SEVGİLİ BABACIĞIM (Mektuplar)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Sevgili babacığım,
Yıllar evvelki genç yüzünü hatırlıyorum şimdi. Seni en son gördüğümde 42 yaşındaydın. Bense 15’imi henüz yeni bitirmiştim. Aradan on bir sene geçmesine rağmen seni bir an bile unutmadım. Unutamadım babacığım.“Kader” deyip dindirdim hasretin acısını. “Hak” dedim, susturdum dilimin isyanını. “Elinde olsa bırakıp gitmezdi, bizi kurtlar sofrasında yalnız bırakmazdı” dedim, teselli adına kendi kendime. Öyle değil mi babacığım? Sana sorsalardı gitmezdin değil mi? Bırakmazdın bizi değil mi? Biliyorum gitmezdin sen. İyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla 15 yılımda vardın sen. Belki akşamları iş dönüşü seni karşılayamıyorum kapıda, belki demli tavşankanı çayını dolduramıyorum bardağa belki gülen yüzünü göremiyorum soframızda ama sen hep varsın babacığım. Sen on bir yıldır benim yüreğimin en değerli misafirisin. Ne kadar yüreğimde de olsan yanı başında, kanatlarının altında olmanın tadı bir başka idi. O zaman ben hiç korkmuyordum. Hiç kâbus görmüyordum rüyalarımda.
Şimdi ise, korkuyorum babacığım. Karabasanlarla mücadele ediyorum her gece. Dışarı çıktığımda ise ecel teriyle geri dönmekten çok yoruldum.
Senin gittiğini bilen her kurt bir lokma almak istedi elimdeki çeyrek ekmekten. Ellerimin nasırı henüz iyileşmeden kazanıp aldığım bir yudum suyun litre hesabını yaptı o kurtların ağası. Yetmedi; güya kanat altına alarak beni koruma niyetiyle yaklaşanlar kendi kanatları ile boğup öldürmek istediler beni. Ben yine de başım dik, yüzüm ak çıktım kurtların ininden. Ne olursa olsun beni ben korudum. Kendi değerimi kendim verdim. Gördüm ki; senin kanatlarının dışındakilerin hep yalan. Gördüm ki; hayat koca bir yalan.
Şimdi senli günleri düşünüyorum da, senin kokun bile yetiyormuş bizi mutlu ve huzurlu kılmaya. Ve anlamaya çalışıyorum seni. Sen nasıl başardın bilmiyorum ama baba olmanın ne denli zor olduğunu bizzat ben gördüm. Ne evin ihtiyacı bitiyor, ne maddi sorunlar çözülüyor, ne de yürek acısı diniyor. Bir asgari ücretli işçi maşıyla üç evladı nasıl okutup yetiştirdiğini hâlâ anlayabilmiş değilim. Üç evladı ve annemi bir sofrada toplayıp, saygı ve sevgiyle yaşama ortamını nasıl sağladığını bir bilsem. Keşke senin gibi bir baba olmayı başarabilsem! Ama mümkün değil. Ben senin görevini devraldığımda henüz 15 inde idim. Genç bir kızın, üstelik hayatı hiç bilmeyen bir yavrunun baba olması ne demek ben bilirim.
Velhasıl ı kelam, senin yerin hala bomboş babacığım. Senin yokluğun en çok beni yaraladı. Gel desem, kurtar beni desem, yine “sarı kızım benim” diye saçlarımı okşayıp o güven denen duyguyu tattırır mısın? Sana çok ihtiyacım var, seni çok özledim. Hem öyle çok özledim ki; dağ olsam eriyip akacak kadar. Deniz olsam, kuruyup çatlayacak kadar. Yol olsam, yarılıp gömülecek kadar. Seni çok seviyorum babacığım. Gel artık, gel. Kurtar sarı kızını vicdansızların elinden, şeytanlaşmış laçkalaşmış insan denen kimi mahlûkattan. Kurtar beni, gel artık babacığım, gel!
Seni seven sarı kızın Elvan!
29.01.2008
YORUMLAR
genç kalemlerin yazılarını görmek mutlandırıyor beni. fakat temalardaki kısıtlılık bir o kadar üzücü. elbet yazmak başlı başına bir beyin fırtınası ve inanıyorum ki harika yazılar okuyacağım bu sayfalarda. düşünen soran ve edebi sanatları yazılarında sanki doğal bir nakışmış gibi harmanlayan...
sevgilerimle...
Gel artık, gel. Kurtar sarı kızını vicdansızların elinden, şeytanlaşmış laçkalaşmış insan denen kimi mahlûkattan. Kurtar beni, gel artık babacığım, gel!
ÇOK GÜZEL ÇOK İÇTEN DUYGULARDI YAZDIKLARINIZ YÜREĞİNİZE SAĞLIK.BU DURUM ÇOK ZOR Bİ DURUM ALLAH BU DURUMDA OLAN HERKESE SABIR VERSİN.İNANIN YAZINIZI OKURKEN GÖZYAŞLARIMA HAKİM OLAMADIM TEKRAR YÜREĞİNİZE SAĞLIK.ŞİİRLE KALIN
SAYGILARIMLA
ŞAİR HİS
Zamanında bilinmeli değerler diyeceğim ama kız evlatlar için geçerli değil.Çünkü kız evlatlar,her zaman bir başka oluyor.
Babalarını kaybetmeden de seviyor onlar.Babalar için de kızların yeri çok başkadır.Yaşanarak öğreniliyor elbet.
Hiç bir ev direksiz ayakta kalamaz.Kalsa da sürekli yıkılma tehlikesi yaşar.Çok iyi olmasa bile,erken gitmesin babalar,diyorum.Kaybedenlere de sabır diliyorum.
Yazınız etkiliydi,tebrikler.
Senin gittiğini bilen her kurt bir lokma almak istedi elimdeki çeyrek ekmekten. Ellerimin nasırı henüz iyileşmeden kazanıp aldığım bir yudum suyun litre hesabını yaptı o kurtların ağası. Yetmedi; güya kanat altına alarak beni koruma niyetiyle yaklaşanlar kendi kanatları ile boğup öldürmek istediler beni. Ben yine de başım dik, yüzüm ak çıktım kurtların ininden. Ne olursa olsun beni ben korudum. Kendi değerimi kendim verdim. Gördüm ki; senin kanatlarının dışındakilerin hep yalan. Gördüm ki; hayat koca bir yalan.
YAZIN BENİ ÇOK ETKİLEDİ ELVAN KARDEŞ BENİM BABAMDA ŞU ANDA HASTANEDE HASTA YATAĞINDA YATIYO ALLAH KİMSEYİ BABASIZ KOYMASIN BU YALAN DÜNYADA SAYGILARIMLA SEVGİ