Öznel Cennetindeyim Dilgül
hayrettin taylan
Dokunmasan yanacak alemlerim
seni bulduğum ben sıratında
-Sen arası aşk sonrası öznel cennetindeyim
içten içe büyüyen tutkunun mevsimi gibi olalım .
Yaşayamadıklarımızı kavursun, yaşayabileceklerimizi savursun senli zamanlar. Sonralarımızı özlesin öncelerimiz. Akıp gidelim Dilgül.
Kelebek gibi h’afiflenemiş, ruha afişlenmiş sevgiler göster g’özbebeklerinle.
-Bir b’akışın fotojenik anında yücelsin bütün sevgilerim y’aryüzüne
Konduğun yer yare ar olsun, aşka k’al olsun.
-Kokladığım gül, senden kokular yayarken, ayık kaldığım eski bir yaranın sahilinde gözlerin beni alsın.
-Güzellik tohumları ektiğim sıcak dünyanın hasılatına geldim. Hasılat rekorları kıran kadınsılığının ver hasılındayım.
-Bir kadın ektim sevda kitabıma bin kadın okutur yaşam resitaline.
Beni de götürdüğün bu aşk mevsiminde yeni bir iklimin adılıyım. Eski sıfatları çıkardım sensiz geçen ismim önünde.
Şimdi gözlerimde sen varken yeni nitel demlere zaman ayarlı günceler ayarladım.
Dilgülsün.
Dilin gülünü büyütüyorsun saklı düşler arafında.
-Gönlün gülüsün.Kırmızı istemlerini taşıyor dilin.
Mutsuzluğun kiracıları kalbimle davalı. Mutluluğun lorduyum diye huzursuz sevdaların mayınlarını serdi aşklar.
-Seve seve bastım. Basa basa sevdim. Ben aşkların mucidiyim, ben yaşanacak aşkınların gül beyazıyım.
-Beyazında sustum. Kırmızında şenlendi bütün dünyam. Kayıtsız ve şartsız açılan güllerinin kokusuna ömrümü su yaptım. Aktım kirlenmiş kentler arasında . Seni aşka,bana, güzelliklere İstanbul kılışınla ekildim .
Doğruların kendi yanılgılarında en doğruya çizdim emellerimi.
Emelime cemalini serdim.Büyüdüm son arzuların kitabında.
Sayfa sen ile sayfa hep sen arasında bir son aradım yoktu sonun.
-Sevindim durdum öylece.
Bir damla gibi dökülür içtenliğim kurumuş sen yanına. Islasıl bir sen istedim.
-Dokunuşunun hecelerinde sözcüklerim ağarttı saçlarını. Saçlarına dokunmayı kiletledim hayalime.
-Bakışına fitiller taktım yanan uzak kalışlara. Hep yanımda olasın diye olasıl her şeyi kaldırdım isimsiz ,sensiz, hayallerden.
-Issız bir düşün içinde söyleyemediklerim sarılı. Sargısı alınmış bir günlerin sonunda , ellerin kadar elde ettiklerimiz sıralansın peşimizde.
Hiç yazılmamış ütopyalarında aklansın gerçek yaşamlar. Sırrına dokunsun, aşkı ifşa eden sözlerin.
Islandıkça uslanmış sevdaları çağıran melek yüzünde derlendim. Biraz daha d’okunsun yaşayamadıklarımız.
-Yasak tenler atlasında her şey istediklerimizin rengine gelsin ki yasak kalmasın aramızda.
*İhanetlerin akrebi kendi kıskacını ısırsın.
Biz gidelim kerevetlerin en güzel demlerine.
Mevsimlerini yürekte taşır sevenler, hep yazdır. Kışı yoktur seven yüreğin. Buzulu ayrılığın sonunda olsa da eritir yaşananlar.
İçyüzün geçişleriyle gün yüzüne vurur güzel düşlerimiz. Bizi urağan yapar senli yaşamlar.
-Hayalin deniz, senli demler hayale sığmaz ada. Ve ben oradayım, orası oralı olmaktan çıkmış.
Bakışların , sözlerin, gelişin, gülüşün, salınışın sağanaktır üstsüz kaldığım sensizliğe.
*Islanmışım sana.
İçimizdeki içyüzünlerin öznesinde yüklemine değiyor yüküm.
Beni taşır mısın kadınsılığın son gülü olarak , güller senden gül olmaya aşka koku olmaya ve de gülüşünle gül olmayı öğretirken Dilgül.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.