- 604 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bilim, Din ve Eşcinsellik-II
Yazımın ilk bölümünde medyanın, eşcinselliği bir "cinsel tercih" gibi gören dünya görüşünü yaygınlaştırarak ağır bir toplumsal yükümlülük üstlendiğinden, telkinin dozunun günden güne artırılarak, bu görüşün insanlara benimsetilmeye çalışıldığından söz etmiştim.
Eşcinsellik -önceki bölümde detaylarını vermiştim-gerçekte bir hastalıktır. Bilimin konuya bakış açısını açıklarken Prof. Nevzat Tarhan’dan alıntı yaparak, “hormonal ya da psikiyatrik tablolar sebebiyle, sosyal öğrenme ve çevresel etkenlerle, aşırı korumacı ya da aşırı soğuk anne baba modellerinin olduğu yerlerde çocuklar eşcinsel kimlik geliştirebiliyor” demiştim. Bu bölümde dinler eşcinsellik konusunda ne diyor inceleyelim…
Dinler Ne Diyor?
İlahi dinler eşcinselliği bir bozulma, sapma, ahlaki dışı tutum, sapkınlık ve günah olarak kabul ediyor. İnsanlık tarihi boyunca bu sapkınlıkları yaşayan kavimler, kutsal kitaplara göre "çirkin ve utanmaz" davranışlar sergiledikleri, saptıkları ve saptırdıkları gerekçesiyle helak edilmişlerdir.
İslam barış ve hoşgörü dinidir ancak inanan insanların, inançları gereği Allah Katında çirkin görülen her şeye karşı duruş sergilemeleri, doğruları anlatmaları, uyarmaları sorumlulukları gereğidir.
İnsanı yaratan ve onu en iyi bilen Allah, Kur’an’da eşcinsellere gazap ettiğini haber veriyor. Eşcinsel olan ve sapıklık içinde yaşayan Lut Kavminin helakı Kur’an’da detaylı anlatılıyor.
Örneğin Hz. Lut ve kavmini kıssasına bakalım. Öncelikle Hz. Lut, kavmini uyarıyor:
Lut da; hani kavmine demişti: "Siz gerçekten, sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı ’çirkin bir utanmazlığı’ yapıyorsunuz." (Ankebut Suresi, 28)
Kavmi öğüt almıyor. "Siz insanlardan (cinsel arzuyla) erkeklere mi gidiyorsunuz?.." (Şuara Suresi, 160) diyerek kendilerini doğru yola çağıran Hz. Lut’a öfkelenen kavmi onu tehdit ediyor. Hatta aşağıdaki ayetten anlaşıldığı gibi kendilerinin "pis" olduklarını kabul ediyor:
Kavminin cevabı: "Lut ailesini şehrinizden sürüp çıkarın. Temiz kalmak isteyen insanlarmış" demekten başka olmadı. (Neml Suresi, 56)
Ardından helak olayı gerçekleşiyor:
Biz de onların üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik. Yalnız Lut ailesini (bu azaptan ayrı tuttuk;) onları seher vakti kurtardık; (Kamer Suresi, 34)
Ve Allah, elçisinin ağzından bize uyarıda bulunuyor:
"Ey kavmim, bana karşı gelişiniz, sakın Nuh kavminin ya da Hud kavminin veya Salih kavminin başlarına gelenlerin bir benzerini size de isabet ettirmesin. Üstelik Lut kavmi size pek uzak değil." (Hud Suresi, 89)
Eşcinselliği normal gören ve gösterenlerin, eşcinselliğin, Allah’ın sınırlarını çiğnemek anlamına geldiğini bilmeleri gerekiyor. İnsanı "en güzel bir biçimde" (Tin Suresi, 4) yaratan ve onu "düzgün kılan" Yüce Allah’ın uyarısını göz ardı etmek büyük yanılgıdır.
Nevzat Tarhan ayrıca şu sözleriyle uyarıda bulunuyor: "Eşcinsellik, bilhassa gençler arasında özgürlük gibi zannedilse de, özgürlük değil, bazı değerlerin yok olmasıdır.... Cinsel özgürlük bilim adına desteklenirken, toplumsal ve psikolojik normların dışına çıkılmaması gerekir... Eşcinsel kimlik, olması gereken cinsel kimlikten sapmadır. Bu sebeple toplumsal olarak onaylanmamalıdır."
Yapılan yanlış telkinlerden olumsuz etkilenen genç, "ben bundan kurtulamam, genlerim beni buna yönlendiriyor" yanılgısına kapılabilir. Ve bunu hatalarına mazeret olarak kullanabilir.
Sonuç Olarak; insanın ruhsal kişiliği maddeyle açıklanamaz. İnsanın davranışlarının kaynağı, Allah’ın ona verdiği nefsi ve vicdanı. Nefsi onu şeytanın sapkın yoluna çekmeye çalışıyor. Allah’ın ilhamı olan vicdanına uyan insan ise doğru yolu seçiyor. Vicdanını dinleyen ve onu izleyenler de -Allah’ın dilemesiyle-hep kazanıyor.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.