- 982 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİZLERİ MAHŞERDE YETİM BIRAKMA ("YA RASULALLAH )
Olsam bir olabilsem.. kalbimdeki hasret ateşiyle yanabilsem....
yansam... yüreğimdeki o kor gibi özlem ateşiyle yanıp kül olabilsem.... koşsam... bir koşabilsem...
Gecenin ıssız vaktinde, sana varmak için, yalın ayak koşsam sokaklarda....
Gökyüzü sessiz sessiz ağlarken yokluğuna, bende gözlerimden yaşlar akıtsam şu karanlık gecenin koynuna, ağlasam yokluğuna, seni arasam....
Haykırsam... Ah bir haykırabilsem...
Herkes sessiz evinde iken, çıksam sokaklara, bağıra bağıra, döne döne adını haykırsam kendimden geçsem...
Seni özlesem, seni dilesem.. Yalnızca seni... Gönlüme senden başkasına asla yer vermesem... Dilimden o güzel adini bir an bile düşürmesem... Yok olsam... Bir yok olabilsem...
O güzel gözlerinin hasretine, o endamına o mütebessim çehrenin özlemine zerrelerime ayrılsam yok olsam...
Düşlerimde yalnız seni görsem, seni hayal etsem, seni bir defa olsun görüp hasretle
"EFENDİM"
diye sarılabilmek için CANLAR FEDA ETSEM... Bir gülüşüne, bir bakışına ya Rasulallah...
Sana ulaşabilmek için binlerce mesafeyi, yalın ayak ve yayan çıksam yollara, hasretinle ve sana ulaşabilme arzusuyla katlansam her türlü acılara...
İçimden gelen bir AH’da senin için olsa, senin için olsa bu gam ve kederler, bu hasretlikler, bu kara sevdalar, senin için ya Resulullah...
Gökyüzüne ibretle bakarken yarı gecede.. HUU diye gelen rüzgarın sesi Senin selamını getirse, senin kokunu getirse bana... Ve mest olsam kendimden geçsem... Senin aşkından mecnun olup çölleri delik deşik edebilsem...
Seni arasam her yerde... Seni sorsam herkese.... Sana aşık olabilmek için... Sana sevdalanmak için kan akıtabilsem gözlerimden... Sana olan özlem ve hasretimden
Dönsem bir dönebilsem... Sana çoktan aşık olmuş, hayatının her saniyesini seninle geçiren Allah erlerinin etrafında pervaneler gibi dönsem, onların aşklarından bana da bir zerre sıçraması için...
Bir zerre ya Rasulallah..
Kurtulabilsem... ah bir kurtulabilsem... İçimi kemiren ve beni yiyip bitiren şu dünya perdesini bir yırtabilsem ve benliğimden geçsem.... Göç etsem senin aşkına, senin o güzel adına duyduğum özlemimden göç edebilsem yanına...
Gelebilsem ya Rasulallah...
Bir yanına gelip ESSALATU VESSELAMU ALEYKE YA RASULALLAH diyerek hüngür hüngür ağlasam ve senden medet beklesem...
Kapında sefil bir durumda sana salat ve selam etsem... Ta ki senden bir haber alıncaya kadar... Ta ki senin o gül kokunu o sıcaklığını yanımda, o öpülesi ellerini bu günahkar başımda okşar hissedene kadar ağlasam ve yalvarsam sana...
Kapına...
O mübarek kapına binlerce kez yüz sürsem.. Senden bir ışık bir umut göresiye kadar ayrılmasam yanından...
Olsam keşke olabilsem...
Senin mübarek ayağının bastığı bir zerre kum tanesi de ben olsam, senin şehit edilen bir dişinde ben olabilsem ya Rasulallah...
Ben sensiz divaneyim... Harap olmuşum... Beni böyle kendi halime terk eyleme ey sultani levlak... Sen olmasaydın yaratılmazdı bu koca alem... Senin adının yüceliğinden dayanamayıp çatladı kalem...
Sen ki bir rahmetle geldin... Ve karanlık katılaşmış kalpleri, merhametinle, iman kuvvetinle yumuşattın... Biz senin o nurani yüzünü göremedik senin güzel kokunu içimize doya doya çekemedik...
Ama Senin o kokunu koklar gibi senin o yüzünü görür gibi sana aşığız Bu can artık bıktı usandı. Gafletten dedikodu ve gıybetten...
Seni sevdim ve seni özledim Hala gelmeyecek misin? Bu günahkar, yüzü kara, boynu bükük yetimi yanına alarak sevindirmeyecek misin? Sen ki yetimleri sever ve başlarını okşar gönüllerini alırdın, gözlerinden o acı dolu yaşları siler bağrına basardın...
O günler geride kaldı ya Rasulallah. Artık kimse gelip okşamıyor yetimlerin başını, kimse bağrına basıp almıyor o kor gibi yanan gönüllerini.
NERDESİN??...
Biz yetimler seni arıyoruz... Seni özlüyoruz... Bir kere olsun gelip de almayacak mısın gönlümüzü??...
Hatırlar mısın ya Rasulallah... Hani bir sahaben vardı. Sana aşık olmuş bir sahabe... Gece yarısı da olsa dayanamayıp seni görmek için gelmişti kapına ve:
"YA RASULALLAH hasretine dayanamayıp kapına geldim...
Senden bir an bile ayrı kalamıyorum seni çok özlüyorum" demişti... Sende memnuniyetini ifade ederek tebessüm etmiştin...
Hani sahabeler senin o gönülleri mest eden yüzünü görebilmek için yarış ederlerdi... Gizli gizli seni rahatsız etmeden sana hayran hayran bakarlardı... Ve korkarlardı... Senden ayrı kalacağız diye... Bir gün bir sahabe gelip:
"YA RASULALLAH
bizler seni bu dünyada görüyoruz ve seninle birlikteyiz...
Ama AHİRETTE senin derecen bizden kat kat yüksekte biz senden ayrı kalırsak halimiz ne olur...
O zaman biz ne yaparız" deyip gönlü acı ve hicran ile dolmuştu...
Sense:
"ÜZÜLME; MUHAKKAK KİŞİ SEVDİĞİ İLE BERABERDİR" demiştin ve ashabını sevince boğmuştun O gün sevindikleri kadar, başka hiç bir şeye sevinmemişlerdi... Ve sana daha da bir aşkla bağlanmışlardı...
Bizler seni görmedik... Senin meclisine gelip önünde boynu bükük bir vaziyette diz çöküp o insanı kendinden geçiren yumuşak sesini işitemedik..
Ama inanki bizler seni seviyoruz ve senden dünyada ayrı kaldığımız gibi ahirette de ayrı kalmak istemiyoruz... Bize acı ya Rasulallah... Bize acı...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.