- 712 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BEN BU BAYRAMI İÇİME SİNDİREMİYORUM
BEN BU BAYRAMI İÇİME SİNDİREMİYORUM
Dr. Sadık Özen
Gerçekleşmesini yıllar yılı beklemiş, bunun için kendi ölçeğinde büyük çabalar göstermiş, içi halk ve insan sevgisiyle dolu, emeğe sonsuz saygı duyan ve hatta kutsal değerlerin en başında gören bir birey olarak, ne yazık ki ben bu bayramı içime sindiremiyorum.
Bu nedenle, aldığım kutlama çağrılarının hiçbirine katılmadım ve bilgisayarımın başına oturup bu konudaki duygularımı açıklamayı yeğledim.
Sevgili emekçi kardeşlerim, lütfen bana kırılmayın. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da sizlere olan sevgi ve bağlılığımı koruyacağım. Haklarınızı elde edebilmeniz için her zaman yanınızda olacağım ve sizlerle birlikte mücadele vereceğim. Bunun için mevki ve makam sahibi olmak gerekmiyor.
Aslında hepimiz için aynı şey söz konusudur; yeterli derecede "Vatandaşlık Bilinci" ne sahip olmamız en büyük gücümüzdür. Yeter ki; azim, irade ve kararlılıkla hareket edebilelim. Yeter ki; Ulusal Birliğimizi koruyalım, güçlendirelim ve pekiştirelim.
Yeter ki; oy avcılarının esiri olmayalım, yalan vaatlere kanmayalım ve göstermelik önlemlere aldanmayalım. Hakların; verileceği değil, alınacağı gerçeğini görelim, dostluk ve kardeşlik duyguları içinde ellerimizi sımsıkı tutalım ve bırakmayalım. Bu takdirde aşamayacağımız engel yoktur.
Bir hekim olçarak sizlere karşı olan görevlerimi kusursuz yerine yerine getirmeye çalıştım. Bundan sonra da ve yaşadığım sürece, aynı şekilde hareket edeceğime inanmanızı isterim. Bu benim, emekten yana olan "Ulusalcı ve Halkçı" kimliğimin gereği ve sahip olduğum ilkelerimin omuzlarıma yüklediği namus borcumdur.
Ben, neden bu bayramı içime sindiremiyorum ? Şimdi sizlere bunun yanıtını vermeye çalışacağım:
1- Bugünü bayram olarak kutlayanlar, acaba, çalışan işçi ve emekçilerin yasal çalışma saatlerine uygun şekilde çalıştırıldıklarını, fazla mesai yaptırılanlara ek ücret ödendiğini söyleyebilirler mi?
2- İşçi ve emekçiler hakettikleri ücreti alabiliyorlar mı? Gelecekleri yeterince güvence altına alınabilmiş midir ? Sendikalara üye olma haklarını yeterince kullanabiliyorlar mı, yoksa sendikaya kaydolduklarında işinden atılma korkusu içinde mi yaşıyorlar?
3- Vatandaşlar, bir zamanların "Sarı Sendikacılık" ının, günümüzde "Yeşil Sendikacılık"a dönüştürüldüğünün, çalışanlardan çok çalıştıranlardan yana hizmet verir hale gelindiğinin farkında mıdırlar?
4- Sağlık emekçilerine yapılan saldırı ve cinayetlerin suç ve kusuru sadece çalışanlara mı aittir, yoksa olayları kışkırtıcı ve körükleyici etkenler var mıdır?
5- Kamu kesiminde çalışan işçi ve emekçiler sendikal haklarına kavuşturulmuş ve bu haklardan yeterince yararlanabilmekte midirler?
6- Ülkede; gelir-gider dengeleri korunabilmekte midir? Çalışanların ücretleri enflasyon artışlarına uygun mudur? Enflasyon oranının saptanması çarşı-pazardaki fiyatlarla bağdaşıyor mu? Verilen enflasyon rakamları gerçekleri ne ölçüde yansıtabiliiyor?
7- Ülkenin büyüme hızı nasıl hesaplanmaktadır. Gerçek rakamları yansıtıyor mu? Kişi başı milli gelir adalet ve eşitlik ilkelerine uygun şekilde mi artmaktadır, yoksa zenginler daha çok zenginleşirken, bunun zıddı olarak fakirler daha da fakirleşmekte midir?
8- Şu anda; işçi ve emekçilerin bütün yasal haklarını elde edebildikleri, huzurlu ve rahat bir hayat sürüdürdükleri söylene bilir mi?
Bu soruları daha da çoğaltmak mümkün, ama ben şimdilik bu kadarını yeterli buluyorum. Eğer alacağınız yanıtlar sizleri tatmin ediyorsa, buyurun bayramınız kutlu olsun. Bu takdirde ben de bu bayramı içime sindireceğim.
Madalyonun bir de başka bir yönü var: Şimdi de kısaca onun üzerinde duracak ve bu konudaki görüşlerimi açıklayacağım.
Bir taraftan yeni bir bayran ihdas edilirken; diğer taraftan,
1- Kurtuluş Savaşımızın başlangıç noktası olan, Ulusal Bağımsızlık ve Egemenliğimizin temelinin atıldığı milli iradeyi temsil eden TBMM’nin kuruluş günü kutlamalarının yapıldığı "23 Nisan Ulusal Eğemenlik Bayramı",
2- Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıktığı gün olan "19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı",
3- Yurdumuzun düşman istilasından kurtarılışının simgesi olan "30 Ağustos Zafer bayramı" ve
4- Devletimizin kuruluşunun simgesi olarak 89 yıldır kutlanmakta olan "Cumhuriyet Bayramı" nın kaldırılmasının gündeme getirildiği, tartışıldığı ve bütün bu olumsuzluklarla ilgili ilk adımların atıldığı, konuyla ilgili "Sayıştay Yüksek Mahkemesi" kararının bile tanınmadığı bir dönemde;
Ben bu bayramı içime sindiremiyorum.
İçlerine sindirebilenlere kutlu olsun !...
01 Mayıs 2012
www.fikirplatformu.net www.edebiyatdefteri.com www.antalyabugun.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.