Bayramların Aldattığı Çocuk
Şimdi geçmişi hatırlıyorum da, ne kadar da mutluyduk, 23 Nisanlarda, 19 Mayıslarda, 29 Ekimlerde ve hatta 10 Kasımlarda. Heryerde Türk bayrakları, sınıfımızda öğretmenimiz eşliğinde süsler hazırlamalar, heryerde balonlar, Atatürk’e yazılmış şiirleri okumalar,saygı duruşları, istiklal marşı ve bayrak törenleri. Saf bir heyecanla koştururduk sevinçle bu günlerde. Çocuk olasın derler ya aynen öyle.
Şimdi ise içim sadece buruk ve kırgın beni yıllarca kandıranlara. Şehitlerimiz ve gazilerimiz bir duadan başka ne bekler ki? Neden bunca kutlamalar, ne gerek var heryerde aynı manzaralar? Şimdi mi soruyorsun diye bir cevap geliyor yukarılardan.
Biz kimlerin peşinden gitmişiz yıllarca, yada şöyle demek daha doğru olur, nasıl bir güç ki zorluyor herkesi aynı yanlışa, bazılarını aynı heyecanla? Şimdi mahşer alanında koşturan insanlar arasında dona kalmış bir günahkar hissediyor kendini bu yüreğim böyle zamanlarda...
Yok, hemen saldırma sakın. Sen benim ülkemi, milletimi ne kadar sevdiğimi sorgulayacak bir merci değilsin. Ben bayrağıma hep aşıktım zaten. Milletimin biricik bir bireyiyim ben. Ama neden ırka indirgemeler veciz sözlerle hayatı?
Şimdi büyüdüm ve soruyorum, Afet İnanlara, Behçet Kemallere, Cahit Külebilere, Şevket Süreyyalara ve diğerlerine.
Biz sizin eserlerinizle büyüdük okul sıralarında. Oysa siz ve sizin gibilermiş şerefli tarihimizi bize yanlış sunanlar! Türklük müydü gayeniz sadece, yoksa saf batı aşığımıydınız gerçekten Jönler gibi, Tevfik Fikret misali? Belki de tarihin emsalini göstermediği bir diktatörlüğün biçare kurbanlarıydınız sadece.
Ya da çok basit cevabı. Evet, evet sizler edip kılılığındaki cuhelaydınız ve saf çocuk istemediniz geleceğini geçmişten ilham ile kurmak isteyen.
Biz de baya safmışız ama hani. Neden Lozan’ dan sonra, Cumhuriyetten sonra kaldırıldı halifelik ki; saltanat çok kötü birşeydi onun gibi ve ta 2 sene evvel kaldırılmıştı bile diye soramamışız baksana! Şimdi öğreniyoruz ki Mustafa Kemal, "hepimizin biricik lideri" halife olmak istiyor ve kaldırılması kararının sade bizim değil bütün müslüman ülkelerinin ortak alması gerektiği bir karar olduğunu söyledikten hemen sonra halifelik bir kalemde ilga ediliyor.
Şimdi bu şerefli milletin evlatları kutluyorsa bu bayramları, bilin ki şerefli tarihinde çok yaşamıştır kutlanacak zaferleri! Ama dinine bağlı ve ama örf ve kültürü bin yıllardan katlana katlana gelerek bugünlere getirmiş bizleri.
Şimdi ben aynı geçmişimdeki çocuk gibi mutluyum, saf, doğru söyleyen bir gelecek için inançla koştururken, belki siz de kötü örnekler arasında yer alırsınız, üstleneceğim öğretmenlik rollerinde. Görürler de sizi onlar da sizlerin yaptığı gibi milletlerini kandırmazlar belki.
Bir millet ki Çin entrikalarıyla, Moğol istilalarıyla, meydan savaşlarıyla, mezhep kavgalarıyla yoğrulmuş. Bunla da yoğrulmasını bilir elbet. Bir çocuğun hayallerine mal olsa da.
Sultanahmetler, Topkapılar ayakta ya hala, baksana!
Oktay Yılmaz
YORUMLAR
İnanın ki yazınızı okuduğumda çocuk olasım geldi.Siz bu yaşa gelene kadar bayramların doğruluğunu yada yanlışlığını öğrenmişsiniz.Lakin konuştuğunuz,öğrendiğiniz doğruları anlatacak dilinizi öğrenememişsiniz.Bence elinize bir dilbilgisi kitabı alın ki yazdıklarınızı belki çocuklar daha iyi okur ve anlar.