- 1141 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GAZETECİ NEVZAT YILMAZ’LA PAZAR SOHBETİ
Röportaj: M. Nihat MALKOÇ
Trabzon’da ‘basın’ deyince akla gelen ilk isimlerden biridir Nevzat Yılmaz… Çünkü o, Trabzon’un en eski gazetecilerinden biridir. O, çocukluğundan beri gönlünü gazeteciliğe vermiştir. Ortahisar’daki küçük matbaasında büyük işler yapan bir dost simadır O…
Trabzon basınının emektarlarından biri olan Nevzat Yılmaz iyi bir dosttur. Onun sohbeti gıybetten uzaktır. Hiç kimse için kötülük düşünmez. Trabzon için yazılan bir satır yazı bile onu heyecanlandırır. Şair ve yazarların kitaplarının okurlara ulaşmasında bir köprü görevi görür. Burası bir çeşit dağıtım ofisi gibi vazife görür. Buraya gelen herkesin eline ya bir kitap, ya bir dergi tutuşturulur. Eskiden İstanbul’daki ‘Küllük’ neyse burası da odur. Trabzon’un Küllük’üdür Nevzat Yılmaz’ın matbaası… Burada söze edeple başlanır, futbol değil; edebiyat, kültür, sanat ve Trabzon’un geleceği konuşulur. Muhabbetler sevgiyle beslenir.
Bugünkü Pazar Sohbetimizde gazeteci-yazar Sayın Nevzat Yılmaz’la söyleştik…
M. Nihat Malkoç: Nevzat Bey kendinizden ve ailenizden bahseder misiniz?
Nevzat Yılmaz: Trabzon’un Akçaabat ilçesinde doğdum. Babam öğretmen olduğu için tayini Trabzon’a çıktı. Böylelikle biz de Trabzon’a taşındık. İlk, orta ve lise tahsilini Trabzon’da tamamladım. Gazetecilik ve matbaacılık mesleğine karşı büyük ilgim vardı. Ortaokulda okurken yaz tatillerinde bir matbaada çırak olarak çalışıyordum. 1972 yılında matbaa kurarak basın yayın hayatına atıldım. 1968 yılında başladığım basın sektöründeki çalışmalarıma bugüne değin devam ediyorum. Bugüne kadar çok sayıda kitabın basımına katkı sağladım. Mesleğe başladığım günden beri pek çok gazete ve dergide muhabirlik yaptım, köşe yazarlığı yaptım. Bugüne kadar değişik kurumlardan 11 ödül aldım. Gazetecilik ve meslekî yöneticilik alanında konferanslar verdim. Yerel televizyonlarda beş yıl boyunca aralıksız olarak kültür ve sanat programları hazırlayıp sundum.
İlk yazılarımı Trabzon’da İleri Gazetesinde yayımladım. 1978 yılında Trabzon Basın Birliği Fikir ve Matbaa İşçileri Derneği’nin kurucuları arasında yer alarak ilk dönem başkanlığını yürüttüm. 1980 yılında kurulan Trabzon Kültür Müdürlüğü Tiyatro ve Sosyal Faaliyetler Derneği kurucu üyeliğinde bulundum. 20 yıl boyunca Anadolu Basın Birliği Trabzon temsilciliğini yaptım. Aynı birliğin Trabzon Şubesini kurarak bir dönem de Trabzon şubesi başkanlığında bulundum. Trabzon Gazeteciler Cemiyeti, Trabzon Karadeniz Yazarlar Birliği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesiyim. Bu arada Trabzon Belediyesi Kültür Araştırma Kurulu’nda da görev yapmaktayım.
1981 yılında gazetecilik alanındaki başarılarımdan ötürü İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Burhan Felek’ten ödül aldım. 1981 yılı başında üç ayda bir olmak üzere yayımlanan “Kemençe” kültür, sanat, aktüalite, folklor ve mizah dergisini çıkardım. Anadolu Radyo ve Televizyon Yayıncılar Birliği Genel Merkez Kurucuları arasında yer aldım. Söz konusu birliğin Karadeniz Bölgesinin Şube Başkanlığını yaptım. Trabzon Turizm Derneği üyeliği gibi sosyal etkinliği olan kuruluşlarda bulundum. Karadeniz Yazarlar Birliği’nin kuruluşunda bulunarak bir dönem yönetim kurulunda da görev yaptım. Trabzon’da yayın yapan birçok radyo ve televizyonda kültür ve sanat programları hazırlayıp sunuculuğunu yaptım. 1991 yılının başında Trabzon Haber gazetesini çıkardım. Geniş kitlelere ulaşan bu haftalık gazete, yayınını hâlâ devam ettirmektedir. Çevrede oldukça olumlu bir etki yapan ve tarafımdan çıkarılmakta olan bu gazetede Trabzon’un belli başlı konuları ve sorunları işlenmektedir.
“Olaylarda Basın”, “Anayasal Basın”, “Makaleler” adında üç kitabım vardır.
M. Nihat Malkoç: Gazeteciliğe nasıl başladınız? Bunun bir hikâyesi var mı? Varsa anlatır mısınız?
Nevzat Yılmaz: Gazeteciliğe başlamam herhangi bir kişinin teşvik ve telkiniyle ilgili değildir. Bana hiç kimse ‘bu işi yap’ demedi. Sırf kendi isteğimle gazetecilik ve yazarlık mesleğini seçtim. Baştan beri bu işe meylim ve isteğim vardı. Kırk iki yıldan beri de aralıksız olarak bu işi yapıyorum. Emekli olduğum halde yine bu mesleğin içerisinde aktif olarak bulunuyorum. Çünkü gazetecilik mesleğini seviyorum. Bu gibi işler parayla değil, ancak sevgiyle yapılır. Zira bu iş, sanıldığı gibi kolay bir iş değildir; çok meşakkatlidir.
M. Nihat Malkoç: Trabzon’un yaşayan tanıklarındansınız. Bugüne kadar Trabzon kültüründe iz bırakmış kimlerle şahsî dostluklarınız oldu? Kimleri tanıdınız?
Nevzat Yılmaz: Ömrüm boyunca bu şehirde yaşadım, bu şehrin havasını soludum. Bu şehir beni adeta bir mıknatıs gibi kendine çekti. Bu şehirde yaşamaktan son derece mutluyum. Hayatım boyunca çok insan tanıdım, çok insanla şahsî dostluklarım oldu. Kimseyle şahsî husumetim olmadı çok şükür… Dostlarımın başarılarından mutluluk duydum, dostlarımın kayıplarını kendi kaybım gibi gördüm ve üzüldüm. Daima empati yapmaya çalıştım.
Çok sayıda gazeteci yazarın yetişmesine katkım oldu. Onlara imkânlarım dâhilinde sınırsız destekte bulundum. Kimseyi kıskanmadım, kimseye haset etmedim. Birlik, beraberlik ve dayanışma içinde herkese el vermeye ve destek olmaya gayret ettim. Matbaamın bulunduğu mekâna gelip gidenlerin sayısı yüzlercedir. Bunun dışında Trabzon için gece gündüz demeden çalışmış birçok şair, yazar ve araştırmacıyı şahsen tanıdım, onlarla dostluklar kurdum. Bunların bir kısmı aramızdan ayrıldı. Bunlar arasında Mahmut Goloğlu’yu, Ziyad Nemli’yi, Numan Sabit Osmançelebioğlu’yu, Cumhur Odabaşıoğlu’yu, Ali Rıza Yıldız’ı, Ömer Akbulut’u, Sabahattin Sınır’ı, Ayhan Kıyak’ı, Ömer Güner’i, Özgün Baran’ı, Şevket Çulha’yı ve Mustafa Tomaç’ı sayabiliriz. Onlara Allah’tan rahmet diliyorum. Hepsinin bu şehrin kültür, sanat ve edebiyatının gelişmesinde katkısı vardır.
M. Nihat Malkoç: Ortahisar’daki matbaanız şair, yazar ve kültür adamlarının buluştuğu bir çeşit merkez durumundadır. Yani İstanbul’da Küllük Kıraathanesi neyse, sizin matbaanız da Trabzon’da odur. Bu kıymetli insanları buraya çeken sizce nedir?
Nevzat Yılmaz: Çok sayıda yazar ve çizerin hayat bulduğu mekân olan Trabzon Haber Gazetesi ve Yılmaz Matbaacılık, dostluğun ve samimiyetin yaprak yaprak açtığı bir gönül ve muhabbet dergâhıdır. Kültür, sanat ve edebiyat sahasında kalem oynatan, kafa yoran birbirinden kıymetli şahsiyetleri buraya çeken şey samimiyettir. Buna Mevlana’nın deyimiyle “olduğu gibi görünme veya göründüğü gibi olma” da diyebiliriz.
Bizde her şeyden evvel önemli olan insanı insan olduğu için sevmektir. Bu bakış açısıyla hangi fikirden, hangi siyasî taraftan olursa olsun bütün insanlara aynı pencereden bakmaya çalıştım. Bunu ‘desinler’ diye de yapmadım. İnsanları fikirlerine göre ayırt etmedim, hiç kimseye farklı davranmadım. Herkese aynı mesafede olmaya çalıştım. Meslektaşlarım bu tutum ve davranışlarımdan mutlu ve huzurlu bir şekilde buraya gelirler, çaylarını içerler, muhabbetlerini yaparlar, fikir alış verişinde bulunurlar; sonra da gönül huzuru içinde giderler. Dostlarım benim en büyük sermayemdir. Onlar hayat ağacımın meyveleridir. Böyle bir hoşgörü penceresinden bakınca dostluk ve muhabbet kendiliğinden geliyor.
M. Nihat Malkoç: Trabzon’da okullara yıllık hazırlama konusunda çok önemli tecrübeleriniz var. Bugüne kadar hangi okullara yıllık hazırladınız?
Nevzat Yılmaz: Bugüne kadar onlarca okula yıllık hazırladım. O zamanlar bugünkü modern matbaa teknolojisi yoktu. Tipo baskı yapardık. Harfleri elimizle dizerdik. Hazırladığım yıllıklardan bazıları şunlardır: “Trabzon İmam-Hatip Lisesi (1979-1980 Öğretim Yılı), Trabzon Sağlık Koleji(1978-79 Öğretim Yılı), Affan Kitapçıoğlu Lisesi(1978-79 Öğretim Yılı), Akçaabat Lisesi(1978-1979 Öğretim Yılı Hatırası), Trabzon Lisesi 6 Fen A(1978-1979 Öğretim Yılı), Trabzon Lisesi 1976, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi Yıllığı…
M. Nihat Malkoç: Sizin bir de fotoğrafçılık merakınız var. Biraz da bundan söz edebilir misiniz? Bu merak nasıl başladı, nasıl gelişti, şimdi hangi noktadadır?
Nevzat Yılmaz: Fotoğraf merakımın oluşması gazeteciliğe olan ilgimle paralellik arz etmektedir. Gazetecilikle fotoğrafçılık asılında birbirini tamamlayan iki unsurdur. Fotoğraf, haberin ayrılmaz bir parçasıdır. Fotoğrafsız haberler okuyucudan fazla ilgi görmez. Ben de gazeteciliğin içinde yer alan bir insan olarak fotoğrafçılığa da derin ilgi duydum.
Günümüzde fotoğrafçılık çok fazla gelişti ve ilerledi. Bizim zamanımızda böyle büyük fotoğraf imkânları yoktu. Onun için günümüzde, her iş gibi, fotoğrafçılık da kolaylaştı. Bugün bu alanda ayakta durmak ve rekabet etmek isteyen kişilerin, gelişen teknolojiye ayak uydurmaları şarttır. Artık o eski mantıkla ve teknolojiyle bu işi yapamazsınız.
Fotoğrafçılığı bugüne kadar fazlasıyla ilgi alanıma dâhil ettim. Bugüne kadar yedi kişisel fotoğraf sergisi açtım. Basılmaya hazır iki tane fotoğraf albümü kitabım var. Fotoğraf arşivimde 42 yıl içerisinde 12 bin civarında fotoğraf birikti. Bu fotoğraflara “Trabzon’un görsel tarihi” de diyebiliriz. 260 CD ve 642 adet 36’lık film arşivim bulunmaktadır.
M. Nihat Malkoç: Kişisel arşivinizin ve kütüphanenizin zengin olduğunu tahmin ediyorum. Biraz da arşivinizden ve kütüphanenizden söz edebilir misiniz? Bu arşivi ilerde nasıl değerlendirmek istiyorsunuz?
Nevzat Yılmaz: En büyük zenginliği mal ve para biriktirmekte görmeyen; kitaba, dergiye ve gazeteye önem veren bir insanım. Bugüne kadar kitaba, dergiye ve gazeteye verdiğim paralardan dolayı hiç pişman olmadım. Onları geleceğe yatırım olarak gördüm.
Dostlarıma bakıldığında tamamına yakınının gazeteci, yazar ve şair çevrelerinden olduğu görülür. Bizler arsaya, emlağa değil, kültür ve sanata yatırım yaptık. Maddî anlamda çok şey kazanamazsak da bugüne kadar, hepsi birbirinden kıymetli, dostlar kazandık. Ben dost halkamın genişliğiyle ve kültür seviyesiyle iftihar ediyorum.
Kişisel arşivim çok geniştir. Trabzonlu yazar dostlarımın bugüne kadar yazdıkları kitapların hemen hepsi arşivimde bulunmaktadır. Bu kitapların yarıdan çoğu da ismime imzalıdır. Bunların dışında zengin sayılabilecek bir gazete arşivim bulunmaktadır. Birçok kitap ve ansiklopedileri de işin içine kattığımızda arşivimin geniş olduğu söylenebilir. Bu arşivimi layıkıyla koruyacak ve gençlerin hizmetine açacak bir kuruma verebilirim.
M. Nihat Malkoç: Bildiğim kadarıyla emeklisiniz? Fakat yine de çalışmaya devam ediyorsunuz. Peki, Nevzat Yılmaz’ın bir günü nasıl geçer? Bir gününüzü bize anlatabilir misiniz?
Nevzat Yılmaz: Yıllardır gazetecilik mesleğinin içerisindeyim. Yaşımın belli bir noktaya gelmesine rağmen bu işi büyük bir keyifle yapıyorum. İşyerim de bu işle ilgili… Sevdiğim işi yapıyorum. Uzun yıllardan beri vergi mükellefiyim. Azdan az, çoktan çok; devletime vergimi veriyorum. Emekli olmama rağmen çalışmalarıma devam ediyorum.
Sabah dokuzda başlayan koşturmaca gece on bire kadar bir şekilde devam ediyor. Dur durak yok. Birçok derneğin ve vakfın yönetiminde aktif olarak bulunmaktayım. Onların toplantılarına katılıyorum. Yeni şeyler yapmak, Trabzon’a güzel hizmetler etmek için arkadaşlarla fikir alışverişinde bulunuyoruz. Saatler birbirini kovalıyor. Bir de bakmışsınız ki gecenin bilmem kaçı olmuş. Ardından tatlı bir yorgunlukla evinizin yolunu tutuyorsunuz.
M. Nihat Malkoç: Trabzon’u çok seven ve ömrünü bu şehirde geçiren bir kişisiniz. Sizce Trabzon şehrinin kültür, sanat ve edebiyat alanındaki öncelikleri nelerdir? Bu alanlarda neler yapılmalıdır?
Hayatım bu kentte geçti ve geçiyor. Bu güzel şehri seviyorum. Bu kent bizim doğduğumuz ve doyduğumuz yerdir. Bu şehirde kültür anlamında yaptığımız ferdi çalışmanın bazen karşılığını bulamıyoruz. Bu herkes gibi beni de üzüyor. Trabzon şüphesiz ki her şeyin en iyisine ve en güzeline layıktır. Fakat bazen yapılan işlerden beklenen netice alınamıyor. Siyaset odaklı kültür, siyasete kurban gidiyor. Trabzon’da kütüphanelerimiz ihtiyaca cevap vermiyor. Diğer illere yapılan kültürel yatırımlar ne yazık ki buraya yapılmıyor.
Nevzat Yılmaz: Kültür ve sanat şehri olan Trabzon’umuza acilen büyük bir kültür kompleksinin ve bir kongre merkezinin yapılması gerekir. Birçok kültürel kurum, bu müessesede bir araya getirilmelidir. Atapark’ta parkın kenarına itilmiş durumda bulunan kütüphanenin bu kente ne kadar katkısı olur? Tartışma konusu olan bu kütüphane, külliye halinde yeniden başka bir yerde inşa edilebilir. Meslekî dayanışmanın özündeki birlikteliği sağlayan sanat evlerinin oluşturulması ve oluşturulan bu yerlerin siyasetten arındırılması gerekmektedir.
M. Nihat Malkoç: Daha önceden Kemençe Dergisini ve Trabzon Haber gazetesini çıkardınız. Bundan sonra bu dergiyi ve gazeteyi devam ettirme düşünceniz var mı?
Nevzat Yılmaz: 1980’li yıllarda “Kemençe Kültür ve Sanat” adlı bir dergi çıkardım. Aynı dönemde “Basın Bülteni” adlı bir gazete de yayınlıyordum. Bunlarla birlikte “Trabzon Haber” gazetesini de yayımlıyordum. Haftalık yayımlanan bu gazete toplumun istek ve arzularına şekil vermede özellikli bir gazete olarak okuyucusuyla buluşmaktadır. Bu gazeteyi devam ettirmeyi düşünüyorum. Zor şartlar altında hayat bulan diğer gazeteler gibi, Trabzon Haber gazetesi de bu kente çok şeyler vermiştir, bundan sonra da vermeye devam edecektir.
M. Nihat Malkoç: Nevzat Yılmaz’ın bugüne kadar hayal ettiği; fakat gerçekleştirme imkânı bulamadığı bir şey var mı? Varsa bunu bizimle paylaşabilir misiniz?
Nevzat Yılmaz: Nevzat Yılmaz olarak zor günler geçirmeme rağmen bu özverili hizmetten kendimi uzak tutamadım. Bugün itibariyle belli bir potansiyel ve imkâna dâhil olmamla, geçmişin olumsuzluğunu daha iyi bir geleceğe dönüştürme heyecan ve arzusu daima belleğimde yer etmiştir. Hayalimdeki gerçeği oluşturmak her zaman olmuyor, paranın kendi alanının dışında ilginin de bu meslekte önemli bir yeri vardır, bunu unutmamak gerekir. Gazetecilik ve yazarlığın ucu yoktur; uçsuz bucaksız bir ova olan bu alanda kaybolmadan gitmek en özellikli düşünce ve yoldur. Bunu unutmamak mesleğin birinci parolasıdır.
M. Nihat Malkoç: Bu güzel sohbet için size çok teşekkür ediyorum.
Nevzat Yılmaz: Bana bu imkânı verdiğiniz için asıl ben size teşekkür ediyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.