Sır Perdesine Korniş
Eski kalplerin ağırlığından süzülüp seneleri eriten yaşantılar silsilesinde bir çağ açıldı artık. Düzenin kendi içine kapattığı sorunları çökertmekte yürekleri.Bel altı vuruşlar düzenin karamsar alışkanlığı gibi.Şimdi söz mü versem de düşer sis perdesi yahut dile ket mi vursak asılır sır perdesinin kornişleri...
Sözün gelip gittiği yer dibe vurur,lal olan dudaklar bir yudum şaraba muhtaç kalır da susuzluğunu gökyüzüne bağlar bilmeden nefes paylaştığı mahlukatı.
Sabah kahvelerini dolduran derdi gündüz olmuş kır saçlılar,kirli sakallarına bürümüş geceyi sabaha katıp,uyku hazırlığına bir çayın son yudumları kalmış.Boynu bükük,gözlerini yere çivilemiş,olduğu yerde kalırdı dünya yuvarlak olmasa.Ne de olsa ümit için beslenen kuşları kafese kapatmanın anlamsızlığıdır,bencillikleridir.
Tiyatro tozunu yutmuş gerçek öykülerinin tek tek,kol ağrıtıp baş döndüren,sahne perdesinin kornişleri en yüksekte durmalarına rağmen en dikkat çekmeyen şeylerdir.Tıpkı bizler gibi.Bizim için yaratılan dünyada en dikkat çekmeden geçinilen,kimi zaman da bir kurşuna boyun eğmek kadar basit ve yakın bitiş zamanlı kök hücreler sonuncusu gibi.
SENG(Bahattin BERKDİNÇ)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.