Mevlana'dan İnciler-3
Aynada hiçbir şekil yoktur. Bir şekil görürsen aynadan değil, başkasındandır. Bir insanla baş başa onun tepkisi altında kaldığında; içinde beliren düşünce, aklına gelen söz ondaki hallerin sana vuruşundandır.
Tanrıya dayanan fakat ona ulaşmak için çalışıp çabalamayan kişi insan değildir. Tanrıyı anlar, bilirse o bilinip anlaşılan da Tanrı değildir. İnsan ona derler ki Tanrı’nın ululuk ışığı çevresinde yırtınır, çabalar, kararı huzuru kalmaz. Tanrı da odur ki; insanı yakar yandırır, yok eder gider, hiçbir akıl onu anlayamaz.
Padişah divanından çıkan buyruklar sayısızdır, sayılamaz, dünya o buyruklarla durur. Dervişlerin hali ise padişahla konuşmaktır. Nerde buyrukları bilen, nerde buyruk vereni bilenin hali?
Bir kısım insan sona bakar, sonu düzeltmeyle meşguldür. Bazısı da öne bakar sonu görür, bunlar daha hastır. Birde hasın hası vardır, onlar ne öne ne de sona bakar, kaygıları kalmamış Tanrıya dalmışlardır. Bunların dışında bir grup daha vardır ki dünyaya dalmıştır, ne öne ne de sona bakarlar, cehennemin otlarıdırlar.
Bizim dinimiz hangi gönüle yerleşirse, o gönlü Tanrıya ulaştırmadıkça, gereksiz şeyleri gönül sahibinden ayırmadıkça ondan el çekmez. Bizim dinimiz adamı dilenen şeye ulaştırmadıkça bırakır mı hiç? Tanrı özleyişi ne vakit bırakır seni, buna şükretmek lazım ki irademiz elimizde değil.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.