarak Alevilik konusunda sizlere söyleyebileceklerim bunlardır. Gerisini sizin gayret ve araştırmalarınıza bırakır gözlerinizden öperim
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.