- 664 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖLÜ YİYENLER- ARDAHAN ÖYKÜLERİ 279
Sirenler... Ambulans civiltisi... Ardahan’da gene bir ğılaport, gine bir nev-i şahsına münhasır hadise.
Hadise hadise hadise...
Özümü bildim bileli ben!
Böylesine, ahanki; müttali oliyerim.
Nani nani nani!..
- O ne boğ yemeydi?
- Kat’i bir yargıda bulinmiycim! Zira senin iyin en iyisidir.
- Your better is best.
- He!
Bir lahza bitiminden bitmişi idrak etmiştik... Vaveyla ve fizzahlı figan’ı...
Şer, kupkuruşer! Şeretmeyin diye herif it gibi valvarerdi.
- Yapmayın arkadaşlar, allahtan korkun kuldan utanın. Oğlum, nerden uydurdunuz veya çıkardınız; o köy; o köylülerin ÖLÜ YİYEN oldukları.
Kütlenin hamsı, o köyü, ölü yiyenlerler diye anmakta beis görmüyordu. Beh, behhh!
Ne insan vardıysa: "Ölü yiyenler" denenleri, " Ölü yiyenler" diye çağırmaya başlamıştı.
- Vallahi billahi onlar ölü yiyerler. Duymadın mı? İnanmıyersen aç tilifonu hoca’ya sor.
-Tilifon’a gerek yok. "Yarın sorrum." dedim yalandan kıvırdım. Kanlı gibi ısrar edeer.
- Abi o dip kövlerde ölü yiyermişler!
- Really?
Ooooo! All of it!
- Ol muhit mi, hepsi mi?
- Yeah! Hurra!
Hunlar çağında Almanlar ve Anglo kavimleri meğer Hunlar ile kelime alış-verişi yapmışlar.
KEEP: ’ KİP’, UNDER: ’ANDIRA kalsın’ mış
Hunlar, Kafkasyaya inmişler, Farsçadan ve her kavimden kelimeleri aparıp Kumania ve Hungarya ve Orta Avrupa’ya NAYN’I, ’Dert yek nine hazare’ de ki NİNE’ yide NAYN diye aparmışlar...
- Oğlum Mamoş senin ’ ÖLÜ YİYENLERİN ’ dilbilimsel şey olmasın?
Mamoş bozuldu. Sav’ı çöktüye. Mamoş zırt oldu. Mamoş pırt!..
Konuyu ters- yüz etti:
- Hocam ben dilbilimsel kurallarla yazmaya kafadan karşıyım. Goethe gibi... O: " Yazarlığın kurallar ile yazılmasından yazar olunmaz" der. Katılıyorum.
- Ben de katılıyorum anasına yandığımın. demişim. Derim abi! Demeyeceğim mi!
Kitap’ım basıldı, basılmadı ile yazar olunmaz. Benim derd’im: Tarkovsky demeli: Mutlak hakikat’e dair bilmek!
Yazar olunmak veya ünlü olmak bunlarla akşam eden yazar ve sanatçı mı?
Ölü yiyenler; Bir efsane’dir dedim. Gökhan’ın dikkatini avo yana çekmek iştedim!
Ya! Çocuk inat! İddia ve savlama bu, böyle istikrar görmedim! Görene aşk?!...
Oğuz Taşı gibi değilse bu, be Gökhan?
- Kime sorersen sor! Ölü yiyenler var ve mevcut!..
Oğuz Adamı varmış diye efsane söylerler. Yedi gün uyurmuş, yedi gün uykusu sürermiş, o tevür mü? Altdan aldım.
Şiddetle karşı koydu cümleme.
- İsbat et ola eleyse! demişim.
ALLAHIMA KİTABIMA AYNEN ELE!
İteleştik titeleştik.
Gökhan:
- İnanmıyen ama Oğuz dev addamı vardı. İsbatım ise fil’e uygun insan bizleriz. Dinozor çağına inanıyermesin?
- İsbatlı şey ki; Dinozorlar. Fosilleri var. dedim.
- Öyleyse dinozor’a uyan, uygun adam devlere niye inan etmiyersin?
- Ola hakketen! demişim!
Gökhan doğru diyerdi zaar!
Fillere akordlu bugünki insanlarsa. Dinozorlara kim akortluydu?
" Herbir şey anlamak zor!"
Bugün bu cümleye kafayı taktım.
Bu cümle yanlış ama nasıl bir yanlışlığa sahip.
Yanlışı ne?
Yanlış nerede?
Türkçede İsm-i tarif yok diyorlar.
Türkçe’de ARTIKIL: İsm-i tarif niye olmasın canım? Bal gibi var!
HERBİR ŞEY’İ ANLAMAK ZOR
Herbir şey’i anlamak zor. ’İ ile şey yazmak ve söylemek doğrusu, belki doğrusu ’İ.
Artıkıl Türkçede var.
Artıkıl’ı kurgulamak gerekirse icat edilebilinir!
Herşey anlamak zor. diye yazsak ’İ nin neden lüzüm eeettiği iyice anlaşılır.
Herşey’i anlamak zor.
Gerçekte herşeyi anlamak güç.
ÖLÜ YİYENLER’i anlamakta zor.
İnsanoğlu açgöz mü? Hoççç! O deyin (denli) olmaz! İnsan, insan yesin.
"İnsan insanın kurdudur." demişti. HOBBES
Yalçıner Yılmaz
Ardahan- 11-06-2012
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.