ERKEK HER ZAMAN ÜSTÜNDÜR

• 14 Mayıs 2012 Pazartesi 14:50:18

Bizzat erkek olduğumdan mıdır nedir "erkek cinsinin üstünlüğü "hususunda kendi kendimle "hemfikir" hissetmek bana ele avuca sığmaz, laubali ve yer yer "Şükürler olsun" seviyesinde mutluluk sağlıyor.
Dikkatle bakıldığında hatta yakından bakıldığında erkeklerin ne kadar üstün olduklarını farkedememek sadece memleket için tehlikeli "feminist" militanların taraflı ve kıskanç bakışlarının eseridir aslında.
Her insan "erkek" olarak doğmuyor maalesef. Ne kadar üzülsek de bazen bebeklerimiz "erkek" olma üstünlüğünü yakalayamıyor.
Şunu da belirtelim ki bazı doğumlarda "erkek" olarak doğanlar da sonradan su koyverebiliyor. Hatta bazı ameliyatlar geçirerek memelerini şişirtebiliyor,kıllarını döktürüp seslerini incelttirebiliyorlar. Hatta bazı çok gerekli malzemelerini kestirip attırıyorlar veya hiç kullanmadıklarından bazen deforme olduklarına şahit oluyoruz.(Şahit oluyoruz derken sözün gelişi yani,yoksa şahit mahit değilim yani )
Dünyamızı kaosa sürükleyen ,savaşların çıkmasına sebep olan ve bırakın dünyayı insanın ahiretini de batıran "kadınlar" değil mi?
Bir takım kendini bilmezler sakın ha " Katerina olmasaydı binlerce insan ölecekti" demesin.
Niye demesin?
Çünkü derse ben ne diyeceğimi bulamadım o soruya karşılık,ondan demesin.
Bazı çevreler de son günlerde "anneler günü" denilen "kapitalizmin insan emeğini sömürme günü" vesilesiyle kadınları ön plana çıkarma gayretindeler ama değerli dostla ben ve "biz" varken bu hain ve bölücü planlar beyhudedir, safsatadır bilesiniz.
Hem "kadın" denilen yaratığın "anne" olabilmesi için önce bir erkekin kısa da olsa oprasyonal faaliyetine katılma mecburiyetinde olduğu ne çabuk unutuluyor ve göz ardı ediliyor.

Birazcık aklımızı kullanırsak "kadın" denilen varlığın hiç de gerekli olmadığını ,hatta dünyayı gereğinden fazla kirletip karıştırdığını gayet açık bir şekilde görebiliriz.
Bir an düşünün ,gözlerinizi kapayın ve kadınların olmadığı bir dünya hayal edin.
Ne kadar mutlu ve huzurlu bir gezegenimiz olurdu değil mi?
Düşünün her yer mukaddes "erkek" cinsimizle dolu olurdu.
Her yer dağ taş erkek.
Havada- karada- denizde- her zaman ve her yerde "erkek".
Şu muhteşem tabloyu gözünüzün önüne getirebiliyormusunuz.
Kadın kaprisinden ve şılfıntılığından uzak bir aile ne kadar hoş olmaz ki?
Bir düşünün sizin gibi bir erkeklen evlenmiş aile meydana getirmişsiniz. Ve bir de bebek bekliyorsunuz.
Nerden bekliyorsunuz ?
Babası kim olacak gibi sorular aklınıza gelmesin.
Akşam mum ışığında eşinizle yemek yiyor sonra tv’nin karşısına geçip maç seyrediyorsunuz.
Ofsayt neymiş,direkt atış-endirekt atış neymiş gibi sorularla muhatap olmadan neşeyle maç seyrediyorsunuz.
Elleriniz buluşuyor bir ara,bakıyorsunuz eşinizin tırnaklarının arasına sıkışıp kalmış kirlere, her ikinizin de kılları titriyor,bıyıklarınızı sürüyorsunuz biribirine,beraberce geğirip sarmısak kokularıyla baygın bakışlar atıyorsunuz.
Ve "tekmeliyo bak" diyor eşiniz. karnına elinizi götürüyor,elleriniz karın kılları arasında gezinirken ,içerden öküz gibi tekmeleyen erkek cenini hissediyor.Ürpeşiyorsunuz.
Bu arada babalar günü geliyor.merak ediyorsunuz karşılıklı aldığınız hediyeleri,bir çoğu kanal tedavisi görmüş dişlerinizin arasından nikotin kokularıyla çıkacak süprize takılıyor aklınız.
Alışverişe çıkıyrosunuz el ele,gönül gönüle dolaşıyorsunuz AVM’leri heyecanla. Aldığınız ürünleri beraberce kullanıyorsunuz. Donlarınız,atletleriniz,mintanlarınız ortak zevkinizi ele veriyor. Makyaj mlzemesi olarak sadece tırnak makası,burun karıştırma çöpleri,sümkürük mendili,bolca tualetkağıdı, banyo kaşağısı,olmadık yerlerden fırlayan kıllar için cımbız ve çamaşır suyu alıyorsunuz beraber.Oje,ruj,morkid ve benzerleri gibi fuzuli masraflarınız olmuyor.
bazen tartışma da çıkıyor aranızda. Ana avrat giriyorsunuz eşinizle kavgaya. O sizin kafanıza ütüyü vuruken siz yemek çatalını dikine saplıyorsunuz baldırına.bağrışmalar tiz ve sinir bozucu sesle değil ,kalın erkek sesiyle oluyor.
Doğumhanelerin kapısında beklerken baba olacak erkekler içerden "OYYYYY ...BÖĞĞĞĞĞĞĞ....ZZZZİİİİEEEE" sesleri geliyor ve hemşire adam geliyor kucağında minnacık bir oğlan bebekle ve tek müjde " oğlunuz oldu" oluyor.
Bir ara şöyle sahil boyu gezelimdiyorsunuz ve belediye otobüsüne biniyorsunuz .sahil yolu kalabalık, otobüs tıklım tıklım. Oturduğunuz yerden kalkıp hamile bir babaya yer veriyorsunuz. Sıcaktan apış araları ve koltuk altları yara olmaya yüz tutmuş erkeklerin kokuları vuruyor burnunuza ,burnunuzun direkleri çatırdıyor.ve kucaktan kucağa gidiyorsunuz sahildeki bir parka atıyorsunuz kendinizi.
Akşam eve aynı meşakkatle dönüyorsunuz. Yemek yiyorsunuz,kirden kalıp gibi duran çorapları çamaşır makinesine atıyorsunuz,makine takır tukur yıkıyor donlarınızla çoraplarınızı.
Akşam yatıyorsunuz. Yorganı yukarıya doğru şişirircesine beraberce yellenip sonra yorganı kaldırmaca oynuyorsunuz cıvıldaşarak.
Akşam yatıyorsunuz......eeeee...da.
Kim ?
Bir eğlenceye gidiyorsunuz ,bir düğüne ,el ele piste çıkıyorsunuz, elleriniz yağlı ve koca dötlü bellere dolanıyor, göz göze geliyorsunuz bir ara , kendi düğününüzü anımsıyorsunuz, başınızı yaslayıp eşinizin omuzuna hayallere dalıyorsunuz.
Hafta sonları beraberce temizlik yapıyorsunuz. Burnunuzu karıştırıp koltuğun kenarlarına,tül perdelere , beyaz gömleklere sürülmüş ve kurumuş pislikleri en çıkmayan erkek pisliklerini ön yıkamasız söküp atan sadece yapıştırıldığı yerin izini bırakan süper detercanınızla yıkıyor ve neşeyle balkona asıyorsunuz.
Bu arada içerden "VOOOOOOOOOOOO....VOOOOOOOOO" diye ağlıyor bebeğiniz. Koşup bakıyorsunuz iki gözü iki çapak ağlıyor p....bebekiniz. Acıkmış olduğunu anlayıp kucağınıza alıp memenizi veriyorsunuz ve büyük bir iştahla sütünü içiyor bebeğiniz,ara sıra memenizden başını çekip " ĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞRRRRRRRRTTTTTTT" diye geğiriyor.
Altını pisliyor bebeğiniz ,banyoya götürüp hortumla yıkıyorsunuz araba yıkar gibi,teremtemiz oluyor küçük itiniz.
Bu arada komşu adam çamaşırlarını asarken sesleniyor size " Ulaaannn ..aloooo komşuuu naber lan puşt" diyor gülerek. Başınızı camdan uzatıp "Ne var la gavat ne bağriyor bebek uyuyo az sessiz olsana yavşak" diyerek cevap veriyorsunuz. "Ağzına s....mın i..nesi" diyor ve içeri kaçıyor komşunuzun pala bıyıklı eşi .
Bir akşam kolunuza takıp eşinizi lüks bir otelin havuzuna gidiyorsunuz. Havuz başında beyaz ,kahverengi,yeşik yüzde altmış pambuklu diğeri sırf naylon külotlarıyla sohbet eden erkeklerin arasında geçip,havuzun üzerini kaplayan yağ tabakasını ellerinizle sağa sola itip kendinizi işemektek sıcak su haline gelmiş havuzun sularına bırakıyorsunuz.
Dedenizi ziyarete gidiyorsunuz, sizi doğuran babanızı doğuran adamı,yaşlı buruşuk ellerini uzatıyor ,parmaklarını karıştırıp durduğu burnundan çekerek,mideniz ağzınızda elini öper gibi yapıyorsunuz. Öpmediğinizi anlıyor ,sinirleniyor baş parmağını işaret parmağı ile orta parmak arasına sıkıştırıp "nah alırsın harçlık o zaman pe...venk" diyor o yaşlılara has ipneliğiyle.
Sonra akşam dini sohbetler ediyor sizi irşad edip doğru yola kaydırmak için .
"Bak oğul cennette erkek huriler var adamın....., cehennemde zebanıler adamın a...na koyuyolar, onun için aman doğru yoldan ayrılıyım deme haaa" diyor.
Sonra cehenneme düşerse zebanilerin ateşten kazıkları erkeklerin hiç olmadık bir yerinden geçirip ipe dizdiğini söylüyor. Siz de " kullandan mı dede? , burnundan mu dede?,gözünden mi dede?" diyorsunuz .Son söylediğinizde dede birazcık heyecanlanıp yerinden kıpırdasa da "tek harfle kaybettin itoğlu it" diyerek okşuyor başınızı.
Dede evinin hamamına giriyorsunuz, sizden önce evdeki bir sürü erkeğin girip çıktığı hamama adım atar atmaz yerdeki beyaz şampuanımsı şeye basıp kayıyorsunuz , başınızı "TONK" diye köşeye çarpınca aklınız başınıza geliyor ve ;

" Aman Allahıım iyi ki sadece yalandan kurguymuş...İğrennnnnnçççç,reziiiiiiiiil......puşşşşttt...
Allah annelerimizi,bacılarımızı....bütün kadınları başımızdan eksik etmesin....Amiiiiiin " diyorsunuz.