- 676 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hoş Geldin Üç Aylar
Şöyle internetten haberlere, köşe yazarlarına bir göz gezdirdim. Başbakan ve Cumhurbaşkanı yurtdışındaymış, Hanımlar yemek etkinlikleri düzenlemişler. Bazı köşe yazarlarının gündeminde fenerbahçeye yapılanların öfkesi bazılarınınkinde ise bu öfkeye cevaplar vardı.
Bu günün en etkilendiğim ve orijinal bulduğum yazısı Nuriye AKMAN’ın Çobanları anlatan yazısı oldu. Emek harcanmış, duygu seli güzel bir yazıydı. Çobanların içten samimi yaşayışlarını anlatıyordu o yazı. Evet her şey doğal haline bırakıldığında en güzel tadı, en güzel rengi, en güzel hali veriyor. Beklide bunun için hal dili diyorlar. Durum dili. O Nasılsan öyle olmaya. Yapmacıklıktan kurtulmaya.
Bu köşe yazarları ve gündem haberlerinin arasından sıyrıldıktan sonra yarın üç aylar başladığı aklıma geldi. Googledan sorgulayıp. 18 yıl önce yazılmış bir üç aylar yazısına rastladım. Daha önce okuduğum bu yazıyı tekrar tekrar okudum. Gündem haberleri ve manşetlerin kalbime verdiği kekir tat yerini müthiş bir genişliğe ve lahutiliğe bıraktı. Hatıralarım canlandı. Beynim duygusal zeka durumuna geçerek bağlantı üstüne bağlantılar kurdu. Fona da rahmetli Neyzen Sencer DERYA’nın internet sitesinde yayınladığı taksimlerden açtım ki sormayın. Kudümün dum dum ritimleri eşliğinde neyin uhrevi sesi ve tamburun tınıları kapladı odayı ve ruhumun her yanını. Mekan öyle bir genişledi. Zaman öyle bir derinleşti ki adeta büyülendim.
Evet yarın üç aylar. Sivas’a geleli tam dokuz ay geçti. Geçen yıl ramazan ayının son on gününde gelmiştim Sivas iline. Yanımda ailem olmadığı için teravih namazlarına Meydan camiine gitmiştim. Meydan camii hat tablolarını hayranlıkla izlemiş. Bazı insanlarla tanışmıştım. Sivasla ilgili ilk izlenimlerim orada oluşmuştu. Taşınma ve takip etmek zorunda olduğum diğer işlerin manevi yorgunluğunu son on günde burada atmıştım. Yaşadıklarım, çektiklerim, yediklerim hepsi gelip geçtiler kalbimde hisler ve tatlı hatıralar kaldılar.
Evet bu sene evden çıkarken eşim yarın üç aylar başlıyor deyince bu hatıraları canlandıran düşünceler girdi beynimden içeriye. Ve zihnimde pencere içinde pencereler açıldı. Üç aylar, zamanın kutlu dilimi üç aylar. Şuhur-u selase tabir edilen aylar. Kur’anın inmeye başladığı, Mirac’ın yaşandığı, içinde Beraat gecesi gibi gizli bir hazine bulunan kutlu aylar. Kalbin coştuğu, Ruhun doyduğu Batıni duyguların ayları, üçaylar. Nurani zevklerin ve lezzetlerin zamanı üç aylar.
Sivas gibi samimi iç dünyaların insanları bu aylara ayrı kıymet verip ayrı ihya edecekler. Yine camiiler dolup taşacak yine çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Geçen yıl son on gününe yetişebildiğim üç ayları burada ve geldiğinin farkına vararak karşılayacağımdan dolayı rabbime binlerce şükrettim. Bir dostumun mısraları döküldü dilimden.
tik tak.
tik tak.
ha geldi.
ha gelecek.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.