- 787 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Mum Dinlendirme Makası Üzerine Düşünceler
23 Nisan Çoçuk bayramı etkinliklerinin akabinde çocukları Kongre Müzesine götürdüm. Sivas lisesi o tarihlerde kongre için donatılmış ve Sivas kongresine ev sahipliği yapmış. Tarihi ve estetik değeri çok yüksek bir mekan.
Daha içeri girmeden duruşu, sütunları estetiği çok şeyler anlatıyor, insanın gözlerini okşuyor. Koskoca bir tarihi bu günlere yansıtıyor.
Sivas İl kültür müdürlüğü güzel çalışmalar yapmış bana göre meydanı tam bir açık hava müzesi. Valilik binası, Müzeleri, Çifte Minareleri, Camileri, Hamam ve Çarşıları, konaklarıyla anadoluda eşine az rastlanacak kültür kentlerinden birisi.
Daha fazla kültürel değerleri, tarihi eserleri olan iller var Anadoluda ama benim kanaatimce bu kadar bakımlı ve hayatın içinde olan tarihle birlikte iç içe yaşayabildiğiniz ender illerimizden birisi Sivas.
İstasyon caddesinden yürürken taksimde gibi hissediyorsunuz kendinizi. Caddenin diğer ucu sahile çıkıverecek gibi geliyor. Çifte minareli medresenin bahçesinde çay içip oturabiliyorsunuz. El sanatları satışı yapan küçük dükkanlar var medresenin çilehanelerinde. İster alış veriş yapın. İster motiflere bakın. İster fotoğraf çekin bu cıvıl cıvıl manzara benim hoşuma gidiyor doğrusu.
Eserleri Şehrin bir yerinde terk edilmiş, taşları arasından yosun bağlamış, kim yapmış? ne zaman yapılmış? kimsenin bilmediği, taşları dökülmüş, sökülmüş, kültür erezyonu kalıntıları değiller en azından.
Ahmet Turan ALKAN’ın Ahmet Hamdi TANPINAR’ın 5 Şehir kitabına 6. şehir olarak ilave etmek isteyişini belki daha fazlasını kesinlikle hakkediyor.
Neyse ben sözü Kongre Müzesindeki Mum Dinlendirme Makası’na getirmek istiyorum. Müzede birbirinden güzel el sanatları eserleri var. Dokumalar, halılar. Sivas evlerinden kesitler. Yazı takımları. Çeşitli eşyalar.
Herkes kendi penceresinden gördüğü için en detaylı incelediğim bölüm yazı takımlarının bulunduğu bölüm oldu. Yazı takımlarının arasında gördüm onu. Bir tarafı kağıt kesme makasını andıran diğer tarafında mumun fitilini içine alacak dikdörtgen bir hazne şeklinde dizayn edilmiş Mum Dinlendirme Makası.
O makası görünce neredeyse okuduğum kitapların hepsi zihnimden geçti. Başım döndü doğrusu. Bir zamanlar dil ve kültürümüz arasındaki bağlar o kadar ince ama bir o kadar kuvvetliymiş ki olumsuz fiillerin muhayyilede meydana getirdiği çağrışımları bile yaşamamak için “Evladım şu mumu söndür dememiş” büyüklerimiz. Sönmek, Söndürmek olumsuz bir fiil görüldüğü için Allah kimsenin ocağını söndürmesin, mumunu söndürmesin hissiyatıyla yaşamışlar ve mumu söndürmek için bile bir makas icat etmişler. Mumu söndür yerine “evladım mumu dinlendir” demişler.
Kapıyı kapat, kapıyı ört yerine kapıyı sırlandır şeklinde kullanmışlar. Allahım bu ne büyük bir incelik. Bu ne büyük bir rikkat. Bu ne ince bir dil. Bu ne yüce edebiyat. Allahım, mumu dinlendirme makası bu ne büyük bir san’at. Bu ne büyük bir icat.